Bu CHP Varken AKP Samsun’u Yine Kazanır

Halk CHP’yi birinci sıraya taşırken, AKP kalesi olan birçok belediyeyi kaybetti. Samsun’da ise, AKP yüzde 42.17 oy alarak Samsun Büyükşehir Belediyesi’ni tekrar kazandı. Vatandaş o kadar bunalmıştı ki; AKP’yi terk eden ilçeler CHP dışında partilerin adaylarını başkan yaptı. CHP ise, Atakum Belediyesi’ni kazandığı için kendini başarılı ilan etti.

Oysa Samsun, AKP’nin en çok oy aldığı ilk 10 il arasında yerini almıştı.

Şimdi önümüzde, tarihini sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bildiği bir erken seçim olduğu herkesin malumu.

CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, iktidar partisinin il başkanı gibi rahat tavırlar içinde. CHP Genel Başkanı Özgür Özel gibi ‘normalleşme’ tuzağının içinde. İl Başkanı seçilmesinin üzerinden neredeyse yıl geçmiş, halen halkın gerçek gündemine inememiş.

Mülakatta elenen genç için hesap soruyor sözde: “Mülakat kayıtları nerede?”

Oysa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin il başkanı olarak, “Kayıtlar nerede?” demek yerine, “CHP iktidara geldiği gün mülakat diye bir şey olmayacak. AKP hiçbir zaman sözünde durmadı, yine durmayacak” diyebilmelisiniz.

CHP İl başkanı;

Samsun’da kaç traktöre haciz geldi, kaç tarla icralık oldu, kaç köylü üretimi bırakıp inşaata gurbette gitti bilmeli ve bunu halka anlatıp bu sorunu CHP’nin nasıl çözeceğini açıklayabilmeli. Evlere et girmediği için çocuklarımızın gelişemediğini anlatmalı ve partisinin bu derin yoksulluğu nasıl çözeceğine yoksul halkı ikna edebilmeli. Sabahın köründe hastane kuyruğunda vatandaşın arasına karışıp, çektiği sıkıntının farkında olduğunu hissettirip ve CHP’nin bu sorunu nasıl çözeceğini anlatmalı.

CHP İl Başkanı;

12.500 lira emekli maaşı kiraya bile yetmeyen emeklinin yanında olmalı ve “2024 yılını emekli yılı ilan edenler sizi süründürüyor. Sabredin demek zor ama CHP iktidara gelene kadar dayanın. Biz geldiğimizde emeklimize yoksulluk sınırının üzerinde maaş vereceğiz” diyebilmeli.

17 milyon emekliyi ikna edebilen parti zaten tek başına iktidar olur.

CHP İl Başkanı;

Montaj videolarla CHP’ye seçim kaybettirdikten sonra, “APO gelsin Meclis’te konuşsun” diyen iktidar ortaklarının teröristbaşı Öcalan’ı serbest bırakmak için çırpınmasını ve nedenlerini duru bir dille anlatabilmeli ve seçmenle kavga etmeden, “Bakın bunlar size yıllardır yalan söylüyor. ‘CHP iktidara gelirse APO’yu salacak’ dediler. Bize iftira atanlar şimdi Apo’yu salma hazırlığında. Karşınıza çıkıp oy istedikleri zaman onlara şehitlerimiz ve gazilerimizin hesabını sorun. Atatürk’ün partisi hiçbir zaman terörün yanında olmamıştır, olmayacaktır, olamaz” diyebilmeli.

CHP il başkanı;

Kanayan eğitim yarasına parmak basabilmeli, pislik içindeki okula çocuğunu aç gönderen annelere seslenip, “Yavrularımız CHP iktidarında öğle yemeklerini okulda yiyecek. Yandaşları tıka basa doyurabilen Türkiye, evlatlarına yemek verecek kadar zengindir” demeli.

CHP İl Başkanı;

Samsun’u kazanmak istiyorsa mümkünse tüm köyleri gezebilmeli ve gerçekleri anlatmalı. Samsun – Ordu yolunda iki esnaf ziyareti yapmayla, bayram, anma gibi özel günlerde basın bülteni servis göndermekle CHP il başkanı görevini yerine getirmiş olmuyor. İletişim tabi ki çok önemli, fakat düzgün eylemlerle beraber düzgün iletişim yapıldığında bakın sonuç nasıl değişecek.

‘Daha seçime çok’ diye düşünüyorsanız yine yanılıyorsunuz. Şöyle düşünün: Açık tribündesiniz ve Samsunspor gol attı. Ayağa kalkıp ‘Gooool’ diye bağırmaya başladınız. Sizi kim duydu? Hiç kimse. Çünkü herkes ‘Goool’ diye bağırıyor. İnanın, başkasını bırak insanlar kendi sesini bile duymuyor.

Seçime üç ay kala siyasi partiler araçları, caddeleri parti bayraklarıyla donatıp, aracın bozuk hoparlöründen parti müzikleri çalıyor ya, sadece çevre kirliliği ve ses kirliliğine neden oluyor. Demem o ki; son anda yapacağınınız çırpınış maçta ‘gol’ diye bağırmanızla eşdeğer.

Çünkü sizi kimse duymayacak.

Sayın Özdağ, şahsınızın iyi bir insan olduğu konusunda şüphemiz yok. Ancak siz böyle devam ederseniz, AKP-MHP ittifakı önümüzdeki seçimi de güle oynaya kazanır. Özgür Özel gibi, “Kaybedersem ben kaybederim” deme yanılgısına da girmeyin. Sizin il başkanlığını kaybetmeniz, halkın kaybedeceklerinin yanında okyanusta bir zerre bile değildir.

Lütfen sorumluluklarınızı yerine getirin.