Bu Kardeşiniz İktidarda Olduğu Sürece Faiz Yükselmez
Sonra ne demişti bir dönem önceki Cumhurbaşkanı:
“Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda Nas ortada. Nas ortadayken sana, bana ne oluyor? Benden başka bir şey beklemeyin, bir Müslüman olarak Nas’lar neyi emrediyorsa onu yapmaya devam edeceğim.”
Evet, aynen bu cümleleri kullanmıştı bir önceki dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan. Hatta Sayın cumhurbaşkanımıza göre, “Faiz sebep enflasyon sonuçtu”
Ekonomi uzmanları bu para politikasının yanlış olduğunu enflasyonu düşürmek dövizi düşürmek için ısrarla faiz artırımının olması gerektiğini söylerken; bir önceki hükümetimizin cumhurbaşkanı buna direndi “ben ekonomistim” dedi ve “NAS’lar ortada” dedi kabul etmedi.
Sonuç! Döviz aldı başını gitti enflasyon yükseldi.
28 Mayıs 2023 de seçim oldu sonrasında birazda devlet desteği ile dizginlenen döviz altın enflasyon dizginlerini kopardı ve zirve yaptılar.
Yeni hükümet sanki bir önceki dönem hükümetinden enkaz devir almış gibi zam üstüne zam yaptı.
Tabir yerindeyse iğneden ipliğe her şeye zam geldi.
Sanki 20 yıldır bu ülkeyi yöneten onlar değildi!
Onlar yeni hükümete gelmişlerdi ve aldıkları enkaz karşısın da başka yapacakları bir şey yokmuş gibi zam zam zam yaptılar.
Sonunda da Merkez Bankası politika faizini yüzde 7,5 puan artırarak yüzde 25'e yükseltti.
“Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselmez” diyen önceki hükümetin Cumhurbaşkanının bu sözleri hiçe sayıldı ve faizlerde artırıldı.
Faiz sebep enflasyon sonuç tezi gitti, Nas’lar unutuldu, hepsi yalan oldu!
Bir günde faizler yüzde7.5 oranında artırıldı.
Oysa bir önceki iktidarla şimdiki iktidardaki kardeşimiz aynıydı.
İktidar değişmemişti.
Ya da bir önceki iktidar enkaz bırakmışsa enkazı bırakan da devir alanda aynı hükümetti.
Yani ekonomide bir hata varsa bu hata 20 yıldır ülkeyi yönetenlerin hatasıydı.
Ve bu hatanın bedelinin faturası yine halka kesilecekti zaten ve kesildi.
Emekli, asgari ücretli, esnaf hayatının en zor dönemini yaşıyor.
Hayat pahalılığı aldı başını gidiyor.
Acı reçete yine halka kesiliyor.
Ama hataları yapanlar yine maddi manevi refah içinde yaşamlarına devam ediyorlar.
Peki, Nas’lar başka ne emrediyor?
“Davud! Biz seni ülkede hükümdar yaptık, sen de insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine / nefsinin hevesine uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın.” (Sad, 38/26).
Buhari’de geçen bir hadis-i şerifte de: “İnsanları idare etmeyi üzerine alan bir kimse, kendini ve ailesini düşündüğü gibi yönettiği kimseleri düşünmedikçe kıyamet gününde cennetin kokusunu bile alamaz.” buyurulmaktadır. (Buharî, Ahkâm 8)
Peygamber Efendimiz (a.s.v.); “Kendisine en sevimli olan ve kıyamette derecesi en yüksek kimselerin adaletli yöneticiler olduğunu, en sevimsiz olan ve ahirette azabı en şiddetli olan kimselerin ise zalim idareciler olduğunu” bildirmiştir. (Tirmizi, Ahkâm 4)
Sadece birkaç tane örnek verdim.
Şimdi bizi yönetenlerin keyfiyle halkın keyfi bir mi?
Onların yaşantısıyla halkın yaşantısı bir mi?
Onların çocuklarının imkânlarıyla halkın çocuklarının imkanları bir mi?
Bu soruların cevabını sizlere bırakıyorum.
Benim bildiğim bizim yöneticiler işlerine gelince Nas’ların emri diyorlar işlerine gelmeyince bir anda Nas’lardan vazgeçiyorlar.
Bu arada bakalım bizim Diyanet İşleri Başkanın faiz artımı hakkın da ne diyecek?
Türk kökenli Mısırlı alim Muhammed Abduh'un 100 yıl önce şöyle söylemiş; "Batı’ya gittim, İslam’ı gördüm ama Müslüman yoktu; Doğu’ya döndüm, Müslümanları gördüm ama İslam yoktu.
Ve yapılan araştırmaya göre İslam’ın kriterlerine göre yani adalete, güvene, yolsuzluk ölçüsüne, eşitliğe, hukuka, insan haklarına, sosyal refah ölçüsü, kişisel özgürlük, sosyal sermaye ve buna benzer birçok ahlaki değerlere göre yönetilen ülkeler arasında neredeyse ilk 50 de hiç Müslüman ülke yok.
İslam’ı bilmeden Müslümanlık olmaz.
İşimize gelince Nas’lara uymak gelmeyince uymamak hiç olmaz.