‘Deterjan’ Boykotu İle Bu İş Olmaz Beyler!

Daha önce de İsrail Filistin’i bombaladığın da yine buna benzer boykot çağrıları olmuştu. Hatta o günler de ben şunu demiştim. “İsrail ürünlerini boykot edelim diye yapmış olduğunuz sosyal medya paylaşımlarındaki siteler kimin? Sosyal medya araçlarının birçoğunun sahibi Yahudi, bu durum biraz komik olmuyor mu?” demiştim.

 

Ve yine aynısını söylüyorum örneğin İsrail ürünü olan “X” bir markayı boykot edelim ve bu boykotu duyuralım diye paylaşım yaptığınız sosyal medya sitelerinin de bir kısmı yine İsrail vatandaşlarına ait. O zaman adama sorarlar bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Eğer İsraillilere ait ürünleri boykot edeceksek önce onlara ait sosyal medya sitelerinde ki hesaplarımızı kapatalım!

 

Mesela Facebook’un sahibi “Mark Zuckerberg!” Annesi Alman, Leh ve Yahudi kökenli psikiyatrist Bayan Karen, babası ise Yahudi kökenli diş hekimi Bay Edward Zuckerberg'dir. Yani Facebook’un sahibi bir Yahudi’dir.

 

Şimdi bir Yahudi’ye ait olan Facebook’da hesabı olan birinin, Yahudi ürünlerini boykot edelim çağrısı yapması biraz tuhaf bir durum değil mi?

 

Bildiğim kadarıyla Instagram’ın da sahibi bu adam.

 

Tamam, İsrail malı olan örneğin, bir deterjanı almayalım ama sosyal medyalarını kullanalım bunun sakıncası yok mu diyeceğiz?

 

İşimize geleni İsrail malını boykot edip, işimize gelen İsrail malını kullanacak mıyız?

 

Facebook’un Türkiye cirosu yaklaşık 5 Milyar lira.  Instagram’ın cirosunu saymıyorum bile.

 

Tamam, bu yaman çelişkiyi bir kenara bırakıp, İsrail mallarını boykot edelim (Ama sosyal medyalarını kullanalım öyle mi? Hadi öyle olsun!) Peki, İsrail’e kayıtsız destek veren Amerika, İngiltere gibi ülkelerin mallarını ne yapacağız?

 

Örneğin, Amerikan ürünü olan bir içeceği içmeyelim diye, Amerikan ürünü olan bir telefondan paylaşım yapmayı ne yapacağız? Bu da tuhaf bir çelişki değil mi?

 

Tepki için Bir kaç dolar yakmak kolay ya da birkaç kilo deterjanı ya da birkaç şişe Amerikan veya İsrail içeceğini dökmek kolay. 

 

Ya da birçoğu Avrupa ve Amerika üretimi olan otomobilleri ne yapacağız?

 

Kamyonları, tırları, binilen uçakları ne yapacağız?

 

Kullanılan silahları, ilaçları ne yapacağız?

 

Hadi hepsini bırakın Google amca gibi arama motorlarını, Microsoft gibi bilgisayar sistemlerini ne yapacağız?

 

Tepki diye birkaç dolar yakanı, deterjanları caddeye dökenleri, Amerikan, İsrail malı olan içecekleri sokaklara dökenleri, onların ürününü satan kafe tarzı yerlere gitmeyenleri hatta gidenlere tepki verenleri gördüm.

 

Ama milyarlık cep telefonunu kıranı görmedim, ya da sosyal medya hesabını kapatanını görmedim, bindiği Amerikan arabasını gidip bir kuruma bağışlayıp "bu arabanın parasını Gazze’ye gönderin" diyeni görmedim.

 

Ya hadi yine tamam bunların hepsi de oldu diyelim. Daha öncede İsrail ve Amerikan mallarına boykot çağrısı olmuştu. Ne kadar sürdü?

 

On yıl mı?

 

Beş yıl mı?

 

Bir yıl mı?

 

Yoksa Bir ay mı?

 

Sonuç olarak her şeyi unutup bu ürünleri tekrar kullanmaya başlamadık mı?

 

Ayrıca boykot edilen Amerika’ya ait gazlı içecek olan bir markanın yıllık cirosu milyarlarca dolar.

 

Biz hep Türkiye’de bu içeceği yasaklasak ne kadar bir etki gösterebiliriz?

 

Tüm İsrail ve Amerikan mallarını ülkemize sokmasak İsrail’in bu vahşetini durdurabilir miyiz?

 

Hayır...

 

Daha önceki yazımda da yazmıştım; İsrail gibi cani ülkelere dur demenin yolu, onlardan daha üstün bir ekonomiye, teknolojiye, silah gücüne sahip olmaktan geçer.

 

Sadece nükleer silah yapıyor iddiası ile Irak’ı işgal eden Amerika(!) gözünün içine soka soka nükleer denemeler yapan Kuzey Kore’ye ne yapabiliyor? 

 

Hiç bir şey yapamıyor.

 

O zaman iki deterjanı bir iki içeceği boykot etmekle bu işler olmuyor.

 

İsrail gibi bir katil ülkenin anladığı dilden konuşmak gerekir.

 

Bu da boykotlarla lanetlemelerle kahrolsun demekle değil.

 

İlim ve irfanla olur.

 

Silahını ekonomini teknolojini güçlendirip, "destur İsrail" demekle olur.