Son dönemde gazetecilere yönelik artan baskıların, sadece basın mensuplarını değil, tüm halkı tehdit ettiğini vurgulayan Akıncı, özgür medyanın demokrasinin temel direği olduğunu ifade etti.

"GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!"
Son dönemde öne çıkan olaylar arasında Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Kürşad Oğuz, Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’in haberlerinden dolayı gözaltına alınması bulunuyor. Bu ay içinde toplam 14 gazetecinin gözaltına alındığını belirten Akıncı, iktidarın basın özgürlüğünü baskı altına alarak halkın haber alma hakkını engellemek istediğini belirtti.

"AK Parti iktidarı, eleştirel ve bağımsız gazeteciliği susturmak için devletin tüm imkânlarını seferber etmiş durumda. Saray rejiminin hoşuna gitmeyen haberleri yapan, yolsuzlukları ve hukuksuzlukları ifşa eden gazeteciler gözaltına alınıyor, yargı sopasıyla tehdit ediliyor." diyen Akıncı, basın özgürlüğünün tüm yurttaşların hakkı olduğunu hatırlattı.

"KAYYUM POLİTİKALARINA SON VERİLMELİ!"
Açıklamada, seçimle kazanılan belediyelere kayyum atanmasına da sert tepki gösterildi. Hakkari, Mardin, Batman, Dersim, Esenyurt, Akdeniz, Halfeti, Beşiktaş, Bahçesaray ve Siirt belediyelerine kayyum atanmasının halk iradesinin gasp edilmesi olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Siyasi iktidar, seçimde kazanamadığı belediyeleri ya kayyumlarla ya da belediye başkanlarını yargı eliyle cezalandırarak ele geçirmeye çalışıyor. Halk iradesine saygı göstermeyen bu uygulamalar, demokrasiyi ayaklar altına alıyor."

Ezilenlerin Sosyalist Partisi Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş ve parti yöneticileri de dahil olmak üzere 34 kişinin gözaltına alınmasının da bu politikanın bir parçası olduğu ifade edildi.

"EKONOMİK KRİZ HALKI ZORLUYOR"
Açıklamada, ekonomik krizin giderek derinleştiği ve halkın temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldiği belirtildi. Memurların, işçilerin, emeklilerin ve işsizlerin yaşam mücadelesi verdiği kaydedilerek, iktidarın rant ve yandaş kayırma politikalarının krizi derinleştirdiği vurgulandı.

"Yangınlarda, doğal afetlerde, iş kazalarında can kayıpları yaşanırken, gerçek sorumlular hesap vermiyor. Ancak halkın gerçek gündemi ve yaşadığı ekonomik buhran, medyada yeterince yer bulamıyor. Gazeteciler, belediye başkanları, akademisyenler ve emek örgütleri temsilcileri hukuksuzca gözaltına alınıyor, iktidar ülkeyi kaosa sürüklüyor."

"DEMOKRASİ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ TEHDİT ALTINDA"
Açıklamada, iktidarın Anayasa'yı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaları yok sayarak tüm demokratik hakları ortadan kaldırdığı öne sürüldü.

"Amaç, halkı kayyum darbelerine alıştırmak, haksızlıklar karşısında sessiz kalan bir toplum yaratmaktır. Ancak hukuksuzluğu, baskıyı ve zulmü iktidarlarının devamı için güvence olarak görenler bilmelidir ki, halktan büyük bir güç yoktur!"

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri, demokratik bir Türkiye için basın özgürlüğü, halk iradesi ve ifade özgürlüğüne sahip çıkacaklarını belirterek, hukuksuz uygulamaların derhal sona ermesi çağrısında bulundu.

Haber: Güngör GÖÇMEZ