İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Altılı masa adayının açıklanacağı güne kadar; (zamanla gerilim yaşanmasına neden olsa da) uyum içinde görüntü verdi ve son protokole bile imza attı. Hemen o günün akşamında bu birliktelikten ayrıldığını açıkladı. Giderken de; hiç de etik olmayan; iki sene boyunca ortak hareket ettiği liderlere karşı kırıcı, itici ve yıkıcı bir üslup kullandı.

Eskiler "Olanda hayır vardır" derler. Altılı masada bir araya gelen, değişik dünya görüşüne sahip liderlerin ortak amaçları; bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak anti demokratik "Ben yaptım oldu" sistemini değiştirmek, yerine ortak akla dayalı hak ve adalet merkezli yeni bir düzen oluşturmaktı. Ülkücü kimliği ile Meral hanımın bu mozayiğe uyum sağlaması beklenmiyordu. Siyaset ile yakından ilgilenen köşe yazarlarından:

 * Meral hanımın Altılı masa oluşturulduğu günden beri bu masayı dağıtacağını ileri sürenler var.

* Hatta daha ileri gidip Meral hanım hiçbir zaman İyi Partinin Genel Başkanı olmadığını iddia edenler var.

* Kürt seçmenlerin, Akşener nedeni ile Millet İttifakına oy vermeyecek iken, şimdi bunun değiştiğini iddia edenler var.

* Yine birilerine göre; Altılı masa, hakikaten Hak ve adaleti merkeze alan bir sistem oluşturmak istiyorsa; "Başbakanlığı ben istiyorum" diye her fırsatta kendisini öne çıkaran birisi bu çalışmaya olumlu katkı sağlayamaz, insanı ve hakları merkeze alan yeni bir medeniyet böyle bir anlayış ile inşaa edilemez diyenler var.

Bütün bunlar nazara alındığı zaman, son hareketi ile güven duygusunu zedeleyen birisinin ayrılmasının altılı masanın hedefleri için ne getirip neler götüreceğini zaman gösterecek.

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.