Küresel Tarım Forumu Samsun’da Başladı

Toplantının açılış bölümüne katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Türkiye olarak son 21 yılda tarım alanında çok önemli başarılar elde ettik” dedi. Programda konuşma yapan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise tarımsal üretimin önemine dikkat çekerek “Biz genelde üretim dediğimizde sanayi üretimi evet bunun çok kullanırız ama asıl üretimin topraktan olan üretim olduğunu da unutmamak lazımdır” dedi.

 

Samsun Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı koordinesinde düzenlenen 2'inci Küresel Tarım Forumu akademisyenleri ve yerel yöneticileri bir araya getirdi. Agricities (Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği) 2023 yılı Yönetim Kurulu Toplantısı ve 2'inci Küresel Tarım Forumu, Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon'da gerçekleştirilen açılış programıyla başladı. Programa Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, AK Parti Samsun Milletvekilleri Mehmet Muş, Orhan Kırcalı, Ersan Aksu, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Kamerun, Somali, Azerbaycan, Benin, Makedonya'dan gelen temsilciler, il müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve akademisyenler katıldı.

 

Açılışta söz alan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: "Artık devletler tarım sektörünü milli savunma sanayisi kadar önemli görmekteler. Sanayiniz ve teknolojiniz ne kadar gelişirse gelişsin, eğer insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamazsanız ki bu tarım sektörüdür, o zaman diğer alanlarda güçlü olmanız çok da bir şey ifade etmeyebilir. Tahminlere göre 2050'de dünya nüfusu 10 milyara yaklaşacak. Ülkemizin de 100 milyonu geçmesi söz konusu olacak.

 

Bunun yanı sıra insan hareketleri, turizm ve farklı sebeplerle kıtalar arası geçişe çok büyük oranda kapı aralanmış durumda. Sadece ülkemize bu yıl 50 milyona yakın turist geldi. Türkiye olarak 85 milyon nüfusumuzun, 50 milyon turistimizin gıda gereksinimini karşılıyoruz. Bunun yanı sıra 30 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmış durumdayız. Tarım sektörünün gelişmesi için Bakanlık olarak ben ve ekibim, rekabet gücünün artması için etkin politikalar oluşturmanın gayreti içerisindeyiz" diye konuştu.

 

Dünyadaki değişkenliklere ‘yeni normal’ adının verildiğini dile getiren Bakan Yumaklı: "Tarım sektörü için konuşacak olursak, Kovid-19'un yeni normalin önemli unsurlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Nüfus artışının yeni normalin unsurlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Ülkeler arası savaşların ya da farklı ülkelerdeki iç çatışmaların, göçlerin yeni normal olduğunu söyleyebilirim. Doğal afetleri yeni normalin bir parçası olarak söyleyebilirim. Sadece orman yangını ile uğraşmıyoruz. Ülkemizin kuzey tarafında aynı anda, aynı günde sel felaketi ile meşgul olurken, güneyimizde de orman yangını vardı. Bu, pek çok ülke için de bu şekilde.

 

Daha dün bir ülkede hiç de algılayamayacağımız biçimde orman yangınları çıktı. Bunlar bütün Dünya için yeni normal tanımının içerisine girdi. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin sadece jenerik bir cümle olmadığını hayat bize gelecekte gösterecek. O yüzden bu yeni normallerin ülkelerin gıda arz güvenliğini önemli ölçüde tehdit ettiğinin farkına varılması gerekir. Artık devletler tarım sektörünü milli savunma sanayisi kadar önemli görmekteler. Sanayiniz ve teknolojiniz ne kadar gelişirse gelişsin, eğer insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamazsanız ki bu tarım sektörüdür, o zaman diğer alanlarda güçlü olmanız çok da bir şey ifade etmeyebilir” dedi.

 

Son 21 yılda Türkiye olarak tarım sektöründe önemli başarılar elde edildiğine vurgu yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: "Tarımla ilgili 15 kanun yürürlüğe girdi. Çünkü sektörünüzü mutlaka yasal düzenlemelerle güçlendirmeniz gerekir. Çiftçilerimize reel rakamlarla bugün itibarıyla söylüyorum, 841 milyar liralık tarımsal destek ödemesi yapıldı. Yaklaşık 1200 baraj ve gölet inşa edilerek 22 milyon dekar alan ilaveten sulamaya açıldı. Kırsal kalkınma alanında da yaklaşık 100 bin projeye 90 milyara yakın destek sağlanarak kırsal kalkınmanın güçlenmesine Hükümet olarak destek vermiş olduk. 30 milyar dolarlık ilave ihracatla Avrupa'nın en büyük tarımsal gücü olurken, dünyanın da en büyük 10'uncu tarım ekonomisi olmayı başardık" ifadelerini kullandı.

 

Planlı üretime geçişin de sinyallerini veren Bakan Yumaklı: "Geçen yıldan başlattığımız yasal mevzuatla güçlendirmemiz gereken bazı hususlar vardı. 5 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlandı. Önümüzdeki dönemde ülke olarak yeni normallere çok daha hazır hale gelmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni normallerin başlıkları, ekilmeyen arazilerin üretime kazandırılması, tarımsal üretim yapılan tüm alanların kayıt altına alınması. Çünkü ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. İnşallah en kısa zamanda planlı üretime geçilmesinin başlangıcını yapacağız. Kaynaklarınıza göre üretim yapmalısınız. Dolayısıyla suya göre tarım yapılması, sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılmasına yönelik uygulamalar... Yapılan düzenlemelerle özellikle üretim kaynaklarımızı hem optimize etmek hem de tarımsal hasılamızı artırmanın yolunu bulmuş olduk" diye konuştu.

 

Tarımsal faaliyetlerde bilgi ve deneyim aktarımının son derece önemli olduğuna işaret eden Bakan Yumaklı: "Yeni tarım döneminde bunlardan bir bölümünü uygulamaya geçirebiliriz ama emin olduğum bir şey var, dört başı mamur bir şey oluşturmadan yola çıkmayacağız. Çünkü attığımız adımlar, bundan sonrasının 20- 30 yıllarını ifade etmiş olacak. Şehirler kendilerini marka yapmak istiyorlarsa mutlaka tarımdan başlamaları gerekir. Tarım sadece bir bitkisel üretim faaliyeti değildir. Şehirlerin gelişmesi önemli ancak biz bu gelişmenin tarım arazilerinde de olmasını özellikle belediye başkanlarımızdan bekliyoruz" dedi.

 

Son yaşanılan depremde hasar gören yerlerin neredeyse tamamına yakınının tarım arazilerinin üzerindeki yapılaşmadan kaynaklandığının altını çizen Bakan Yumaklı: "Şehirlerin uygulamalarının Bakanlığa entegrasyonu konusunda İl ve Bölge Müdürlerimize talimat verdik ama o da yetmez ise benim telefonum 7/ 24 açık. Onun dışında da istediğiniz kadar destek Bakanlığımız tarafından verilecektir. Köyden kente göçün kent yaşamında ne gibi maliyetler oluşturduğu biliyoruz. Tarımsal üretimde tutulacak nüfusun iki kat artısının olacağını söylemek mümkün. Gençlerin ve kadınların tarıma ilgisini sağlamamız gerekiyor. Gençler teknoloji takipleriyle, yenilikçi fikirleriyle çok önemli katkılar sağlıyor. Elbette kadının olmadığı yerde üretim de olmuyor, hiçbir şey olmuyor." açıklamasında bulundu.

 

Pazarlama konusuna da dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: "Siz ürünü ihtiyacın emrettiği şekilde yaparsanız, pazarlama sorunu kalkar. Su kaynaklarının korunmasına yönelik yapılacak uygulamaların mutlaka planımızda olması gerekir. Atık suların tarımsal üretimde kullanılması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 'Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır' ifadesiyle tarımsal üretimde bize yeni görevlerin düştüğü söylemem gerekir" diye konuştu.

 

Ormanların ‘yeşil vatan’ olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, "Bir ağacın 20 yılda geliştiğini düşünürsek, saatler içinde bu yılların heba olmasına sebep olacak davranışlardan kaçınmak gerekir. Sadece orman olmasına gerek yok. Tarım arazilerinde de yangın çıkarabilecek her türlü davranıştan kaçınalım. Bu, bir izmaritin orman kenarına ya da tarlanın ortasına atılması olabilir. Piknik yaparken yakılacak küçük bir ateş olabilir. Lütfen bunlardan kaçınalım. Ağustos sonuna kadar alarm durumundayız. Çok şükür, kabiliyetlerimiz, müdahale yetkinliğimiz gün geçtikçe iyileşti.

 

Bugün itibarıyla aynı anda orta ve üst ölçekli belli sayıda yangına çok hızlı şekilde müdahale edebiliyoruz ama bu kabiliyetimiz var diye olmamasına dâhil mücadeleden geri durmamız gerekiyor. Eğer herhangi bir yangın ibaresi görürseniz lütfen en yakındaki güvenlik güçlerine ya da 112'yi arayıp bilgi verin. Çünkü yeşil vatanı korumak sadece Devletin değil, bu vatanın bütün evlatlarının birinci derecedeki görevidir" dedi.

 

‘SAMSUN TAM BİR ÜRETİM ÜSSÜ’
Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı da yaptığı konuşmada Samsun’un tam bir üretim üssü olduğunu belirterek “Bereketli topraklar üzerinde bulunuyoruz. Tarım üretime baktığımızda 3 tane büyük ovamız vardır. Bafra, Vezirköprü ve Çarşamba Ovalarımızda ülkemizin üretimine damga vuran üretim tarzımız vardır. Pek çok sebze ve meyve türünde Türkiye’de birinciyiz. Çeltikte Türkiye’de ikinci, fındıkta ülkemizin üretiminin yüzde 17’sini karşılamak suretiyle ikinciyiz. Birkaç yıla kadar birinci sıraya geleceğimizi düşünüyoruz. Deniz balıkçılığında Türkiye’de birinciyiz. Yetiştirme balıkçılığında önemli bir noktadayız. Bunlara baktığımızda tarımda ne kadar önemli olduğumuz anlıyoruz” dedi.

 

‘SAMSUN TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ BİR ÜRETİM HAVZASI’
Programda konuşma yapan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise tarımsal üretimin önemine dikkat çekerek “Biz genelde üretim dediğimizde sanayi üretimi evet bunun çok kullanırız ama asıl üretimin topraktan olan üretim olduğunu da unutmamak lazımdır. Bu üretim olmadan diğer hiçbir üretimin işe yaramadığı günlere dünya gelebilir. Samsun, Türkiye’nin ikinci büyük ve çok çeşitli bir üretim havzasıdır. Endüstri ürünleri üretim noktasında tarımsal alanda önemli bir üretim havzasıdır. Kanatlı hayvan üretimi noktasında önemli bir merkezdir. 400 bine yaklaşan büyükbaş hayvancılıkla beraber Türkiye’nin önemli bir üretim havzasıdır. Manda üretimi 20 binin üzerindedir. Manda sayısında Türkiye’de açık ara birinci sıradadır. Su ürünlerinde çok önemli bir üretim merkezidir. Samsun tarımsal anlamda çok önemli bir birikime, çok önemli bir sektörel gelişime çok hızlı bir şekilde yürüyor. Samsun için çok önemli bir organizasyonu gerçekleştiriyoruz. İki gün süresince tarımla ilgili birçok konu ele alınıp, fikir alışverişinde bulunulacak. Bu çalışmayı çok önemsiyoruz” diye konuştu.


 

‘DÜNYADA GÜNDEM TARIM’
Programda konuşma yapan Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise tarımın dünyada şu anda en önemli gündem olduğunu belirterek “Tahıl koridorunun açık tutulması şu anda sadece bölgede değil tüm dünyada takip edilen bir gerçektir. Özellikle Büyükşehir Yasası'ndan sonra belediyeler artık tarımın ayrılmaz bir parçası haline geldiler. Benim şehrim Konya 42 bin kilometrekare büyüklüğü ile hep ifade edildiği gibi Hollanda büyüklüğünde bir şehirdir. İnsanımızın büyük bir kısmı tarımdan gelirini elde etmektedir. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak atıl arazilerin tarıma kazandırılması çerçevesinde suya, kuraklığa dayanıklı yerli tohumlar yapmış olduğumuz üretimin hasadını gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.


 

İKİ GÜN SÜRECEK
Yarın da devam edecek organizasyonda tarım ekonomisi ve finansman yönetimi, örtü altı yetiştiriciliği ve tıbbi aromatik bitkiler, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, kuraklık ve su yönetimi, tarımsal eğitim ve dijital tarım konuları ele alınacak. Konusunda uzman öğretim üyeleri tarafından tarımsal konulardaki çağdaş yaklaşımlar ve güncel uygulamalar aktarılacak. İklim değişikliği sürecinde etkilenen tarım sektöründe yaşananlar ve çözüm yolları başta olmak üzere 20 ana konu gündemde olacak.