İsrail zulmüne destek veren ülkelerin vatandaşları bile son derece yoğun katılımlarla bu insanlık dışı zulme karşı gösteriler yaparak protesto ediyorlar. Ama, nedendir bilinmez İslâm ülkelerinde yaptırıma yönelik kayda değer bir hareket yok. Tüm etkisiz yetkililer suspus olmuş üç maymunu oynuyorlar.

Düşünebiliyor musunuz, Irak hareketinde Adana İncirlik hava üssünden 4950 sorti yapıldığını övünerek bildiren, ABD’nin Irak'ta başarılı olması için her türlü desteği verdiklerini açıklayan, ABD askerlerinin sağlıkları için dua eden ve İsrail'in geleceği için güvence veren bugünkü iktidar şimdi; 75 senedir din kardeşlerimize her türlü zulmü reva gören İsrail'e gemilerle gıda ve savaş malzemesi gönderiyor. Bu duyarsızlığa insan inanmak istemiyor ama, konu TBMM kürsüsünde bile belgelerle gündeme gelecek kadar ciddi ve inandırıcı.

Bizler beşeriz, büyük veya küçük günah ve hatalarımız olabilir. Hatta iyi niyetle bile olsa kusurlu hareket yapabiliriz. Bu bizi günahkar yapar. Ancak din ve İslam davası için inanç düşmanları ile yaşanan savaşta kendi kardeşlerinin karşısında yer almak insanı İslâm dairesinin dışına atar.

Hz. İbrahim'i kurtarmak için Nemrut'un ateşine minicik bedenine rağmen su taşıyan karınca "Tarafım belli olsun" derken; Gazze'de yaşanan din savaşında 57 İslâm ülke liderlerinin bir karınca kadar cesaret gösterememesi son derece utandırıcı bir şey.

Allah'ın (c.c.) laneti; Minicik bedenine rağmen Hak yolunda Nemrut'un ateşine su taşıyan karıncadan ibret almayan, üç günlük dünya için zamane Nemrut"larının ateşine odun taşıyan din istismarcılarına ve nefsani istekleri için kardeşlerinin karşısında yer alanlara olsun. Daha önce yaşamış zalimler ve suç ortaklarında olduğu gibi bu lanetin yakın bir zamanda vuku bulacağına inanıyorum.

Allah'ın (c.c.), mazlum din kardeşlerimizi zalimlerin şerrinden bir an önce kurtarması ve kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkese İslâm şuuru nasip etmesi dua ve dileklerimle.