ADD Samsun Şube Başkanı Birol Yelekin'den 30 Yıl Mesajı
ADD Samsun Şube Başkan Birol Yelekin yapılan açıklamada;
"Atatürk’ün yeni Türk devletini yaratmak için ilk adımı attığı 19 Mayıs 1919 un üzerinden 70 yıl geçtikten sonra Atatürk Devrim ve ilkelerine karşı açık saldırıların yoğunlaştığını gören, aralarında Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok’unda bulunduğu 50 aydın insan bir araya gelerek 19 Mayıs 1989 tarihinde Atatürkçü Düşünce Derneğini kurmuşlar.
Bundan 5 yıl kadar sonrada yakın zamanda aramızdan ayrılan Ata Giritli başkanlığında yine 3 yıl önce aramızdan ayrılan Aybars Turan şu an aramızda olan Sayın Nafiz Çalıkoğlu, Sayın Ali ihsan Gümüş ünde aralarında olduğu 7 kişi tarafından 10 Ocak 1994 te Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şubesi Kurulmuştur. Şubemiz kurulduğu günden beride her dönem çalışmalarını artırarak büyümeye devam etmiştir. Derneğimizin kuruluşunun 30. Yılını kutlarken Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere Kurucu Genel Başkanımız Prof. Muammer Aksoy’u, Devrim Şehitlerimizi, Samsun Şube Kurucu Başkanımız Ata Giritliyi, Önceki Başkanlarımızdan Aybars Turan ile Derneğimize büyük emekleri olan Dursun Çan ve Muammer Pektaş Öğretmenlerimi saygı ve minnetle anıyorum.
Bugün bizim kuruluş günümüz olduğu gibi aynı zamanda Çalışan Gazeteciler günü, Dünya Ziraat mühendisleri günü onlara da çalışmalarında başarılar dileyerek günlerini kutlarım” dedi.
YAYILMAYA ÇALIŞILAN ÇAĞ VE AKIL DIŞI GERİCİ ANLAYIŞIN FARKINDA VE KARŞISINDAYIZ!
Başkan Yelekin konuşmasına son günlerde ortaya çıkan laiklik karşıtı girişimlerle ilgili de açıklama yaptı. Başkan Yelekin;
“Filistin’e destek ve İsrail’in -şiddetle kınadığımız, lanetlediğimiz- soykırım boyutlarına varan Gazze saldırılarına, çocuklar dahil binlerce masum sivili katletmesine tepki gerekçesiyle düzenlenen bazı gösteriler, kimi provokatif eylem ve söylemler, çeşitli sosyal medya paylaşımları ve son olarak 1 Ocak 2024 tarihinde İstanbul’da yapılan mitingdeki -mitingin gerekçesi ve adı ile ilişkisi olmayan- şeriat ve hilafet çağrıları; Laik Cumhuriyete, Atatürk İlkelerine ve Devrim Yasalarına apaçık bir başkaldırıdır, bir isyan provasıdır. Bundan vahimi; bu gösteri ve çağrıların Anayasamızın ilk 4 maddesi ile 14. maddesini yok sayan, böylelikle Anayasal Düzeni yıkmayı hedefleyen bir darbe kalkışması niteliğinde olmasıdır. Daha da vahim olansa; böylesi bir eylemin 3 gündür takipsiz kalmış olması, anayasal kurumların tepkisizliği, emniyet ve yargının sessizliğidir.
“Türkiye Cumhuriyeti … insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” (Anayasa Madde 2). Hukuk Devleti; anayasal düzeni yıkma ve teokratik bir düzen kurma çağrılarını duymazdan gelemez, takipsiz bırakamaz.
Tarihte benzeri görülmemiş bir Antiemperyalist Ulusal Bağımsızlık Savaşı Zaferi ile yaşam bulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Atatürk’e, O’nun tam bağımsız, laik ve çağdaş bir ülke, özgür bir Ulus yaratma idealine yönelik emperyalizm güdümlü bu menfur saldırılara karşı Atatürkçü Düşünce Derneği olarak herkesi ve her kesimi bir kez daha uyarıyoruz; yayılmaya çalışılan çağ ve akıl dışı gerici anlayışın farkında ve karşısındayız!
Cumhuriyet Savcılarını, adlarının önündeki “Cumhuriyet”in anlamını anımsamaya ve görevlerini yapmaya davet ediyoruz!
Dünyanın yeniden yapılandığı bu dönemde; geleceği planlamamız, kadın erkek milyonlarca yurttaşımızı bilimin baş döndürücü bir hızla ilerlediği, yapay zeka ve benzeri adımlarla şekillenecek yarınlara hazırlamamız, çocuklarımızı analitik düşünce ve bilimsel bilgi ile donatmamız gerekirken akıl ve çağ dışı saplantıların tutsağı gericilikle boğuşmak zorunda kalmak halkımızı derinden yaralamaktadır.
Ancak, son yıllarda körüklenen bu Karşı Devrim ihanetine karşı milletçe yılmadan, yorulmadan sürdürdüğümüz mücadelenin gün geçtikçe büyüdüğünü, güçlendiğini görüyoruz.
Şeriat, hilafet çığırtkanlığının karşısına dikilen gençlerimiz var.
Atatürk’e saygısızlık yapan teğmenlere hadlerini bildiren Atatürkçü teğmenlerimiz var.
Öğrencilerimizi pedagojik formasyonu olmayan din görevlilerine teslim etme amaçlı ÇEDES adlı projeye geçit vermemek için direnen öğretmenlerimiz, velilerimiz, demokratik kitle örgütlerimiz var.
Hukuku araçsallaştıran, Hukukun Üstünlüğü ve Kuvvetler Ayrılığı ilkelerini umursamayan, demokrasinin olmazsa olmazı laikliği yok sayan siyasi girişimlere direnen hukukçularımız, bürokratlarımız, düşünürlerimiz, sanatçılarımız, aydınlarımız, yurttaşlarımız var.
Günümüz Şeyh Saidleri, Derviş Mehmetleri karşısında Kubilay inanç ve bilinci, Atatürkçü Düşünce ve Laik Cumhuriyet bağlılığı ile aydınlığa yürümeye kararlı Ulusumuz var.
Atatürk ilke ve devrimleri ile şekillenmiş kuruluş felsefesinin bugün de sorunlarımıza çare olacağına güvenen, O'nun akıl ve bilim yolunun yürünecek tek doğru yol olduğuna inanan, Kemalizm’in geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğü olduğunu bilen on binlerce üyesi ile Atatürkçü Düşünce Derneği, Laik Cumhuriyetimize, Üniter Ulus Devletimize ve Ulusal Birliğimize olanca gücüyle sahip çıkacak, büyük Atatürk, Kemalist Devrimciler ve Türk Ulusu’nun ölümsüz eseri ve kutsal emaneti Türkiye Cumhuriyeti’ni emperyalizm ve işbirlikçilerine yem etmeyecek, ilelebet payidar kılacaktır" diye konuştu.