Cübbeli Sarıklı Ajanlar
Bunlar iktidarın İsrail ile ilişkilerini meşru göstermek, İslâmi hükümlerin hakim olması için mücadele veren ve varlığı Siyonistleri rahatsız eden siyasi oluşumlara oy verilmemesi için fetva üretiyorlar.
Bunların dinin temel esasları ile çelişki arz eden beyanlarından; aynı tasavvuf gurubundaki Müslümanlar bile rahatsızlar ve böyle temelsiz beyanları asla kabul etmediklerini ifade ediyorlar. Ne yazık ki, bu sahte softa takımı; iktidarı memnun etmek için Allah (c.c.) rızasını arka plana attıklarının farkında bile değiller..
Zalime destek vermenin ne kadar ağır bir sorumluluk olduğunu aklı başındaki her Müslüman bilir. İsrail'e gemiler dolusu gıda ve stratejik malzeme göndermenin ne anlam geldiğinin net olarak ifade edebilmek için tarihte yaşanmış bir olayı anlatmanın faydalı olacak. Şafi âlimlerinden İbn'i Abdüsselam'a (Ö.648) bir terzi gelir ve der ki; "Ben zalime yardım edenin zulme ortak olduğuna dair bir fetva duydum. Haçlı askerleri bana gelip elbise diktiriyor veya elbiselerini tamir ettiriyorlar. Ben bu halimle zulme ortak oluyor muyum" diye sorar. İbn'i Abdüsselam der ki; "Sen bu halinle zulme ortak olmuyorsun, sana iğne iplik satan zulme ortak oluyor, sen ise zalim oluyorsun."
Hemen her gün Filistin'de Müslüman kanını döken, evlerini yıkan, mal varlıklarına el koyan, oradaki mazlumlara yapılan gıda yardımlarının Gazze'ye ulaşmasına engel olarak insanları açlıktan ölüme mahkum eden zalim ve sapık topluma gemiler dolusu gıda ve silah yapımında kullanılacak malzeme gönderilmesinin meşruluğunu savunmak zalimlik değil, tek kelime ile zalim yalakacılığı olabilir.
Dünyanın her yerinde İsrail'in yaptığı soykırım en yoğun bir şekilde kınanırken, Hıristiyan toplumlar bile bu insanlık suçunu işleyenlerin yargılanmasını isterken; din adamı kılığı ile zalimlere yapılan desteği savunan birisi satılmış veya ajan olabilir.
Allah'ın (c.c.) bu sefillerden İslâm dünyasını kurtarması dua ve dileklerimle.