Has Partinin kurulduğu günlerde Saadet Partisi Samsun İl Başkanı olarak bir Televizyon programına konuk olmuştum. Sunucu; "Sayın Erbakan bizim mutfağımız çok sterildir diyor ama, bütün mikroplar sizin mutfaktan çıkıyor, buna ne dersiniz" diye (kıl) bir soru sormuştu. Yirmi dakika süren cevapta özetle: "Sayın Özal'ın da Milli Görüşün içinden geldiği düşünülürse, son otuz kırk senedir ülke Milli Görüş mutfağında kimlik kazanan şahıslar tarafından yönetiliyor. Bu Milli Görüş mutfağının ne kadar temiz ve güvenilir olduğunu gösterir. Milli Görüş mutfağına giren herkesin çapı büyüyor ve bu adam Milli Görüş kültüründen geliyor kanaati ile toplum nezdinde itibar ve güven kazanıyor. Bunu çok iyi bilen Siyonizm, ileride kullanmak üzere, Milli Görüş mutfağına virüsler yerleştiriyor. O virüs de Milli Görüş bünyesinde kazandığı itibarı kullanarak kendisine vaat edilen dünya menfaatine karşılık kendisinden istenileni yapıyor" şeklinde cevap vermiştim.

Milli Görüş lideri Merhum Necmettin Erbakan Hocanın ifade ettiği gibi Yahudi hiçbir taşın altını boş bırakmaz. Hele de ebedi ve ezeli düşman kabul ettiği Milli Görüşü asla ıskalamaz. Milli Görüş bünyesinde yıllardan beri yaşanan bölme ve bölünme olayları bunun en büyük delilidir. Ne zaman Milli Görüş uçağının burnu havalanma konumuna gelse, virüsler devreye sokulur ve fitne çıkarılır. Son günlerde yaşanan Büyük Kongrenin ertelenmesi olayı da virüs faaliyetlerinin bir neticesidir.

Kongrenin ertelenmesinde "Fitne hareketinin içinde yer alanların deşifre edilmesi ve virüslerin ortaya çıkarılması için Saadet Partisinin bilge Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu'nun siyasi dehasının etkili olduğuna inanıyorum. Bu olay, Milli Görüş lideri Merhum Erbakan Hoca'nın tamamen İslâmi prensiplere göre çizmiş olduğu teşkilat modeline kimlerin teslim olduğu ve kimlerin itiraz ettiği gerçeğini net olarak ortaya çıkarmış ve atılan oltaya öngörüsü olmadığı halde kendisini çok akıllı sanan sazanlar takılmıştır.

Şimdi yapılacak iş; önce bu virüslerden temizlenerek arınmak, sonra devre dışındaki küskün eski yol arkadaşlarını yeniden dâvâyâ kazandırmak, tekrar bir arayan gelmek ve bir daha besmele çekmek olmalıdır. Tabi ki bunun kararını yine Sayın Genel Başkan ve Yüksek İstişare Kurulu verecektir.

Bizler olanda hayır olduğuna inanıyoruz.