Şehadetin Kutlu Olsun
Pazar günü Amerika Kongresinde terör devletinin terörist Başbakanı Netanyahu yoğun bir şekilde alkışlandı. Soykırım suçu işleyen bir caninin batı dünyasında bu boyutta takdirle karşılanması, dost ve müttefik olduğumuzu zan ettiğimiz batı medeniyetinin insanı/vicdanı duygulardan ne kadar yoksun ve kokuşmuş olduğunu gösterir.
Peşinden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada "Her ortamda Gazze'nin hakkını sonuna kadar savunuyoruz" dediler. Peşinden de İsmail Haniye İsrail tarafından şehit edildi. İnsan peşpeşe gelen bunların hangisinin nasıl işleneceği hususunda ister istemez git gelleri yaşıyor.
Aslında İslâm dünyasının en büyük sorunu; Terörist İsrail veya yöneticileri değil. Ondan daha önemlisi İslâm devletleri liderlerinin iradelerini Siyonizme teslim etmiş olmaları. Bizler terörist Netanyahu'nun ABD Kongresinde alkışlanmasını lanetliyoruz da geriye dönüp baktığımızda; İsrail Devlet başkanları Şimon Peres ve Herzog'un AKP iktidarında TBMM de konuşturulup ayakta alkışlandığını ve İsrail bayrağının Başkent Ankara caddelerinde resmi merasim ile dolaştırıldığını görüyoruz.
Bu bizim ülkemizin fotoğrafı. İran'ı hariç tutarsak diğer İslam ülke idarecilerinin bizden farklılık arz etmediği de bilinenin bir gerçek. Yani al birini vur ötekine. İslâm dünyasının liderleri bu gün Gazze'de yaşanan soykırım sona erince sırasının kendi ülkelerine geldiğinin farkında olmayacak kadar bir teslimiyetçilik içindeler. İslâm ülke liderleri Gazze'ye sahip çıkmanın; Ankara, Kahire, Tahran, Bağdat veya diğerlerine sahip çıkmak olduğunun farkında değiller veya bağlantıları öyle tavır almalarını gerektiriyor.
Şimdi birileri savaş mı yapılsın diyebilirler. Bunu İsrail dışında kimse istemez. Yapılacak en etkili şey bu terör devleti ile her alanda ilişkileri kesip bölgede yalnız bırakmaktır. Ama o yürek kimde?
Şehadetin kutlu olsun koca yürekli mücahit.