Kim Bu Kaymakam?

Samsun'da 3 Ekim tarihinde Atakum ilçesi Yenimahalle Vatan Caddesi üzerinde bulunan KYK Cemal Safi Erkek Öğrenci Yurdu'nda saat 15.30 sıralarında psikolojik danışmanlık ve rehberlik (PDR) bölümünden yeni mezun olan 22 yaşındaki Doğuş Can Kavaklı'nın intihar ederek hayatına son vermişti. OMÜ PDR bölümünden yeni mezun olduğu öğrenilen Doğuş Can Kavaklı (22), eşyalarını toplamak için KYK yurduna gelmiş, yurda gelen öğrenci bilinmeyen bir nedenle pencere kenarına koyduğu sandalyeye çıkarak 6. kattan aşağı atlamış ve hayatına son vermişti.

Gazeteci Mehmet Yazıcı, Samsun Olay isimli internet haber sitesinde kaleme aldığı, "Doğuş Can’ı kim öldürdü?" başlıklı köşe yazısında intihar ile ilgili vahim iddiaları gündeme taşıdı. Yazıcı'nın köşe yazısındaki iddialara göre; Asarcık Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na eleman alımı olması nedeniyle Kavaklı'nın başvuru yaptığını, yüksek puan almasına rağmen mülakatta elendiği için intihara sürüklendiğini öne sürdü.

Mülakatta hazır bulunanların arasında bir ilçede vekaleten kaymakamlık yapan bir ismin olduğunu, intihara sürüklenen Kavaklı'ya mülakatta hangi takımı tuttuğunun sorulduğunu iddia eden Yazıcı, mülakatta işe alınacak ismin daha önceden belirlendiğini iddia etti. Hangi takımı tuttuğunu söylemediği gerekçesiyle Kavaklı'nın elendiğini ve işe bir başkasının alındığını öne süren Yazıcı, ismini köşe yazısında vermediği kaymakamın bir yere atanıp atanmayacağının takipçisi olacağını söyledi.

22 yaşındaki bir gencin intiharına neden olduğu öne sürülen mülakata katılan kaymakam ve mülakat ekibinin kimler olduğu ve Doğuş Can Kavaklı'nın elenerek yerine işe başladığı öne sürülen kişiye kimin referans olduğu merak konusu oldu. Gazeteci Yazıcı'nın iddiaları ışığında soruşturma başlatılıp başlatılmayacağı merakla bekleniyor.

Haber: Berat GONCA.

 

Gazeteci Mehmet Yazıcı'nın kaleme aldığı o köşe yazısı:

Doğuş Can’ı kim öldürdü?

Üniversiteden yeni mezun olmuştu…

“Eşyalarımı alıp çıkacağım” diye girdiği

Yurt binasından atlayıp intihar etti…

Hatırladınız mı Doğuşcan’ı?

İçimiz acıdı…

***

Olay hiç de bildiğimiz gibi değildi!

Doğuş Can’ın ağabeyi Sinop’ta polisti…

Kendisi 19 Mayıs Üniversitesi,

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden birkaç gün önce mezun oldu…

Derslerini geçti, sınavlarını verdi ve iyi bir derece ile üniversiteyi bitirdi…

Rahat bir nefes almıştı yani…

Başarılı bir öğrenciydi…

Doğuş Can Kavaklı’nın…

Hayatının en mutlu günleri bu olsa gerekti!

Efendi, saygılı, mülayim bir gençti…

Anne ve baba ayrı yaşıyordu…

Biricik annesinin kolu kanadı oydu!

Evlerinde birkaç eksik vardı!

“Annem! Merak etme!

İşe girer girmez ilk maaşımla hepsini halledeceğim” diyordu…

Ama öyle olmadı!

***

Okul bitti…

Diploma alındı…

Sıra, iş bulup anneye destek olmaya gelmişti…

O sırada Asarcık Sosyal Yardımlaşma Vakfı eleman arıyordu…

Bunun için bir sınav açıldı…

Doğuş Can Kavaklı kendine güveniyordu…

Zaten başvuru sayısı azdı ve sınava girenler arasında en yüksek puana sahip olan da oydu…

İşe alınacağı neredeyse kesin gibiydi…

Tek sıkıntısı “Dayı” olayıydı!

Doğuş Can’ın herhangi bir yerden torpili yoktu!

İşte! Ne olduysa o gün oldu!

Çünkü sınavda en iyi olmak, en yüksek puana sahip olmak işe girmeye yetmiyordu!

İşin bir de “Mülakat” kısmı vardı!

Ki, “Mülakat” demek “Torpil” demekti…

Yani, adamın varsa sorun yoktu…

Liyakat rafa kaldırılmıştı!

Adamın yoksa ağzınla kuş tutsan bile o iş olmuyordu!

***

Geçtiğimiz Pazartesi günü

Asarcık’ta bunun için bir mülakat yapıldı…

Mülakata giren heyettekilerin isimleri bizde saklı!

İsimlerini vermiyorum…

Hedef olmalarını istemem çünkü!

Söylenene göre bunlardan biri kaymakamdı…

Vekaleten kaymakamlık yapıyordu!

Asaleten atanmayı bekliyordu!

İyi bir torpil bulursa tayini iyi bir yere çıkacaktı!

***

Kaymakamın da hazır bulunduğu ifade edilen mülakatta

Doğuş Can’a ne soruldu dersiniz?

Bunu asla tahmin edemezsiniz!

İşe girmek için umutlanan Doğuş Can’a

“Hangi takımı tutuyorsun?” diye sordular!

Evet!

“Hangi takımı tutuyorsun?”

***

Bunun anlamı şu;

“Boşuna heveslenme! İşe alınacak kişi sen değilsin!”

***

Düşün!

Mülakattasın!

Puanın fazlasıyla yeterli ve mülakat artık formalite gibi…

Mülakattan ortalama bir şey bile alsan bu işe girmeye hak kazanacaksın!

İyi de “Hangi takımı tutuyorsun” diye soran bir heyete ne cevap vereceksin?

Ben,

“Allah belanızı versin” derim!

Ki, ziyadesiyle versin!

Daha ne diyeyim!

***

Okuldan yeni mezun…

PDR çıkışlı Doğuş Can’a bunu sormuşlar…

“Hangi takımı tutuyorsun?”

Doğuş Can ne desin?

İşe girecek!

“Ben” demiş “Milli takımı tutuyorum!”

“Yok yok! Vardır tuttuğun bir takım!” diye ısrar etmişler…

“Vallahi yok” demiş!

“Milli takım, bir de Samsunspor’u tutarım…”

“Ayrıca ben de sporcuyum, spor yaparım, takım filan tutmam!”

Deyince, kafalar karışmış anlaşılan!

İstedikleri yanıtı alamayınca aşağılayarak kovmuşlar Doğuş Can’ı odadan…

***

İddialar böyle…

Doğuş Can da bu yaşadıklarını anlattı arkadaşlarına…

İşe girecek olan belliydi…

Doğuş Can’ın tutuğu takımını bir önemi yoktu yani!

Anlaşılan o ki,

Maksat yorgunu yokuşa sürmekti…

***

Bütün Asarcık biliyor mülakatta Doğuş Can’ın başına gelenleri…

Hayalleri suya düşmüştü!

***

Ve sınav sonuçları Pazartesi günü açıklandı…

Tuttuğu takımı söylemeyen Doğuş Can Kavaklı, mülakatta elenmişti!

Doğuş Can’ın yerine Doğuş Can’ın 12 puan gerisinde olan bir kız işe alınmıştı!

***

Karar açıklandıktan iki gün sonra da

Çarşamba günü Doğuş Can “Eşyalarımı alıp çıkacağım” diye girdiği KYK yurdunun altıncı katından kendini boşluğa bıraktı…

Hayata veda etti!

***

Şimdi bilemiyoruz!

Doğuş Can’ın yerine işe alınan o torpilli genç kız…

O görevi gönül rahatlığıyla yapabilecek mi?

O’nun durumu da ayrı üzücü!

Her yanımız acı…

***

Kaymakam vekiline gelince,

Umarım O’nun da içi rahattır!

Yerine getirdiği talimatın karşılığını umarım alır!

Biz, zatı alilerinin asaleten atanmasını dört gözle bekleyeceğiz!

Nereye atandığını da ilk bizden duyacaksınız!

Merak etmeyin!

Takipteyiz!

***