İtikadi Hastalıklar

Sosyal hayat ve kulluk alanında Müslüman’ın riayet etmesi gereken kuralları Allah (c.c.) Kur'an'ı Kerim ve sevgili Peygamberimiz vasıtası ile bizlere bildirmiştir. Kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkes; makamı, mevkisi, statükodaki konumu ne olursa olsun ama, fakat, lakin demeden ve hiçbir bahane üretmeden bu kurallara aynen itaat etmekle yükümlüdür. Bu kurallara riayet etmeyen ve kulların koyduğu kuralları önceleyenler itikaden büyük bir yanlışın içine düşerler. Ameli yanlışlar insanı günahkar yapar, itikadi yanlışlar ise insanı İslâm dairesinin dışına atar.

 * Allah'ın (c.c.) kuralları üzerine kural koyanlar,

 * İslâm’ın hükümleri ile çelişki arz eden yasal düzenleme yapanlar,

 * Allah'ın (c.c.) belirlemiş olduğu kurallara sebebi veya gerekçesi ne olursa olsun itaat etmeyenler,

 * Bu kuralları dünyevi çıkar ve menfaatleri için bilerek yanlış yorumlayanlar,

 * Kulların koyduğu ve Allah'ın (c.c.) kuralları ile çelişki arz eden hükümlere destek verenler,

 * Din adamı veya dindarlık kimliği ile İslâm'i kurallarla örtüşmeyen icraat yapan zihniyetin safında yer alanlar,

Bilerek veya farkında olmadan itikaden İslâm dairesinin dışında çıkarlar.

Halbu ki; İlahi hesaptan hiç kimsenin kaçıp kurtulma şansı yoktur. Er veya geç, bu dünyada olmazsa öbür alemde herkes Allah'ın (c.c.) kurallarına itaat etmenin veya itirazının karşılığını görecektir. Son örneğinden görüldüğü gibi yaptıklarının hesabını vermemek için din düşmanlarının himayesine sığınmak hiç kimseyi İlahi hesaptan kurtarmaya yetmeyecektir.

Allah'ın (c.c.) kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkesi; insanı din dışı bırakan itikadi hastalıklardan kurtarması ve İslâm şuuruna kovuşturması dua ve dileklerimle.