E-Ticaretin Önündeki Yeni Engel: Stopaj Kesintisi Tasarısı
Maliye Bakanlığı’nın 329 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği kapsamında getirmeyi planladığı ve 7524 sayılı Kanun ile değişiklik öngören yeni düzenleme de bu tartışmaların tam merkezinde yer alıyor.
Bu düzenlemeyle, 2025 yılı itibarıyla e-ticaret pazaryerlerinin, ürün veya hizmet sağlayıcılarına yapacağı ödemelerden önemli oranlarda stopaj kesintisi yapılması planlanıyor: Gerçek kişiler için %25, tüzel kişiler için %15. İlk bakışta, kamu gelirlerini artırma amacı taşıyan bu düzenleme, derinlemesine incelendiğinde, e-ticaret sektörüne getirebileceği ağır yüklerle dikkat çekiyor.
E-TİCARET EKOSİSTEMİNE ETKİLER
E-ticaret sektörü, Türkiye’nin global ekonomide rekabet edebilmesinin kilit noktalarından biri. Hem iç piyasada tüketicilere düşük maliyetli ürünler sunma imkanı sağlıyor hem de ihracatta Türk markalarının görünürlüğünü artırıyor. Ancak stopaj kesintisi gibi bir düzenleme, şu olumsuz sonuçlara yol açabilir:
• Rekabetçiliğin Zayıflaması: Yüksek stopaj oranları, e-ticaret pazaryerlerinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) kar marjlarını daraltacak. Bu durum, işletmeleri ya fiyatlarını artırmaya ya da faaliyetlerini sonlandırmaya zorlayabilir.
• Tüketiciye Yansıyan Maliyetler: Artan maliyetler, kaçınılmaz olarak tüketici fiyatlarına yansıyacak. Bu da enflasyonu körükleyerek, tüketicilerin satın alma gücünü olumsuz etkileyebilir.
• Yatırımları Caydırma Riski: Global e-ticaret devleri (Amazon, Walmart gibi), Türkiye pazarına daha temkinli yaklaşabilir ya da mevcut yatırımlarını gözden geçirebilir. Aynı şekilde yerel platformlar da uluslararası pazarlarda rekabet etmekte zorlanabilir.
VERGİ POLİTİKALARINDA DENGELİ YAKLAŞIM
Elbette, vergi gelirlerini artırmak ve kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almak önemlidir. Ancak, bu hedeflere ulaşırken ekonomik aktörler üzerindeki yüklerin dikkatlice değerlendirilmesi gerekiyor. Daha dengeli bir çözüm için şu öneriler değerlendirilebilir:
• Stopaj oranlarının yeniden gözden geçirilmesi ve daha düşük seviyelerde uygulanması.
• E-ticaret platformlarına, stopaj yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için geçiş dönemi tanınması.
• KOBİ’leri koruyacak teşvik mekanizmalarının oluşturulması.
TATLI BİR UYARI
Maliye Bakanlığı’nın böylesine kapsamlı bir düzenleme hazırlarken, e-ticaret sektörünün Türkiye ekonomisi için taşıdığı stratejik önemi göz önünde bulundurması elzemdir. Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda, bu tür politikaların doğru kurgulanması, yalnızca kısa vadeli gelir artışını değil, uzun vadeli sürdürülebilir büyümeyi de destekleyecektir.
Yeni düzenleme, sektörün güçlü paydaşlarının görüşleri dikkate alınarak, adil ve dengeli bir yapıya kavuşturulursa, Türkiye e-ticaret ekosistemi zarar görmeden yoluna devam edebilir. Hepimizin ortak hedefi, Türkiye’yi ekonomik açıdan daha güçlü bir geleceğe taşımak değil midir?