Kronik Hastalık
Milli Görüşün CHP’ye hizmet ettiği ve sağ oyları böldüğü yalanını kullandılar. CHP’nin geçmişte İslâmi değerlere karşıtlığı her seçim öncesi Milli Görüşü karalama malzemesi olarak kullanıldı. CHP zaten milli ve manevi değerlere karşı tarihi duruşu ile Milli Görüşün doğal karşıtı olduğu bilinen bir gerçek iken bu malzeme devamlı olarak kullanıldı. 1970’li yıllarda Adalet Partililer Milli Selamet ve Refah Partisini, 80 ve 90 lı yıllarda ANAP ve DYP’liler Fazilet Partisini ve şimdi de AKP’liler Saadet Partisi’ni CHP ile işbirliği yapmakla suçladılar. Ama nedense hedeflerinde öncelikli olarak CHP değil de Milli Görüş vardı.
Bunun birinci sebebi; sağcı ve muhafazakar partilerin yönetimsel yönden; maddeci ve materyalist yapıları itibariyle CHP ile aralarında farklılık olmaması. Milli duruşu ile onların boyalarına dökecek ve foyalarını ortaya çıkaracak olduğuna inandıkları milli ve manevi değerleri önceleyen Milli Görüşü yıpratmak ve zamanla yok etmek. Aslında bu Siyonizmin istediği ve hazırladığı bir proje idi. İkinci sebebi ise; Milli Görüş Hareketini bitirme emrinin kendilerine küresel güç odakları tarafından ev ödevi olarak verilmiş olmasıydı.
Milli Görüş Hareketinin Milli duruşu nedeniyle doğrudan karalamaları mümkün olmayınca en azından dolaylı yoldan yıpratılması lazımdı. Milli Görüşün içinde yolsuzluk, usulsüzlük, adam kayırma ve benzeri ahlak dışı şey bulamayınca çamur atmak için tek yapılacak iş dolaylı yoldan karalamaktı.
İşin en üzücü yanı, daha önce öyle veya böyle Milli Görüş bünyesinde bulunmuş, ancak Milli Görüş hareketine uygulanan baskı ve zulme dayanamayıp nefsine yenik düşen ve toplum tarafından din adamı olarak bilinen bazıların da; dünyevi beklentileri nedeniyle ile bu ahlâksız kampanyalarda malzeme olarak kullanılmaları. Bir de bunların; Cennetmekan Erbakan Hoca hayatta iken ona ihanet ettikleri halde, şimdi yalakalıklarına onun ismini kullanıyor olmaları. Bir de bu kadar müfteri yetmiyormuş gibi, Saadet Partisini bölmek isteyen kimyaları bozuk yenilerinin türemiş olması daha da üzücü.
Aklı başında bir insan, oy oranı yüzde birlerde olan ve tek başına iktidar olma şansı bulunmayan bir partiyi böylesine hırpalamak ve bölmek neden bu kadar önemli diye düşünmez mi? İşte burada Milli Görüşün Hak ve adaletli duruşunun özgül ağırlığı ortaya çıkıyor.
Özetle Milli Görüşçü olmak hakikaten çok zor ama, bir o kadar da çok şerefli bir sorumluluk. Eğilmeden, bükülmeden dik duranlara selam olsun.