Özellikle dünyanın hedefinde olan ülkemizde ve siyaset arenasında lider olabilmek için:

* Öncelikle sarsılmaz bir iman ve zorluklara göğüs gerecek güçlü bir irade,

* İlmi ve kültürel alanda mükemmel bir donanım,

* Milli ve manevi birikim yanında bu değerlerden asla taviz vermeyecek bir hassasiyet,

* Toplumu huzur ve saadete kavuşturacak evrensel plân ve proje,

* Bu projeyi her şeye rağmen hayata geçirecek azim, irade ve kararlılık,

* Karşısına çıkarılacak engel ve zorluklara karşı en üst düzeyde sabır ve direnç,

* Verilecek mücadelede her türlü fitne ve fesadı rağmen toplumu kucaklayıcı bir dil,

* Toplumu germekten siyasi çıkar beklemeyen erdem,

* Rakiplerden gelecek ahlâk dışı saldırıları bile hoşgörü ve merhametle karşılayacak yüksek bir ahlâk ve

* Bunlar gibi daha birçok güzel hasletlere

Sahibi olmak icap eder.

Liderlik, üstün bir ahlâk, fedakarlık, çok üst düzeyde zeka ve güçlü bir irade gerektirdiği için bu güzel hasletlerden uzak ve nefsani heveslerini tatmin için siyaset yapanlar belki genel başkan olabilirler, hatta yönetimde söz sahibi de olabilirler ancak asla lider olamazlar. Onlar olaylara kendilerine takılan gözlük ile bakarlar, kendi iradelerini ile hareket edemezler. Çünkü inanç zayıf, plan/proje hayal ürünü, irade ve karar verme yeteneği yok. Peki ne var? Boş bir özgüven, dağlar kadar kibir ve taklitçilikten öteye geçmeyen ve aynı zamanda çelişkilerle dolu söylemler.

Allah'ın (c.c.) tüm İslâm alemini böyle uyduruk lider ve yöneticilere mecbur ve mahkum etmemesi dileklerimle.