Ziyarette, meralarını ellerinden almaya yönelik girişimlerin hız kazandığını ve İl Mera Komisyonu’nun geçen Perşembe günü yaptığı toplantıda projeye onay verdiğini belirten köylüler, haklarını yargı zemininde aramaya ve direnmeye devam edeceklerini ifade ettiler.

Köy sakinlerinden ve aynı zamanda Zootekni Ziraat Mühendisi olan Ozan Özkan, meralarının ellerinden alınmasıyla bölgede ana geçim kaynağı olan hayvancılığın biteceğini, projenin hiçbir yönüyle kamu yararı taşımadığını ifade etti. Projenin, yürürlükteki Mera Kanunu’na da aykırılıklar barındırdığının altını çizen Özkan “biz köy halkı olarak, hukuki anlamda ne gerekiyorsa yapmaya hazırız, bu uğurda mücadele edeceğiz” dedi.

Merayı kullanan Şeyhkoyun mahallesinin sakinlerinden Rahşan Çakır da şunları söyledi:

“Burada hayvancılık yapıyoruz. Şimdiden sonra nasıl olacak hiç bilmiyoruz. Bu köylü olarak bizim başka yapabileceğimiz bir şey yok, bildiğimiz bir şey yok. Bütün otlaklarımız bitecek, bu hayvanlar nerede otlayacak? Bütün doğayı katledecekler. Biz karşıyız köylü olarak.”

MUHTARLAR: “KABUL ETMİYORUZ”
Hacıdede Mahallesi Muhtarı Erkin Demircan da tarım arazilerinin kısıtlı olduğunu bu nedenle hayvancılığa yöneldiklerini belirterek “tek uğraşımız hayvancılık, yani bunu da hükümet olarak bu meralara el koyup da hayvancılığımızı da bitirme aşamasına gelmek üzereyiz. Daha ileride geleceğimize dair, geleceğimize dair gençlerimize, çocuklarımıza bu alanı yok ettirmememiz lazım, biz de köy halkı olarak buna itirazda bulunuyoruz, kabul etmiyoruz” dedi.

Şeyhkoyun Mahallesi Muhtarı Cavit Şahin ise güneş ve rüzgar enerji santrali projelerine karşı olmadıklarını ancak bunun için mera alanlarına göz dikilmesine itiraz ettiklerini kaydederek meralarını korumaya kararlı olduklarını vurguladı.

Ağdırhasan köyü muhtarı Mustafa Yurduseven de şunları söyledi:

“Bu köylünün tek geçim kaynağı hayvancılık. Ekmeğimizi bu meradan çıkartıyoruz. Burada otlattığı hayvanlarımızın sütünü, o sütten yaptığımız yoğurdu, tereyağını Salı günleri ilçe pazarında satıyor bu köylü. Bu mera giderse ekmeğimiz de gidecek.”

KADIN ÇOBAN NAZİKE’NİN İSYANI
Hacıdede köyü kadınlarından olan ve çobanlık yaparak geçimini sağlayan Nazike Kurt da şöyle konuştu:

“Ben bu köyün çobanıyım hem de kadın olarak. Bu dağda ot öyle biter ki insan bile aç çıksa karnını doyurup geri iner. Mantarı var, kekiği var, kuşburnu var. Neyi yok ki? Ayrıca malımızın bütün yiyeceği burada. Nereye gideceğiz biz? Cumhurbaşkanı şükretsin köylünün emek ettiğine, yarın bu köylü bu hayvancılığı bıraktığı zaman herkes açlığından ölecek. Yazık günah değil mi? Daha ne yapsın köylü ya? Bırakın köylüyü canı boğazına gelmiş zaten! Dağı-taşı niye kurutuyorsunuz? Yazık günah değil mi? O kadar imkân var, başka yerlere gidin, bizim dağımız müsait değil. Güneş enerjisi yapılması lazım, bırakın bizim malımız burada doysun. İnsanlarımızı memnun bırakın, sizden ricam uzak durun bizlerden. Bırakın köylü rahat yaşasın, zaten canı boğazına gelmiş.”

SAMÇEP SÖZCÜSÜ KORKMAZ: “HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı ve aynı zamanda Samsun Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Adnan Korkmaz’da şu açıklamayı yaptı:

“Elektrik enerjisinin, doğru planlamayla, doğru yatırımla halka en ucuz şekilde ve en kaliteli şekilde iletilmesi gerekiyor. Kamucu bir politikayla yönetilmeyen, halkın yaranına olmayan bir politikayla yönetilmeyen bir sistemle de maalesef böyle şeylerle karşılaşıyoruz ve karşılaşmaya da devam edeceğiz. Güneş enerjisi üretimi için kullanılabilecek tarım dışı, mera dışı birçok arazimiz dururken, buraların tercih edilmesinin tek sebebi ranttır. Biz bu süreci takipçisi olacağız. Bunu durdurmaya çalışacağız gerek hukuki yönlerle gerekse teknik yönlerle her türlü desteği sizlere vereceğiz.”

CHP’Lİ ÇAN: “MERAMIZI, KÖYLÜMÜZLE BİRLİKTE SAVUNACAĞIZ”
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da mera gaspının bir siyasi kumpas olduğunun altını çizerek özetle şunları kaydetti:

“Bu mera, bir kişinin ağzından çıkan lafla birkaç tane şirkete büyük şirkete peşkeş çekiliyor. Bunun en net örneği, projenin ÇED sürecinde ya da İl Tarım   müdürlüğündeki şube müdürleri vatandaşlarla birebir sohbetlerinde burası mera alanı tarıma elverişleri alan, hayvancılığa elverişleri alan, buralarda güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi olmaz dedikleri halde geçen günkü komisyonda bu köyün muhtarı diğer köyün muhtarlarına aynen şu lafı ettiler: ‘Emir demiri keser’. Yani ‘bizim yapacak bir şeyimiz yok, emir yukarıdan geldi’ dediler. Bunun için komisyona başkanlık edecek vali yardımcısı son anda değiştirildi, şube müdürleri değiştirildi. Çekincesini ortaya koyan bütün bürokratlar komisyondan hariç tutuldu ve yukarıdan gelen emirle projenin onayı verildi. Bu süreçte köylümüzün yanında olacağız, meramızı birlikte savunacağız.”