Samsun Etik Haber'e Kurulmak İstenen Kumpasa Adalet Bakanlığı Engeli
Siyaset, bürokrasi ve yargıya sızmış, FETÖ ve çete elamanlarının sayısız kumpasına uğradık.
En son Samsun Sağlık İl Müdürlüğü'nün avukatı Hale Gürel Yavuzdemir ve onun avukatı Türkiye Barolar Birliği Kişisel Verileri Koruma Komisyonu Genel Sekreteri Av. Gürcan Kayar'ın kumpas girişimine şahit olduk.
Kumpas girişimine kalkan bu iki avukata Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanlığı'ndan adeta "Tokat Gibi" cevap geldi.
Önce neler yaşandığını bir hatırladıktan sonra, Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanlığı'nın kumpası nasıl bozduğunu anlayalım...
Samsun Etik Haber'de 15 Eylül 2023 tarihinde, Samsun İl Sağlık Müdürü Muhammet Ali Oruç'un görevden alınacağı ve buna engel olmaya çalışan AK Partili isimlerin olduğu iddialarını haberleştiriyoruz.
Haberden 3 gün sonra 18 Eylül 2023 tarihinde Oruç, Sağlık İl Müdürlüğü avukatı olan Av. Hale Gürel Yavuzdemir aracılığıyla Samsun 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne haberin kaldırılması için başvuruda bulunuyor.
Avukat Yavuzdemir haberin yayından kaldırılması için hazırladığı dilekçede; Muhammet Ali Oruç'un Samsun İl Sağlık Müdürü olarak görev yaptığını, kamuoyu nezdinde kurumsal ve sosyal saygınlığa sahip olduğunu, izni olmaksızın isminin ve fotoğrafının kullanılamayacağını belirtir.
Samsun 1. Sulh Ceza Hakimliği aynı gün dosyaya bakarak 2023/5444 D.İş No'su ile haberin yayımdan kaldırılması kararı verir.
Samsun Etik Haber olarak "Hukuk Tarihine Geçecek Skandal Karar" başlığı ile kaldırma olayını 19 Eylül'de haberleştiriyoruz.
Çünkü; avukat Yavuzdemir mahkemece kaldırılan haberde İl Sağlık Müdürü Oruç'un ismi ve resminin kullanılmasının suç gibi yansıtılmaya çalışmasının trajikomik bir olay olduğu kaleme alınır. Avukat Yavuzdemir'in hangi hukuk fakültesinden mezun olduğu ve hukuk fakültesinde siyasetçi, kurum yetkilileri, sanatçı, futbolcu, STK yöneticileri gibi kamuoyu önündeki tanınmış kişilerin isim ve fotoğraflarının haberde kullanılmasının izne tabi olmadığının öğretilip öğretilmediği sorulur.
Ve 15 Eylül'de yapılan İl Müdürü Oruç'un görevden alınacağı haberinin ardından 20 Eylül'de Oruç'un görevden alınmasıyla haberin doğruluğu ortaya çıkar. İlk yapılan haberden 5 gün sonra Bakanlık tarafından Oruç görevden alınmıştır.
Fakat avukat Yavuzdemir, yapılan haberleri içine sindirememiş olacak ki; gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Sezer Sezer'i telefonla aramaya başlar. Kendisiyle ilgili yapılan haberin yayından kaldırılması talebinde bulunur ve eğer kaldırılmazsa dava edeceği tehditleri savurmaktan geri kalmaz. Sezer Sezer ise, kendisine haberin yayından kaldırılmayacağı ve dava açma hakkını tabii ki kullanabileceğini iletir.
Aradan yaklaşık bir ay geçer ve 13 Ekim'de Sağlık İl Müdürlüğü'ne bağlı çalışan Av. Hale Gürel Yavuzdemir, Av. Gürcan Kayar aracılığıyla Noter'den haberin kaldırılması için ihtarname gönderir.
İhtarnamede izinsiz şekilde Hale Gürel Yavuzdemir'in ismi kullanıldığı ve bunun kişisel verilerin paylaşılması anlamına geldiği belirtilmektedir. Kişisel verilerin imha edilerek haberin yayından kaldırılması ve bunun evraktaki iletişim bilgilerinden kendisine bildirilmesi talep edilmektedir.
Avukat Kayar'a haberin gazetecilik çerçevesinde kaleme alındığı ve haberin yayından kaldırılmasının mümkün olmayacağı belirtilirken, elimizde kişisel veri bulunmadığı, yalnızca Hale Gürel Yavuzdemir'in isminin bulunduğu belirtilerek, Yavuzdemir'in isminin imha edilmesi isteniyorsa yanlış adrese başvurulduğu ifade edilir.
Hale Gürel Yavuzdemir'in ismini imha etme yetkisinin Nüfus Müdürlüğü'nde olduğu ve eğer müvekkilinin ismini imha etmek istemesi durumunda Samsun Etik Haber'e değil, Nüfus Müdürlüğü'ne başvurması gerektiği belirtilen cevap yazısı evrakta belirtilen e-mail adresine gönderilir.
Aradan 7 ay geçer ve gazetemize 18 Mart 2024 tarihinde Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu'ndan bilgi ve belge talebiyle bir evrak gelir.
Kurum, Avukat Kayar'ın noter aracılığıyla gönderdiği ihbara neden cevap verilmediğini sormaktadır. Kurumun bilgi ve belge talebine verilen cevap yazısında e-mail yoluyla kendisine cevap verildiği belirtilerek, Avukat Kayar'ın talebinin kabul edilebilir bir talep olmadığı, bu talebin basın özgürlüğüne vurulacak darbe olduğu belirtilir. Bu talebin doğuracağı skandalın önünü geçilemez bir yargı skandalına dönüşeceğinin altı çizilir.
Çünkü; Kayar'ın talebi, Cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanlar, siyasiler, STK temsilcileri, sanatçılar, futbolcuların isim ve resimleri izin alınmadan kullanılarak haberleştirilemeyeceği bir durumun doğmasına neden olacağı vurgulanır. Örneğin; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında her haber yapıldığında izin almadan haberde isminin kullanılamayacağı anlamına geleceği ve gazetecilerin her haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan haberde ismini kullanmak için izin alınmasını gerektireceği bir tablonun doğmasına neden olacağı belirtilir.
Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanlığı 212560 Dosya No'su ile olayı incelemiş ve verdiği kararı tarafımıza iletmiştir.
Yapılan şikâyeti neden kumpas olarak isimlendirdiğimizi açıkladıktan sonra verilen kararı paylaşalım.
17 Ekim 2023 tarihinden elimize Noter aracılığı ile Sağlık İl Müdürlüğü'nün avukatı Hale Gürel Yavuzdemir adına Av. Gürcan Kayar'dan evrak gelir ve birgün sonra 18 Ekim'de konuyla ilgili kendilerine cevap gönderilir.
Kendilerine cevap gönderilmesine rağmen, kendilerine cevap gönderilmediği iftirası ve kişisel verileri paylaştığımız iddiasıyla Av. Yavuzdemir'in avukatı Kayar tarafından gazetemiz Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanlığı'na şikâyet edilerek cezalandırılmamız istenmiştir.
Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanlığı, yapılan şikâyet ve alınan ifadelerin ardından bu iki avukata hukuk dersi verir ve verdiği kararda, "Yapılan şikayetin incelenmesi neticesinde; kişisel verilerin kişisel hakları ihlal etmemek kaydıyla ifade özgürlüğü kapsamında işlenip işlenmediği açısından değerlendirilmesi neticesinde, kişilik hakları ile ifade özgürlüğü arasında kurulacak dengede esas alınacak unsurlar yukarıda verilen açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde, veri sorumlusunun, ilgili kişiye ait kişisel verileri işleme faaliyetinin; kamu ilgi ve yararı taşıdığı, gerçek ve güncel olduğu ve haberin özü ile biçimi arasında dengesizlik bulunmadığı, ilgili kişi açısından bir hak ihlali doğurmadığı ve özel hayatın gizliliğine bir aykırılık bulunmadığı dolayısıyla basın özgürlüğünün kişilik haklarına üstün geldiği dikkate alındığında söz konusu haberin yayınlanmasının Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan ifade özgürlüğü kapsamında olduğu değerlendirildiğinden kanun kapsamında yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığına oybirliği ile karar verilmiştir" demiştir.
Şimdi asıl skandala gelelim:
Türkiye Barolar Birliği tarafından, avukatların kişisel veri niteliğindeki bilgilerini izinsiz olarak yayınlayan siteler hakkında Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurulu'na ilgili siteler yönünden gerekli incelemenin yapılması, kişisel veri işlemenin durdurulması, işlenen kişisel verilerin silinmesi ve idari yaptırım uygulanması adına ihbar başvurusunda bulunmaktadır.
Bu işlem için TBB, avukatlardan bir ücret talebinde bulunmamaktadır.
Fakat yaşadığımız olayda, TBB Kişisel Verileri Koruma Komisyonu Genel Sekreteri Av. Gürcan Kayar tarafından Bakanlığa yapılan şikâyette, şikâyeti TBB adına değil şahsi avukatlık işlemi olarak yaptığı görülmektedir.
Avukat Kayar, yaptığı işlemleri TBB adına değil, şahsı olarak yürüttüğü için ortaya Sağlık İl Müdürlüğü'nün avukatı Hale Gürel Yavuzdemir'in ödemesi gereken masraflar (Noter ücretleri gibi) ve avukatlık ücreti doğmuştur. Bu masraflar ve avukatlık ücretini eğer Yavuzdemir cebinden karşılandıysa problem yok, ama bu masraf ve avukatlık ücreti Samsun Sağlık İl Müdürlüğü'ne ödetilmiş ise, ortada kamuyu zarara uğratma eylemi doğmuştur. Eğer masraf ve avukatlık ücreti Samsun Sağlık İl Müdürlüğü'ne ödettirilmiş ise, miktarın hiçbir önemi yoktur. Bu avukatlar hakkında yetkililerin ivedilikle yasal işlem başlatması gerekmektedir.
Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...