Samsun'da Üniversiteli Gençlerden Büyük Protesto

İstanbul'da İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil'in vahşice öldürülmesiyle bir kez daha gündeme gelen ve Türkiye'de ardı arkası kesilmeyen kadın cinayetlerine,  tepkiler büyüyor. Samsun'da üniversite öğrencileri, düzenledikleri eylem ve yürüyüşle kadın cinayetlerini protesto ettiler. Ellerinde meşaleler, cinayetleri protesto eden dövizlerle yürüyen ve sloganlar atan gençlere, evlerinin balkonlarından ve camlarından da çok sayıda vatandaş destek verdi.

"CAN GÜVENLİĞİ İSTİYORUZ"
Samsun'un Atakum ilçesi Bande Aceh Parkı'nda toplanan üniversite gençliğinin ve Atakum Kadın Dayanışma Komitesi'nin düzenlediği eylemde ilk olarak üniversite gençliği adına iki kadın öğrenci basın açıklaması yaptı. Bir kısmı başka şehirlerden gelen, bir kısmı Samsunlu üniversite öğrencileri olduklarını belirten gençler basın açıklamasında, "Sizlerin vergileriyle kurulan üniversitelerde eğitim görmekte, geleceğimizi inşa etmeye çalışmaktayız. Tam da bu nedenle "Okumuş insan halkına ve ülkesine karşı sorumludur" diyerek, son günlerde özellikle kadınlara ve çocuklara yönelen şiddet eylemlerine tepki göstermek, "can güvenliği ve adalet" taleplerimizi yinelemek için burada toplanmış bulunuyoruz" dediler.

DERİN BİR TOPLUMSAL ÇÜRÜME
Türkiye'nin 8 yaşındaki Narin'in canice öldürülmesinin etkilerini henüz üzerinde hissederken, İclal ve Ayşenur'un cinayet haberleriyle bir kez daha sarsıldığına işaret eden açıklamada, "Yaşadıklarımız yalnızca birkaç sapığın ya da uyuşturucu bağımlısının gerçekleştirdiği münferit eylemler olarak ele alınamaz. Bu canileri, kadın ve çocuk düşmanı alçakları yaratan koşullar, para ile kurulan toplumsal yapının bir sonucudur. Kadın ve çocuk cinayetleri, bireysel birer vahşet değil, derin toplumsal çürümenin göstergesidir." denildi.

CEZASIZ KALMAMALILAR
Kadın ve çocukların karşı karşıya kaldıkları şiddet, cinayet, taciz ve istismar saldırılarının, toplumun bile isteye içine itildiği ahlaki çürüme ve yozlaşmadan bağımsız olmadığına işaret edilen açıklamada ayrıca, "Biliyoruz ki suça neden olan koşullar ortadan kaldırılmadıkça, en ağır cezalar dahi bu saydıklarımızı yok etmeye yetmez. Ancak suçlular, hak ettikleri cezalarla karşı karşıya kalmazlarsa, "adalet" denilen şey bu caniler için ancak teşvik edici bir dayanağa dönüşür görüşü vurgulandı.

BU KARANLIĞI YIRTACAĞIZ
Vahşice katledilen İkbal ve Ayşenur'un öldürülmesinin, bu düzen değişmedikçe ilk olmadığı gibi son da olmayacağına da vurgu yapılan açıklamada, "Bu düzende bizler hiçbir zaman huzurlu, güvende ve rahat olmayacağız; bunun farkındayız. Her gün öldürülüyoruz, yaşama hakkımız elimizden alınıyor. Zenginler ve patronlar için tıkır tıkır işleyen kanunlar, bize gelince işlemiyor. Bu düzende başımıza ne gelirse gelsin, felaketimizle baş başa bırakılıyoruz. Ancak en büyük felaketimiz, her sabah böyle bir karanlığa uyanmak. Bugüne kadar hep sabretmemiz, dişimizi sıkmamız istendi ama artık yeter! Bundan sonra dişlerimizi değil yumruklarımızı sıkacağız. Acılıyız ama aynı zamanda öfkeliyiz ve asla boyun eğmeyeceğiz. Kadın ve çocuk katillerinden hesap soracağız. Bu karanlığı mutlaka ama mutlaka yırtacağız" vurgusu yapıldı.

MEŞALELERLE YÜRÜDÜLER
Açıklamanın ardından üniversiteli gençler ellerinde meşaleler ve kadına şiddeti protesto eden dövizlerle Lozan Caddesi'ne doğru yürüyüşe geçtiler. "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Düzeniniz batsın kadınlar yaşasın", "Boyun eğme katillerden hesap sor" sloganlarının atıldığı yürüyüş, sırasında evlerinin balkonlarından ve camlarından çok sayıda vatandaş da alkışlar ve tencere tava çalarak yürüyüşe destek verdiler. Üniversite öğrencilerinin protesto yürüyüşü, Atakum Türk-İş'teki İş Bankası önünde sona erdi.

Üniversiteli gençlerin protesto eylemi sırasında Samsun polisi de yoğun güvenlik önlemi aldı.