Siyasette Transfer Borsası
Eskiden beri var olan bir durum bu. Kimine göre doğru kimine göre yanlış olan bu durum bana sorarsanız da son derece yanlış hatta hiç etik değil. Biraz uç örnek olacak ama ihanet gibi bir şey. Hem seçildiği partiye hem de seçmenine ihanet.
Örneğin bir belediye başkanı A partiden aday oluyor; Birincisi partisi onu aday gösteriyor, ikincisi seçmeni o partiden aday oldu diye ona oy veriyor ve adam seçimi kazanıyor.
Şimdi diyeceksiniz ki; Adayın kendi seçmeni de olur. Haklısınız adayın kendi seçmeni olur ama aday olduğu parti için oy veren daha çok seçmen vardır. Yoksa bir milletvekili direk kendine güvense bağımsız da aday olur seçilir ama bağımsız seçilen vekil ya da belediye başkanı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle milletvekili ve belediye başkanı adayları herhangi partinin gücünü alarak aday olurlar.
Her neyse A partiden seçilen belediye başkanı ya da milletvekili bir süre sonra hop başka bir partiye geçer yuvaya döndüm falan gibi de özlü sözlü laflar ederler. Her nedense yuvandan diye ayrıldın? Hadi ayrıldın, neden geri döndün? Hadi döndün, yarın bir gün aynı hareketi yapıp tekrar yuvadan ayrılmayacağının garantisini nasıl vereceksin? Sana nasıl güveneceğiz? Diye kimse sormadan, yuvanın asıl sahipleri yuvaya dönen bu şahısları alkışlayarak parti rozetini törenle takarlar.
Kardeşim bu adam daha önce sizin partiye ihanet etmiş başka partiye geçmiş sonra seçildiği yani belediye başkanı milletvekili olduğu partiye de ihanet edip geri gelmiş. Adam bir orda bir burada yarın bir gün nerede olacağı belli değil!
Siyasetçilerin mantığı Mevlana gibi, gel gel de ne olursan ol önemi yok. Daha öncesinde birbirimize hakaret edelim, ağza alınmayacak sözler söyleyelim, birbirimize hain diyelim, yobaz diyelim, ilet zillet diyelim, terörist diyelim. Diyelim de diyelim ama menfaatlerimiz ortak olunca çıkarlarımız kesişince iki dakika da kanka olalım.
İşte güya ülkeyi idare etmeye talip olan altılı masanın liderlerinin bu gün ki durumları! Altılı masayı kurmadan önce birbirlerine demediklerini bırakmıyorlardı sonra altılı masayı kurup kanka oldular, öküz öldü şimdi tekrar birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar, Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu mahkemelik oldular, altılı masanın bütün partileri birbirine neredeyse düşman oldular.
Hoş karşı taraf içinde aynı şey geçerli Süleyman Soylu, Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan’ın birleşmeden önce birbirlerine söyledikleri sözler arşivlerde duruyor. Bu gün kankalar ama yarın ne olur bilinmez? Tıpkı seçim öncesi kol kola seçime girip seçim sonrası hasım olan AKP ve Refah partisi gibi.
Dediğim siyasetçiler Mevlana’nın mantığını kendine göre yorumlayıp birbirlerine gelirler birleşirler kanka olurlar sonra bir anda bir şeyler olur birbirlerinden giderler uzaklaşırlar hasım olurlar. Sonra bir daha kanka olurlar falan filan. Bunlara alışkınız.
Ama seçildiği partide aktif görevdeyken bir belediye başkanıyken bir milletvekiliyken istifa edip başka partiye gidenler kimse kusura bakmasın bana göre güvenilir insanlar değiller. Hadi partine ihanet ettin, peki seni seçen o koltuğa oturtan seçmene neden ihanet ettin? Seni seçen seçmenlerine danıştın mı? Onların rızasını aldın mı? Bir daha ki seçimler de o geçtiğin parti seni aday göstermezse ne yapacaksın? Bir daha mı parti değişeceksin?
Bir belediye başkanı ya da bir vekil kendi partisiyle sorun yaşayabilir kendi partisinden istifada edebilir. Bu durumda görevin bitene kadar bağımsız olarak görevine devam edeceksin, önümüzde ki seçim de parti mi değişiyorsun her ne yapacaksan yapar seçmenin karşısına öyle çıkarsın. Seçilmene vesile olan partine ve o partiden aday oldun diye sana oy veren seçmenine başka bir partiye geçerek ihanet edemezsin. Seçmenin de sen haklıysan zaten gerekeni yapar seni o koltuğuna tekrar oturtur.
Hele bir de bazı dedikodular var ki! Şahsen ölürüm ben kendi mi bu duruma düşürmem. Doğru yanlış bilemem ama iddialara göre parti değiştirme transfer ücretleri bile döndüğü söyleniyor.
Kısaca nereden bakarsanız bakın aktif görevdeyken parti değişirseniz, sizi aday yapıp seçilmenize vesile olan partinize seçmeninize ihanet etmiş oluyorsunuz, ya da adınız transferci siyasetçiye çıkar.
Dediğim gibi partinle sorunun varsa partinden istifa edersin bağımsız olarak görevine devam edersin sonraki seçimlerde hangi partiden aday olursan olursun. Takdiri seçmenine bırakırsın.
İhanetçi damgasını ya da para karşılığın da transfer oldu yakıştırmasını kendine layık görüyorlarsa benim diyecek lafım yok.