Timsahın Gözyaşları
Ne irfandır ahlâka veren yükseklik ne vicdandır.
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Gönüllerden çekildiği farz edilsin havf-ı Yezdan'ın
Ne ilmin tesiri kalır katiyen ne de vicdanın.
Narin, benzeri cinayete kurban giden binlercesinden sadece birisi. Konu ülkenin gündeminde olması nedeni ile ayrı zihniyetteki siyasiler çıkıp bu vahşeti kınıyor ve olayın takipçisi olacağını ifade ediyorlar.
İnsanı başkalarının hakkına müdahale veya tecavüz edecek ve canına kıyacak kadar vahşileştiren şey, yukarıda şairin ifade ettiği gibi Allah (c.c.) korkusu ve hesap gününden habersiz olması ve inanç sorunu yaşamasıdır. Zalimliğe zemin hazırlayan sebep ortadan kaldırılmadan ve bataklık kurtulmadan sadece iyi niyetli temennilerle cinayetler önlenemez.
Toplumu huzur ve saadete ulaştıracak şey Allah'ın (c.c.) kurallarına teslim olmaktır. Bu nedenle büyüklerimiz "Saadet İslâm’dadır" demişler. Bu gerçeği samimi ve sağduyu sahibi herkes kabul ediyor.
Anlatmaya çalıştığım şey; kişilerin iki cihan saadet ve selameti için; toplumun İslam'ın evrensel kurallarına ne kadar muhtaç olduğudur. Eğitimi materyalist sistemden kurtarıp milli bir çizgiye girilmedikçe daha binlerce Narin'in ardından ağıt yakmak zorunda kalacağız.
Şimdi Narin kızımız için ağıt yakanlara gelin;
* Çocuk cinayeti ve tecavüz suçları için idam cezası hükmü getirelim.
* Maarif sistemini maddeci ve materyalist sistemden kurtaralım.
* Eğitime milli ve manevi değerlere öncelik veren bir düzenleme getirelim.
Denilse şimdi sahte gözyaşı dökenlerin hangisi bu çözümün yanında durabilir.
Gerçeklere kör bakanlar toplumun gazını almak adına Haktan yana görünme yarışına girerler ancak, siyasi ideolojileri olayların manevi yönden çözümüne asla izin vermez. Yani cinayetlere zemin hazırlayan beşeri sistemden taviz vermezler ancak, maktüllerin yakınları ile ağlamayı dürüstlük zannederler.
Şairin dediği gibi; Allah (c.c.) ve hesap günü korkusu olmayandan vicdanlı olması beklenemez.