Tiyatronun Gizemi

Tiyatroya gittikten sonra insan ruhunun tiyatro ile beslendiğini hissettim. Tiyatronun ruhların üzerindeki etkisi hiçbir şeyle tartışılmaz. Bunun en güzel örneğini dün akşam gittiğim oyunda daha iyi hissettim.

Oyun başladı. Seyrederken yaşadığım duygusal yoğunluk beni derinden etkiledi. Oyuncuların performansı o kadar içten ve samimiydi ki, kendimi onların bir parçası gibi hissettim. Seyrettiğim oyun, hayatın anlamı üzerine derin sorular sormama sebep oldu. Sahnede oyuncular vardı. Seyrettiğim oyuncular; gözüme değil, ruhuma hitap ediyordu. Onları seyrederken sahnede sanki bir oyuncu daha vardı. Oda bendim, hayatımın gözümden kaçan değerlerini onlarla beraber gördüm. Onların canlı performansı benim duygularımla beraber derin bir iletişime geçti. İki oyuncuların duyguları, diyalogları, hayatta yaşadıklarımın bir kesiti gibiydi.

Onlar benim ruhuma dokundu, gözlerimin perdesi onlarla beraber açıldı. Meğer hayatta kaçırdığım ne çok şey varmış. Teşekkür ediyorum, sahnede hayatın kendisini oynayıp ta bize hayatı hissettiren tiyatroya.

Tiyatro oyuncuların performansı ile seyredenlerin duygularına dokunmayı başarır. Oyuncular herkesin hayatında yaşadığı ince kesitleri sahnede oynadıklarında, oyunu seyredenlerin ruhlarına ayna tutar.  Ruhlarındaki görmedikleri noktaların görünmesini sağlar. Biz onlara seyrettiğimizde ruhumuzda göremediklerimizi görürüz.

Tiyatro sadece bir eğlence değil, aynı zamanda bir öğrenme ve gelişim aracıdır. Oyuncuların performansları, seyircinin iç dünyasına dokunarak hayatımıza anlam katar.

Tiyatrosuz Kalmayın.