Fatih Türkel, ‘Halkın Karşısına Çıkalım’

AKP’nin bölücü politikalarının iftira kampanyasına dönüştüğünü söyleyen CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, “Emekli, işçi, memur, çiftçi kim varsa açlığa mahkûm ettiniz. Yoksulluğu unutturmak için herkesi terörist ilan ediyorsunuz. Kim teröristlerle el ele, kim FETÖ ile kucak kucağa? Kim dış güçlerin kontrolü altında. Çıkalım halkın karşısına herkes öğrensin. Biliyorum gelemeyeceksiniz, gelirseniz rezil olacaksınız. Çünkü yalanlarınızı yüzünüze vuracağım” dedi.   Bütün ülkede olduğu gibi Samsun’da da halkın yoksulluğun pençesinde kıvrandığını ve açlıkla mücadele etmeye çalıştığını söyleyen CHP İl Başkanı Fatih Türkel, AKP’lilere meydan okudu. Türkel, “Sizden olmayan herkese iftirayı yapıştırıyorsunuz. Birileri çıkıp ülkede yoksulluk var dediğinde hemen terörist ilan ediyorsunuz. Gelin bunu halkın karşısında televizyonda açık oturumda konuşalım. Kim FETÖ ile kucak kucağa, kim teröristlerle işbirliği içinde, kimler dış güçlerin kontrolü altında belgeleriyle konuşalım. Samsun’umuzun tek televizyonu var çıkalım oraya halk gerçekleri öğrensin. Oraya çıkmıyorsanız elinizdeki yandaş kanalların hepsine gelirim. Devletimizin imkânlarıyla bakanlık etiketini kullanarak seçime giren Ticaret Bakanı Mehmet Muş, millet bahçelerini çok seven AKP Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AKP eski İl Başkanı Ersan Aksu, isterseniz hep birlikte gelin. Siz hepiniz ben tek” diyerek meydan okudu.   HERKES MUZ YİYEBİLİYORMUŞ CHP’nin Samsun Milletvekili adayları Murat Çan, Mehmet Karaman, Mustafa Yeşilyurt, Nazan Güneysu, Mehmet Özdağ, Suat Yıldız, Neşe Kangüleçve Özler Yılmaz’ın da katıldığı basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Türkel, “AKP iftiralara sarılarak herkes refah içinde yaşıyormuş havası yaymaya çalışıyor. Partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, herkesin muz alabildiğini söylüyor. Ekmek, soğan alamayan, pazara akşamları çıkan halkımızı yok sayıyor. Bu masada gördüğünüz gibi birleşerek kazanacağız. AKP’nin daha çok iktidarda kalmak uğruna birbirine düşman ettiği herkesi birbiriyle kucaklaştıracağız. Açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışan vatandaşlarımıza bir çağrım var. Az kaldı biraz sabredin, umudunuzu kaybetmeyin. Size söz baharlar gelecek. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı,Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Yardımcıları olduğu güzel ülkemizde anneler, çocuklarını okula aç göndermeyecek. Her hanenin mutlaka en az asgari ücret geliri kadar kazancı olacak. En önemlisi adalet gelecek” dedi.   Şen: Düşman olmaya mecbur değiliz Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Salih Şen ise yaptığı konuşmada, hükümetin ülkede yaşayanları ayrıştırarak birbirine düşman etmeye çalıştığını ifade ederek, “Biz birleşerek, birbirimizle dost olacağız. 86 milyon birlikte refah bir Türkiye’de saadet içinde birlikte yaşayacağız. Birbirimizin düşmanı olmak mecburiyetinde değiliz. Farklı fikirlere, kanaatlere sahip olmamız, bizi birbirimizin hasmı yapmaz, yapmamalı” dedi. Şen, programları birbirlerinden farklı 6 partinin bir araya gelerek ittifak oluşturduğunu belirtirken, memleketi yaşanabilir hale getirmeye geldiklerini söyledi. Şen konuşmasını şöyle sürdürdü:“Yaşanabilir bir Türkiye'nin ilk şartı adaletin tesisidir, biz yalan söylemeyiz, iftira etmeyiz, yetim malına el uzatmayız, hırsızlık yapmayız, itibarımızı yükseltmek için israfta bulunmayız. Onun için adalet mülkün temelidir, ama birinci prensip bütün bunları kapsayan ahlaki ve manevi değerlerin önemsenmesi ve önde tutulmasıdır.”   AKP tüm tuşlara basıyor Gelecek Partisi Samsun İl Başkanı Hasan Gürtan, AKP iktidarının seçimi kaybedeceğini anlayınca bütün tuşlara aynı anda basmaya başladığını ifade ederek, “İpe sapa gelmeyen cümleler kuruyorlar. Vatanseverlik ve dindarlık kimsenin tekelinde değildir. Millet İttifakı’nı kötülemek için bize atfedilen sözlere değer vermeyiniz. Onlar bizimle uğraşırken biz, iktidara geldiğimizde ülke sorunlarını nasıl çözeceğimizi biliyoruz. Süleyman Soylu, ‘14 Mayıs bir darbedir’ diyor. Seçim tarihini belirleyen Erdoğan değil mi? O zaman darbeyi Erdoğan mı yapıyor. Hiçbir gizli ajandamız yok. Seçimlerden sonra ülke refaha kavuşacak. Seçmeni korkutmaya çalışıyorlar. Hiç kimse korkmasın” dedi.   Nazan Güneysu: Tencere kaynamıyor CHP Samsun Milletvekili Adayı Nazan Güneysu ise konuşmasında, Türkiye’de çocukların sadece yüzde 12’sinin et yiyebildiğini ifade ederek, “Anneler çocuklarına süt alamıyor. Beslenme çantasını dolduramıyor. Bir anne için tencere kaynatamamaktan, çocuğuna yemek verememekten daha acı ne olabilir ki? AKP yöneticileri akşam olunca semt pazarlarına çıksın. Çıkma denilen ürünleri alan vatandaşlarımızı, pazarcı esnafı kardeşimizin kenara ayırdığı bozulmaya yüz tutmuş sebze meyveleri utanarak isteyen anneleri görsünler. Kıymetli anneler ve onların canı ciğeri yavrularımıza söz veriyorum. Onların yüzü gülene kadar durmadan dinlenmeden çalışacağım” diye konuştu.   Neşe Kangüleç: Köy okulları açılacak Eğitimci milletvekili adayı Neşe Kangüleç, konuşmasında eğitimle ilgili yapılacakları vurguladı. Kangüleç şöyle konuştu: Eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdiler. Çocuklar ne yapacağını şaşırdı. Binlerce köy okulunu kapattılar. 100 binlerce öğretmenin atamasını yapmadılar. 2002 yılında bunlar iktidara geldiğinde doğan çocuklar bugün ya eğitimsiz kaldı, ya da düzgün eğitim alamadı. Apartman katlarına üniversite tabelası asıp eğitim namına hiçbir şey vermediler. Kendi çocuklarını Amerika’da, İngiltere’de okutan AKP üst kadroları bizim çocuklarımızı hiç yerine koydular. Öğretmenlerimizin atamasını yapacağız. Köy okullarını yeniden açacağız. Eğitimde fırsat eşitliği sağlandığında biz gençlerimizin neler yapabileceğinin farkındayız. Gençlere ve atanamayan öğretmenlerimize söz veriyorum. Öğretmen ve öğrenciyi yeniden buluşturacağız.”   Mehmet Karaman: Kaybedeni olmayan Türkiye istiyoruz Merhum Necmeddin Erbakan’ın yıllarca özel kalem müdürü olarak en yakınında yer alan milletvekili adayı Mehmet Karaman, “Yaşanabilir bir Türkiye için birlikte yola çıktık. Bu seçimi sadece Millet İttifakı değil 86 milyon vatandaşımız hep birlikte kazanacak. Hedefimiz kaybedeni olmayan bir Türkiye için çalışıyoruz. AKP iktidarı süresince aşınan adalet ve ahlâk yeniden inşa edildiğinde hepimiz kazanacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli olarak yalan söylüyor. Dini bütün halkımız Cumhurbaşkanına yalanı yakıştıramadığı için ona inanıyor. Yakın çevresi onu haşa peygamber gibi anlatarak halkı yanılgıya düşürüyorlar. Nisâ suresinin 112'nci ayeti şöyledir: "Kim bir hata yapar veya kasıtlı günah işler de onu bir suçsuzun üzerine atarsa büyük bir bühtan ve apaçık bir günah işlemiş olur" demektedir. Nisa Sûresi 10. Ayetinde ise, “Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenmuhakkak ki karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar” denilmektedir. Yetim hakkı yiyorlar mı, adaletsiz davranıyorlar mı, yalan söylüyorlar mı? Evet, bunların hepsini yapıyorlar. Bu yüzden onlarda aynı yerde değiliz. Bunu halkımıza anlatmak ve doğruları görmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz.”   Mehmet Özdağ: Tarlalarımız yeniden şenlenecek CHP milletvekili adayı Mehmet Özdağ ise konuşmasında çiftçinin üretemez duruma getirildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Sanki bu ülkenin ovaları tarlaları yokmuş gibi her şeyi ithal ediyorlar. Samsun’da Çarşamba – Terme ve Bafra ovaları Çukurova ile birlikte en verimli topraklar olarak kabul ediliyor. Yüksek maliyetlerle çiftçimizi borçlandırıp tarlasını, traktörünü elinden aldılar. Çiftçi hayvanlarına bakamadığı için satmak zorunda kaldı. Hiç merak etmesinler. Çiftçi borçları yeniden yapılandırılacak ve faizleri silinecek. Mazotu yüzde 36 daha ucuza alacak. Gübre te tohuma harcadığı paranın yarısı destek olarak geri ödenecek. Sulama ve elektrik faturaları hasattan sonra ödenecek. Tarlalarımız yeniden şenlenecek. Çiftçimiz alın terinin karşılığını alacak.”   Murat Çan: Sağlığımız yabancılara teslim Samsun’da CHP’nin 1. sıra adayı olan Doktor Murat Çan, rant uğruna kamu hastanelerinin ve askeri hastanelerin birer birer kapatıldığını ve bunların yerini şehir hastanelerinin aldığını anlatarak, “Devlet şehir hastanelerine her yıl fahiş kiralar ödüyor. Şehir hastanelerine bütçeden ödenen para akıl almaz rakamlara ulaştı. 5 şehir hastanesinin işletmesi Danimarkalı bir şirkete satıldı. Bu hastaneler daha çok kazansın diye devletin hastanelerini kapatıyorlar. Sağlığımızı bile yabancıların eline terk ettiler. Lafa gelince ‘yerli ve milli’ kelimelerini ağızlarından bırakmıyorlar. Hastanelerde doktor kalmadı, insanlar randevu almak için aylarca beklemek zorunda kalıyor” açıklamasını yaptı.   Mustafa Yeşilyurt: Emeklinin yüzü gülecek Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olacağı Millet İttifakı iktidarında emeklilerin içine düşürüldükleri sefaletten kurtarılacağını ifade eden Aday Mustafa Yeşilyurt şunları söyledi: “AKP’nin kitleleri fakirleştirme politikasından emekliler de payına düşeni aldı. Emekli aylıklarının artışında sadece enflasyonu değil, büyümeden kaynaklı refah payını da hesaba katacağız.2008’de CHP’nin bastırmasıyla mecbur kalıp verdikleri 1000 TL bayram ikramiyesine geçen yıl 100 TL zam yaptılar ve bunu müjde olarak sundular. Sayın Kılıçdaroğlu8500 TL sözü verince 2000 TL’ye çıkardılar. İki bayram için 17 bin lira olması gereken ikramiyenin 2000 lirası ödendi. Ramazan bayramından emeklinin 6500 alacağı kaldı. Onun yanı sıra 8500 lira da kurban bayramında olmak üzere 15.000 TL hesaplarına yatırılacak. Emekliler, sağlık hizmetlerinde ödedikleri katılım payını da ödemeyecekler.”   Özler Yılmaz: Dayıların da akıllı telefonu olacak CHP’nin genç adaylarından Özler Yılmaz, AKP iktidarında telefon kullanmanın bile lüks kabul edildiğini belirterek, “Bizim gençlerimiz, başka ülkelerin gençleri gibi neden iyi otomobillere binmesin, neden kendilerine ait evleri olmasın? CHP iktidarında gençlerimiz hak ettiği refah seviyesinde yaşayacak. Yaşlılarımız gençlere, ‘Çıkar telefonunu göster’ demeyecek. Amcalarımızı, teyzelerimize ölümü gösterip sıtmaya razı etmişler. Onların da akıllı telefonları olacak. Torunlarıyla görüntülü konuşacaklar. Bunun lüks değil ihtiyaç olduğunu Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olduğu iktidar sayesinde anlayacaklar. Hayat, evde oturup makarna yemek değildir. Türkiye’de yaşayan herkes iyi bir hayatı hak ediyor. Gençlerimize sesleniyorum. Ülkemizi terk etmeyin, gidenler de dönüş planını yapsın. Çok güzel günler bizi bekliyor” diye konuştu.   Suat Yıldız: 3Y ile gidecekler AKP’nin 21 yıl önce, ‘Yolsuzluk – Yoksulluk – Yasaklar’ı (3Y) sona erdirme vaadi ile iktidara geldiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Ülkemizde artık yolsuzluğu yapan korkmuyor bile. Türkiye’yi, hırsızların, çetelerin cirit attığı yer haline getirdiler. Yoksulluğu bitireceklerdi, vatandaşlarımızın yarısından fazlasını açlık sırının altındaki asgari ücrete mahkûm ettiler. Yasaklar bitecek deyip twit atanı bile gözaltına aldılar. 3Y ile geldiler yine bu 3Y ile gidecekler. İtibardan bahsedenler Türk Lirasını görmüyor mu? Paranız pul olmuşsa çakarlı araçlarınız, bindiğiniz uçaklar size itibar kazandırmaz. Şimdi çıkmışlar muhalefet partisi gibi konuşuyorlar. ‘Yoksulluğu biz çözeriz diyorlar’ 21 yılda bizi perişan edenler sorunları çözecekmiş. Buna inanmamızı bekliyorlar.”