Allahu Ekber Denilerek İsrail’i Nasıl Cezalandıracağız?

Birçok ülke çıkıyor her zaman yaptığını yapıyor ve İsrail’i lanetliyor. Sanki siz lanetleyince İsrail duruyor ya da sizin lanetiniz tutuyor İsrail’de depremler, seller, afetler oluyor ve İsrail yeryüzünden silinip gidiyor! Hayır, İsrail’e hiçbir şey olmuyor, tam tersi İsrail her geçen gün acımasızca terör eylemlerine devam ediyor.   Gazze’de olanlar bir Savaş değil, savaşın bile bir onuru olur, onuru olan savaşlarda hastane bombalanmaz, okullar bombalanmaz, çocuklar öldürülmez masumlara kıyılmaz.   Ama onurdan haysiyetten şereften insanlıktan nasibini almamış İsrail bunların hepsini yapıyor.   Şimdi ne demek lazım?   Kader mi demek lazım?   Her şerde bir hayır vardır mı demek lazım?   İsrail’i lanetleyip lanetimizin tutmasını beklemek mi lazım?   Allah’a havale edip susmak mı lazım?   İsrail mallarını boykot edip onların ürünlerini almayıp İsrail’i batırmak mı lazım?   Ya da “kahrolsun İsrail, katil İsrail” diye bağırarak sokaklarda gezmek mi lazım?   Hadi biri cevap versin ne yapmak lazım?   Bunların hepsi yapılmadı mı? İsrail lanetlendi, Allah’a havale edildi, İsrail malları güya boykot edildi, sokaklar da kahrolsun İsrail diye gezildi, İsrail elçiliğine kara çelenkler bırakıldı, şerde hayır arandı. Bunların hepsi bu güne kadar onlarca kez yüzlerce kez yapıldı. Sonuç olarak ne oldu? İsrail Müslümanları, çocukları acımasızca katletmeye devam etti. Müslümanlar acı çekmeye devam etti.   Neden?   Şimdi yazacaklarıma güya hoca denilen bazı düzenbazlar ya da kendilerini daha çok Müslüman sananlar ama İslam’ın “İ“ sini bilmeyenler belki tepki koyacak ama gerçekler ne yazık ki değişmeyecek.   Elin oğulları aya giderken biz hala sakızın orucu bozup bozmadığı tartışmaya devam ettiğimiz sürece,   Üniversiteler “bilmem ne yuvası” diyenleri, İslam’ı sadece kadınların giyimine kuşamına bağlayan sözde hocaları bu ülkede konuşturduğumuz sürece,   Allah bu dünyada yapılan yanlışların hesabını öbür dünyada soracağını unutup, Allah’ın verdiği aklı kullanıp ilime bilime irfana yatırım yapıp teknolojimizi geliştirip kâfirlerin kullandığı silahların daha üstününü yapmayıp, o silahları yapıp Müslümanlar katledenleri Allah’a havale ettiğimiz sürece,   Kaderin sanki insanlara, özelliklede sadece Müslümanlara verilen bir olgu olduğunu sanıp “ne yapalım kader böyleymiş” dediğimiz sürece,   Lanetleyince sanki gerçekten karşı tarafın lanetleneceğini sandığımız sürece,   Laikliğe karşı olduğumuz sürece biz Müslümanlar acı çekmeye devam edeceğiz.   İsrail bombalıyor. Müslümanlar Allahu Ekber diye bağırarak tepki koyuyor. “Allahu Ekber” zikrinin anlamı, “Allah en azametlidir, en uludur, en üstündür, en büyüktür, her şeyin üzerindedir, Allah tek büyüktür” dür. Bunu Allah’a inanan her canlı zaten biliyor. Allahu Ekber denilerek İsrail’i nasıl cezalandıracağız?   Ben söyleyeyim, Allah’ın verdiği aklı kullanıp kendimizi her konuda teknoloji olarak geliştirip, onların çok üstünde silahlar yapıp, bombaların üzerine Allahu Ekber yazıp o zalim İsraillerin üzerine yağdırınca İsrail’i cezalandırabiliriz?   Yoksa kader demekle, lanetlemekle, şerde hayır aramakla, İsrail’i Allah’a havale etmekle, kahrolsun İsrail diyerek sokaklarda gezmekle, sakızın orucu bozup bozmadığını çözmeye çalışmakla, üniversiteleri bilmem ne yuvasına benzetmekle, İslam’ı kadınların giyimin de kuşamın da aramakla İsrail gibi kâfirleri cezalandıramazsınız.   “Allahu Ekber” Allah büyüktür uludur yücedir. O elbette yapılan zalimlikleri görür diğer dünyada hesabını sorar.   Ama bu dünya da kapını kilitlemezsen Allah seni hırsızdan korumaz. Hırsızdan sen kendi tedbirini alarak korunursun. İsrail gibi zalimlerden de korunmak ve onlarla baş etmek için, Müslümanlar kendi tedbirini kendileri almaları gerekir. Buda ilimle bilimle olur.   Aksi takdirde Müslüman olarak bizler İsrail’i lanetler kahrolsun İsrail diyerek sokaklarda bağırıp gezmeye devam ederiz. Sonra Allah’a havale eder kaderimize razı oluruz.   Sonra sakız orucu bozar mı bozmaz mı tartışmalarımıza devam ederiz.