Şehitler, Manisalı Özgür Bey, Kızıl Goncalar
Şehitler, Manisalı Özgür Bey, Kızıl Goncalar
(Kısa Kısa)
Değerli dostlar,
Yirmi dört bölüm halinde “derin devlet”i yazdım. Haftada 2 yazı olduğuna göre, 12 hafta der. Yani üç ay.
Daha da devam edecektim. Ancak seçim ortamına giren ülkemizde gündemi değiştiren o kadar hareketler oldu ki… Biraz ara verelim dedim.
Sağ olsunlar, siyasilerimiz, tarikatçılarımız ve en önemlisi terör olayları.
Önce yanan canımız ve toprağa düşen fidanlarımız-ciğer parelerimiz.
Güneydoğudan her gün gelen bir iki şehit haberine alıştık artık. Artık günde 10-12 geliyor ve hiçbir şey umurumuzda değil
Nefes filminde “şehit haberi 45 saniye” haykırmıştı yüzbaşı.
Giden 12 can için toplam 45 saniyeye düştü, haber zamanı.
“Düşmana yasımızı ve göz yaşımızı göstermeyeceğiz” yalanının arkasına sığınan bir nice güruh, vur patlasın çal oynasın devam ediyor. Bunu söyleyenler arasında ne yas tutan var ne de göz yaşı döken…
Fakir mahallelerde zengin ve resmi arabalar cirit atıyor. Her ne kadar kendileri söylemese de biliyoruz ki: sebep şehitler ve/veya seçimler.
Sivil toplum örgütleri de seçime odaklanmışlar. Ne şehitler, ne de felaketler umurlarında değil.
Hatta ilkeli siyaset bile önemsiz kalmış. Tek hedef var. “ben veya bizim adamımız kazansın.”
Partiye bir şey olmasın.
Parti dedik de…
N’olacak bu CHP’nin hali?
Kanaatim HİÇBİR ŞEY OLMAYACAK…
Korkarım yakın zamanda Kılıçdaroğlu’nu da arayacaklar. Manisa’lı Özgür Bey, şimdiden hata üstüne hata yapmaya başladı.
Meclisteki terör karşıtı bildiriyi imzalamamış. Onun yanında bir de DEM-DÜM partisi imzayı reddetmiş.
Dahası o partiden biri öldürülen leşlerin isimlerini sayarak “ideallerini yaşatacaklarından-taşıyacaklarından” bahsetmiş.
Nesine ne söyleyeyim canım efendim. Manisalı Özgür Bey Güneydoğu oylarını alabilmek için aklınca siyaset yapıyor(muş).
“Olur mu?” derseniz. “Olabilir” deyip yine fakire bir ekmek parçası bırakalım.
Ama ya olmazsa…
Ya CHP’nin milli sol tabanı ve ılımlı sol bu hareketi kabul etmezse…
Ya geçmiş seçimde CHP’yi destekleyen milliyetçi kesim, İzmir ve İstanbul belediye başkanlarının ektiği Soyer tuz ve İmamoğlu karabibere, bolca PKK acıbiberi (isot diyecem ama isota ayıp olur) eklenmiş yemeklere yaklaşmazsa…
Ya CHP yine % 22-24 bandında kalırsa.. (ki kalacak gibi..)
Ya Mansur Yavaş’a rağmen üç büyük ilde belediyeler kaybedilirse…
Ben zannetmiyorum ama…
Özgür Bey geldiği gibi gidebilir mi? Gitmeli mi?
…
Milli olmayan Eğitim Bakanı, okullara tarikatların girmesini sağlayan bir kararname çıkarmış.
Helal olsun (!) diyecem de… Sonlarının felaket olmasından korkuyorum. Artık okullarda şıhlar, halifeler ve bilcümle merdiven altı tarikatları ders verip sohbet edeceklermiş.
Beş yaşında okula başlayan çocuk, on yaşına geldiğinde bir gece ana-babasının yatak odasına elinde bıçakla girip, üstlerine çıkıp, “İMANA GEL YA KAFİR” diye bıçağı boğazlarına dayarsa, HESABI KİM VERECEK?
…
Fox Tv de yeni bir dizi başlamış: Kızıl Goncalar. Sosyal medyadaki haberler üzerine şöyle bir baktım.
Tarikatların konuşulmayan yüzlerini anlatacak gibi.., Enteresan olan dizinin daha ilk bölümünde bir kısım tarikatlar aleyhte kampanyaya başladılar. Gazetelere “izlemeyin” ilanları verenler, camilerde vaaz edenler gırla…
En garibi de, aile ve turizm bakanlıklarının engelleme gayretleri.
Anlamak mümkün değil. Yakın yıllarda tarikatlardaki “bademleme” ve “tabi olma” ritüelleri ile ilgili iki kitap çıkmıştı ki, “yüz kızarmadan okuyabilmek için” yüzsüz olmak gerekiyordu.
Bizim dindarlarımızdan, diyanet işlerinden, tarikatlardan hiç birisi sesini çıkarmamıştı.
Hakkını yemeyelim, Cübbeli, “tarikatlarda buna benzer şeyler olur” kabilinden bir konuşması olmuştu.
Şimdi ise…
Filmin anlattıkları pislikler karşısında susan dilsizler, koro halinde saldırıya geçtiler.
Normaldir: Ziya Paşa’nın diliyle “Rencide olur dide-i huffaş ziyadan”
Ben inadına seyredeceğim. Tavsiye edeceğim.
“
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.