Sinan Doğan, ‘Yorumcu Olmak İle Sanatçı Olmak Çok Farklı Şeyler’
Sinan Doğan, ‘Yorumcu Olmak İle Sanatçı Olmak Çok Farklı Şeyler’
Betül Fırat'ın bu haftaki söyleşi konuğu sanatçı Sinan Doğan. Doğan siz okuyucular için kendisine sorulan soruları içtenlikle cevapladı. Bir solukta okuyacağınız röportajda Doğan, yorumcu ile sanatçı arasındaki farka parmak bastı.
Betül Fırat'ın bu haftaki söyleşi konuğu sanatçı Sinan Doğan. Doğan siz okuyucular için kendisine sorulan soruları içtenlikle cevapladı. Bir solukta okuyacağınız röportajda Doğan, yorumcu ile sanatçı arasındaki farka parmak bastı.
BETÜL FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Sinan Doğan Kimdir?
SİNAN DOĞAN: Merhaba hoş bulduk, kökenim Tunceli olmakla beraber, 1977 de öğretmen annemin görev yaptığı adana ilinde dünyaya geldim. 1993 yılından itibaren İzmir’e ailece yerleşip müzik hayatıma da İzmir’de devam ediyorum.
BETÜL FIRAT: Sanata nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?
SİNAN DOĞAN: Aslında biraz traji komik ve hiç müzisyen olacağımı düşünmeden başladım. Şöyle ki babam 1988 yılında Mersin Gülnar ilçesinde müzisyenlik yaparken (Bu arada iyi bir bağlama üstadıdır) bir gün işyerinde sahne saatinde darbuka çalan sahne arkadaşına özenip evde babam prova yaparken elime su bidonu alıp kendimce darbuka çalmaya özenmiştim, fakat müzisyenlerin prova yaparken çalışmasının bölünmesi en sinir bozucu anlarıdır, işte tamda öyle bir anda bana sert bir ses tonuyla çalışmasını bölmemesini çalacaksam eğer düzgün bir şekilde çalmamı yoksa bidonu elimden bırakmamı istediği bir anda kırgın üzgün bir şekilde bidonu bırakıp odama çekilip, tavrından dolayı hırs ile darbuka çalmak konusunda kendimce inatlaşmıştım. Ve o gün benim hayatımda bugün 35 yılı dolduran bir müzik hayatımın sanki temeli atılmıştı. Sonrasında sadece 1 ay sonra sahne hayatım başladı devamında önce bağlama ve org çalarak profesyonel müzisyenliğin adımları sırasıyla geldi.
BETÜL FIRAT: Sanatınızla ilgili alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz hangisidir?
SİNAN DOĞAN: İlk eserim, çok geceler adında müziği bana ait olan şarkım ile ilk klibimin çalışmasını yaptım.
BETÜL FIRAT: Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?
SİNAN DOĞAN: Evet, tabi ki dededen başlayan bir gelenek, dengbej olan dedem, babam, amcalarım müzisyen ve kız kardeşim tiyatro ile ilgileniyor.
BETÜL FIRAT: Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir?
SİNAN DOĞAN: Ege Üniversitesi öğretim görevlilerinindi yanılmıyorsam eğer. Bir albümünü dinlediğimde çok etkilenmiştim ve o müziğin beni sürüklediği bir duyguyla şöyle bir hikâye gözümün önünden geçmişti; birini hayatımıza alırız ve onu çok severiz ve onunla her anımız o kadar mutlu geçer ki yüzümüzde hep bir gülümseme oluşur ve bu gülümsemeden oluşan yüzümüzde bir gamze oluşur. Ve bu sevgiyi bir ölüm ayırır. Fakat onu her zaman hatırlamak için her zaman mutlu olmak istersiniz ki mutlu olun ve yüzünüz de ondan hatıra kalan gamzeler oluşsun, işte tamda bu şarkıda der ki ayrılığın hüznünü yaşayamadan geçti ömrüm, her gülüşümde sen düşersin yüzüme...
BETÜL FIRAT: Bir sanatınızı icra ederken en çok neye dikkat etmeli?
SİNAN DOĞAN: Yüreğe hitap edilmeli. Herkesin yüreği başka acılar ve mutluluklar taşır, İşte tamda bundandır ki acıları yada mutlulukları yakalayacak hikâyesi olan şarkıları doğru zamanda doğru yerde ve doğru kişilere okumak.
BETÜL FIRAT: Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?
SİNAN DOĞAN: Eğlence hayatında çalışmanın verdiği zorluktan dolayı, okumaya başladığımda dikkat sorunu yaşayanlar sınıfındayım maalesef. Son okuduğum kitap korkunç yüzlüler koğuşu savaşta yaşanan yaralanma hikâyesi anlatan blr kitap. Tavsiyem ise levent Gültekin’in yazdığı kasırga kitabı.
BETÜL FIRAT: Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?
SİNAN DOĞAN: Zülfü Livaneli ve levent Gültekin ve tabi ki BETÜL FIRAT
BETÜL FIRAT: İyi bir sanatçı olmanın için bir formül var mıdır? Sanatçı olmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
SİNAN DOĞAN: Yorumcu olmak ile sanatçı olmak çok farklı şeyler, sanatçı olmak için öncelikle empati kurabilme yeteneğine sahip olmak gerekir, çünkü anlıyorum demek ile anlamak arasında fark var. Anlayan hikâyenin başrolündeymiş gibi hisseder. İşte tamda burada yazmaya başlar.
BETÜL FIRAT: Gençlerimizi sanatına kazandırmak için neler yapılabilir?
SİNAN DOĞAN: Tüketim toplumunun bireyi olmaktan uzaklaştırmalı kesinlikle.
BETÜL FIRAT: Sizin eserlerinizi görmek isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?
SİNAN DOĞAN: YouTube ve Instagram adresimden “snanofficial” olarak aratılırsa ulaşılacağını düşünmüyorum.
BETÜL FIRAT: Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?
SİNAN DOĞAN: Emek veren yazarlar ve sanatçılara destek verin lütfen. Göçebe fikirlere sahip olanlardan uzak durun çünkü göçebe fikirler günümüzün AVM’leri gibidir, sadece sizi tüketir…
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.