Sakinlik ve Huzur
Sakinlik ve Huzur
Oturduğum siteye yeni taşınmıştım. Karşı komşum çok sakin bir adamdı. Bir oğlu vardı. Biraz yaramazdı.
Oturduğum siteye yeni taşınmıştım. Karşı komşum çok sakin bir adamdı. Bir oğlu vardı. Biraz yaramazdı.
Çocuk evde hafif bir gürültü yapsa, alt komşu çıkar yan komşumu uyarırdı. Gene bir gün çocuğu evde koşarken alt komşu çıktı, yan komşumun kapısına resmen dayandı.
Komşuma bağırmaya başladı. Olmadık hakaretler yağdırdı. Komşum hiç ses çıkarmadı bir cevap dahi vermedi. Sessizliğini korudu. Bu durum karşısında alt komşum sanki bir zafer kazanmışçasına evine gitti. Ben bile alt komşuma çok sinirlendim “Az kalsın kapıyı açıp bu sitede kimseye böyle bağıramazsın diyecektim.” Ama kendimi zor tuttum.
Daha sonra dayanamadım. Komşumun zilini çaldım ve konuşmaya başladım.
-Alt komşunuz size neler neler söyledi. Sizin sesiniz dahi çıkmadı. Nasıl bu kadar sakin kalabildiniz, dedim.
Komşum önce bana gülümsedi. Sonra bir şey olmamış gibi soğuk kanlı bir şekilde konuşmaya başladı. Sanki onca lafı ve hakareti duymamış gibiydi.
-Komşu bunların hiç önemi yok. Hiç sorun değil. Alt komşum biraz evvel bana çok büyük bir iyilik yaptı. Dedi.
Dediklerinden hiçbir şey anlamadım. Aradan birkaç ay geçti. Sitede başkanlık seçimi oldu seçimi kazanan hem başkan olacak hem de sitenin yüklü miktarda olan aidat ödemesinden muaf olacaktı. Seçim oldu birkaç aday seçime girdi ve seçimi yan komşum kazandı. Seçimi kazandıktan sonra yanıma geldi. Bana şunu dedi.
-Şimdi anladın mı, alt komşum bana bağırdı, laf söyledi, bana bağırırken de diğer komşuların huzurunu kaçırdı. Size ne demiştim. “Bana bağırarak bana çok büyük iyilik yapıyor demiştim.” Bak şimdi onun sayesinde oturduğum sitede başkan oldum. Onun sayesinde bir yıllık aidat ödemeyeceğim. O bana büyük bir iyilik yaptı, dedi.
Ben dahil, sitede olan birçok komşu komşumun nezaketine ve güler yüzlülüğüne oy vermişti. Üstelik komşum siteye çok yeni gelmişti. Kısa zamanda her kesin kalbini kazanmayı başarmıştı.
Ben o zaman anladım.
Öfke, doğal bir duygu. Ancak bu duyguyu yönetmek ve olumsuz etkilerini en aza indirmek insanın kendi elinde. Öfkesine sahip olamayan insandan yararlanmak karşısındaki insanın kendi elinde, bu iş o kadar zor değil. Öfkeli insan akli melekelerini o anda kullanacak durumda olmuyor.
Öfke karşısında sükûnetini koruyan her zaman kazanıyor. Öfke veya asabiyet değişken bir kavram, öfkeli insanlarla mücadele edince kazanma olasılığının çok düşük olduğunu gördüm. Öfkeli bir durumda, mantıklı düşünme yetimiz azalır. Sakin kalarak durumu daha net değerlendirebilir ve daha iyi kararlar verebiliriz.
Öfke karşısında soğukkanlılığını muhafaza edenler eninde sonunda kazandıklarına defalarca tanık oldum. Her şeyden önemlisi sağlıklı oluyorlar.
Öfke karşısında sessiz olmak, sizi her zaman kaşınızdakinden olgun gösteriyor.
Biri size öfkelendiğinde veya asabi davranışlar gösterdiğinde aynı dozda karşılık veriyorsanız o insanla beraber çukura düşüyor. Çukurdan çıkmaya çalışırken de ikisi de zarar görmeye başlıyor.
Öfkeli insanın karşısında sessiz kalmakla kimsenin onuru kırılmıyor. Kırılmadığı gibi sessiz kalan ortamdan daha güçlü olarak ayrılıyor. Asabi insan, karşısındakini yaraladığını düşünüyor ama o yara zamanla kapanıyor ama öfke patlaması yaşayan insanın kişiliğinde açılan yara hiç kapanmıyor. Öfkeli bir kişiyle karşı karşıya gelindiğinde, sessiz kalmak aslında bir güç göstergesidir. Bu durum hem kendimizi korur hem de karşı tarafın öfkesini körüklemez. Üstelik öfkeli insanın estirdiği rüzgâr kendi lambasını söndürür, öfkelendiği insanın lambasını güçlendirir.
İster asabi olsun ister öfkeli olsun, bu tür insanlara karşı yapılacak en iyi strateji sessiz kalmak ve onun öfkesinden yararlanmanın yolunu bulmak. Bu o kadar zor bir şey değil.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.