Samsun Türk Ocağı’ndan ‘Dava’nın Davası-Kurgulanmış Bir Davanın Arka Planı’ Konferansı
Samsun Türk Ocağı’ndan ‘Dava’nın Davası-Kurgulanmış Bir Davanın Arka Planı’ Konferansı
Türk Ocakları Samsun Şubesi, tarafından “Dava’nın Davası-Kurgulanmış Bir Davanın Arka Planı” adlı konferansta, aynı adlı kitabın yazarları Raşit Demirtaş ve Mahir Durakoğlu ile bir araya geldi.
Türk Ocakları Samsun Şubesi, tarafından “Dava’nın Davası-Kurgulanmış Bir Davanın Arka Planı” adlı konferansta, aynı adlı kitabın yazarları Raşit Demirtaş ve Mahir Durakoğlu ile bir araya geldi.
Cerrahi El Aletleri ve Sağlık Müzesi konferans salonunda gerçekleşen program büyük bir ilgi ile karşılandı. Konferans öncesi konuşan Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çağatay Tufan, “Bugün iki değerli misafirimiz ile bir araya gelmenin mutluluğu içerisindeyiz. 1980 tarihinde yapılan darbenin ardından birçok Türk milliyetçisi yıllar boyunca türlü eziyetlere ve hukuksuzluklara maruz kalmıştı. Aradan kırk dört yıl geçti ve bu zor günlerin muhasebesinin yapıldığı bir kitap yayınlandı. Biz de unutmamak ve o zor günlerin muhasebesini yapmak üzere bugün, kitabın yazarları Raşit ve Mahir Beylerle bir araya geldik” dedi.
Prof. Dr. Çağatay Tufan’ın açılış konuşmasının ardından Mahir Durakoğlu ile konferansa başlandı. Durakoğlu konuşmasında, “1980 darbesi sonrasında birçok Türk milliyetçisi muhtelif hapishanelerde yıllar boyunca mağdur edildi. Hukuki dayanağı olmayan ve önceden planlanmış şablonlar çerçevesinde suçlandı. Bugün elimizde bulunan belgeler ve hayatta olan tanıkların ifadeleri doğrultusunda, Türk hukuk tarihinin kara bir lekesi olarak nitelendirebileceğimiz bir dönem yaşandı” diye belirtti.
Mahir Durakoğlu’nun ardından Raşit Demirtaş söz aldı. Raşit Demirtaş konuşmasında, “Kıymeti Mahir ağabey bu mağduriyetin hukukî boyutunu detaylı bir şekilde anlattı. Ben de insanî boyutundan bahsetmek istiyorum. O dönem yüzlerce arkadaşımız, kardeşimiz nice eziyetlere maruz kaldı. Türlü işkencelere uğradı. Aradan kırk dört yıl geçmesine rağmen bu işkenceleri dün gibi hatırlıyor ve ağlıyoruz. O günlerde ne hapishanede olan ne de dışarıda olan hiçbir dava arkadaşımız dik duruşlarından taviz vermedi. Asla boyun eğmedi. ‘Eziyet görsek de devlet bizim devletimizdir’ deyip yutkundular. İçinizde hatırlayanlar vardır. O düzmece davaların görüldüğü bir celsede, sanık sandalyesinde oturan onlarca dava arkadaşımız bir anda ayağa kalkarak İstiklâl Marşımızı seslendirdi. Bu planlanmış bir eylem değildi. Bir anda gerçekleşti. Bu da bizlere nasıl bir adanmışlığın, cefakârlığın ve yüksek seciyenin olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Konferansın ardından konuşmacılara Müşterek Savunmaya imza atan avukatlardan Av. Necati Bultay ve Av. Faruk Keskinkılıç’ın evladı Doktor Betül Keskinkılıç Yağız tarafından hediye takdimi yapıldı. Konferansın ardından konuşmacılar ve misafirler arasında soru-cevap faslı gerçekleştirildi ve muhtelif anılar yâd edildi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.