Sorun Anayasada mı?

Bunun aksine, iradesini sağlıklı kullanamayanlar ise, mükemmel yasalara rağmen sağlıklı bir yönetim ortaya koyamazlar. Burada önemli olan mesele, yasal kurallardan ziyade o kuralları uygulayanların zihniyetidir. Akıl baliğ, sağduyulu herkesin bildiği üzere ülkemizde; ekonomi, üretim, sosyal hayat, geçim şartları, Milli gelirin hakça dağıtılması, eşitlik, hak, adalet, ticaret, ziraat, milli ve manevi değerler, insan hakları ve benzeri konularda geçmiş mumla aranır hale geldi. Tam da bu ortamda iktidarı elinde bulunduran Cumhur ittifakı ortakları, bir Anayasa değişikliği tutturdular. Tamam da iktidarda bulundukları çeyrek asra yakın bir zaman içinde ne yaptılar da Anayasa engel oldu? Teknik, kültürel, eğitim alanlarının hangisinde ülkeyi uluslararası seviyeye getirdiler de Anayasa izin vermedi? Hak, adalet ve eşitlik hususunda demokrat ülkeler sollandı da önlerine ne geçti? Anayasayı mevcut haline daha dün denecek kadar bir süre önce değiştiren bir zihniyetin Anayasadan şikayet etme hakkı olabilir mi? Anayasa toplumsal barış kültürü ile tesis edilir. Şimdi hesabına gelmeyen karara "Ben Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum", "Anayasa Mahkemesi kapatılsın" diyen bir zihniyetin hazırlayacağı Anayasa ülkeye nasıl bir huzur ortamı getirebilir? Tahmin edildiği gibi mesele yeni bir Anayasa getirmek veya değiştirmek değil, her alanda Milli, manevi, tarihi ve kültürel değerleri alt üst edilen ülkede bir dönem daha saltanat sürmek. Gerisi boş laf.