Vizyon Kuyumcu

Patron Biz Bir Aile Miyiz?

Gündem 02.12.2024 - 01:18, Güncelleme: 02.12.2024 - 01:18
 

Patron Biz Bir Aile Miyiz?

Kıymetli patronlar, izin verirseniz işçi kardeşlerimize sizinle aile olamayacaklarını şu şiirle anlatalım ve aile şirketlerinin neden ilk kuşakta öldüğünü ve çözüm yollarını konuşalım.

Villada şatafat tatilde yelken Patron “Biz bir aileyiz”derken, Villada şatafat, tatilde yelken. İşçinin mesaisi başlar erken, Borçları düşünür eve dönerken. "Birlikte büyüyoruz" derken, Kazanç patron katında süzülür. Aile sofrasında aç kalan, Hangi işçiydi, kim görür? Şirketlerin yüzde 95’i ikinci kuşağı görmüyor Sevgili emekçiler, yazının bundan sonraki bölümü sadece patronları ilgilendiriyor. Çünkü onların gerçek ve çok sıkıntılı bir aileleri var, fakat okumanızda sakınca yok pek tabii. İstatistiklere göre; dünya genelinde aile şirketlerinin yüzde 30’u ikinci nesle, yüzde 12’si ise üçüncü nesle geçebiliyor. Türkiye’de ise aile şirketlerinin yüzde 95’i ikinci nesli göremiyor. İkinci nesle aktarılan şirket oranı sadece yüzde 4 olurken üçüncü nesle geçebilen şirketler ise sadece yüzde 1 oluyor. Hemen karamsarlığa kapılmayın. Bugünden bunun önlemini alırsanız şu anda patronu olduğunuz şirketi belki 30 yıl sonra torununuz yönetiyor olacak. Eltiler ve görümceler kavgası Sıkılmamanız için ‘Kızılcık şerbeti’ dizisinden bir örnekle gidelim. Abdullah Bey şirketi yönetirken kardeşi Ömer yardımcı oluyor, fakat saygıda kusur etmiyor. İki kardeşin çocukları ise şirkette çalışmalarına rağmen çok da yönetime karışmıyorlar. Derken Abdullah Bey, başka bir kadına aşık oluyor ve aile karışmaya başlıyor. Şirkette yönetim ikiye bölünüyor. Ömer’i yeğeni Mustafa destekliyor. Eskisi gibi kolay kararlar alınamıyor. Eltiler birbirine giriyor. Nilay Eşi Mustafa’yı yönetimde daha çok söz sahibi olması için zorluyor. Kızılcık şerbetinde ortalık çok karıştı. Biz onları başka bölümlere bırakıp sizin şirkete dönelim. Eğer buna benzer sorunlar yaşamıyorsanız hazırlıklı olun. Çünkü bir gün sizin de kapınızı çalacak. Sizin bindiğiniz aracı gören kardeşinizin eşi, “Biz de aynısını alalım” diyecek. Kavga başladığında sonu gelmiyor.  Aile içi çatışmalar iş kararlarına zarar veriyor, yönetim sistemlerinin yetersizliği işin büyümesini engelliyor, Nesiller arası geçişte anlaşmazlıklar oluşur, duygusal kararlar, stratejik hatalara yol açabilir. ‘Gucci’nin aile içi anlaşmazlıklar nedeniyle kontrolü nasıl kaybettiğini hatırlayın. Çaresi aile anayasası Tüm bu negatif etkileri yok etmek ve şirketi gelecek nesillere aktarabilmek için ‘aile anayasası’ oluşturmak gerekiyor. Aile anayasası, aile şirketlerinin uzun vadeli başarısını sağlamak için oluşturulan kurallar bütünüdür. Örnek maddeler: Vizyon ve Misyon: Şirketin temel amaçları ve aile değerleri tanımlanır. Miras ve Ortaklık İlkeleri: Hisselerin devri, satış şartları, miras paylaşımı belirlenir. Yönetim ve Liderlik: Kimlerin yönetimde yer alacağı, lider seçimi kriterleri. İstihdam Kuralları: Aile üyelerinin işe alımı için yetkinlik şartları ve pozisyon sınırları. Kar Dağıtımı: Kârın nasıl paylaştırılacağı, yatırım ve birikim politikaları. Çatışma Çözümü Mekanizmaları: Uyuşmazlıkların çözümü için danışman veya hakem prosedürleri. Aile Meclisi ve Toplantılar: Aile üyelerinin düzenli toplantıları, karar alma süreçleri. Değerler ve Etik İlkeler: Aile üyelerinin uyması gereken etik kurallar ve davranış standartları. Eğitim ve Gelişim: Genç nesillerin eğitimi ve şirket için hazırlık süreçleri. Revizyon ve Güncelleme: Anayasanın ne sıklıkla ve nasıl yenileneceği. Bu temel maddeler, aile şirketinin sürdürülebilirliğini artırır ve çatışmaları minimize eder. Eğer, “Evet bizim de kurumsallaşmamız ve aile anayasamızı oluşturmamız gerekiyor” diyorsanız Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin aşağıdaki linkte yer alan 97 sayfalık raporunu okuyarak işe başlayabilirsiniz. TKYD_Turkiyede-Aile-Sirketleri-Icin-Kurumsal-Yonetim_01112021.pdf APO’NUN ANKARA’DAKİ VİLLASI Yukarıdaki yazıyı yazarken aklımdan hiç çıkmayan bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Zamanında FETÖ güzellemeleri yapan Rasim Ozan Kütahyalı’nın, bir yayında, “Apo’nun Ankara’da villası hazır. Koltuk takımını da mı anlatayım” derken mutluluktan sırıtışı halen aklımda. Neler hissettiğimi yazıp ona tazminat ödemek istemiyorum. muhtarsamsunetikhaber@gmail.com    
Kıymetli patronlar, izin verirseniz işçi kardeşlerimize sizinle aile olamayacaklarını şu şiirle anlatalım ve aile şirketlerinin neden ilk kuşakta öldüğünü ve çözüm yollarını konuşalım.

Villada şatafat tatilde yelken

Patron “Biz bir aileyiz”derken,
Villada şatafat, tatilde yelken.
İşçinin mesaisi başlar erken,
Borçları düşünür eve dönerken.

"Birlikte büyüyoruz" derken,
Kazanç patron katında süzülür.
Aile sofrasında aç kalan,
Hangi işçiydi, kim görür?

Şirketlerin yüzde 95’i ikinci kuşağı görmüyor

Sevgili emekçiler, yazının bundan sonraki bölümü sadece patronları ilgilendiriyor. Çünkü onların gerçek ve çok sıkıntılı bir aileleri var, fakat okumanızda sakınca yok pek tabii. İstatistiklere göre; dünya genelinde aile şirketlerinin yüzde 30’u ikinci nesle, yüzde 12’si ise üçüncü nesle geçebiliyor. Türkiye’de ise aile şirketlerinin yüzde 95’i ikinci nesli göremiyor. İkinci nesle aktarılan şirket oranı sadece yüzde 4 olurken üçüncü nesle geçebilen şirketler ise sadece yüzde 1 oluyor. Hemen karamsarlığa kapılmayın. Bugünden bunun önlemini alırsanız şu anda patronu olduğunuz şirketi belki 30 yıl sonra torununuz yönetiyor olacak.

Eltiler ve görümceler kavgası

Sıkılmamanız için ‘Kızılcık şerbeti’ dizisinden bir örnekle gidelim. Abdullah Bey şirketi yönetirken kardeşi Ömer yardımcı oluyor, fakat saygıda kusur etmiyor. İki kardeşin çocukları ise şirkette çalışmalarına rağmen çok da yönetime karışmıyorlar. Derken Abdullah Bey, başka bir kadına aşık oluyor ve aile karışmaya başlıyor. Şirkette yönetim ikiye bölünüyor. Ömer’i yeğeni Mustafa destekliyor. Eskisi gibi kolay kararlar alınamıyor. Eltiler birbirine giriyor. Nilay Eşi Mustafa’yı yönetimde daha çok söz sahibi olması için zorluyor.

Kızılcık şerbetinde ortalık çok karıştı. Biz onları başka bölümlere bırakıp sizin şirkete dönelim. Eğer buna benzer sorunlar yaşamıyorsanız hazırlıklı olun. Çünkü bir gün sizin de kapınızı çalacak. Sizin bindiğiniz aracı gören kardeşinizin eşi, “Biz de aynısını alalım” diyecek. Kavga başladığında sonu gelmiyor.  Aile içi çatışmalar iş kararlarına zarar veriyor, yönetim sistemlerinin yetersizliği işin büyümesini engelliyor, Nesiller arası geçişte anlaşmazlıklar oluşur, duygusal kararlar, stratejik hatalara yol açabilir. ‘Gucci’nin aile içi anlaşmazlıklar nedeniyle kontrolü nasıl kaybettiğini hatırlayın.

Çaresi aile anayasası

Tüm bu negatif etkileri yok etmek ve şirketi gelecek nesillere aktarabilmek için ‘aile anayasası’ oluşturmak gerekiyor. Aile anayasası, aile şirketlerinin uzun vadeli başarısını sağlamak için oluşturulan kurallar bütünüdür. Örnek maddeler:

Vizyon ve Misyon: Şirketin temel amaçları ve aile değerleri tanımlanır.

Miras ve Ortaklık İlkeleri: Hisselerin devri, satış şartları, miras paylaşımı belirlenir.

Yönetim ve Liderlik: Kimlerin yönetimde yer alacağı, lider seçimi kriterleri.

İstihdam Kuralları: Aile üyelerinin işe alımı için yetkinlik şartları ve pozisyon sınırları.

Kar Dağıtımı: Kârın nasıl paylaştırılacağı, yatırım ve birikim politikaları.

Çatışma Çözümü Mekanizmaları: Uyuşmazlıkların çözümü için danışman veya hakem prosedürleri.

Aile Meclisi ve Toplantılar: Aile üyelerinin düzenli toplantıları, karar alma süreçleri.

Değerler ve Etik İlkeler: Aile üyelerinin uyması gereken etik kurallar ve davranış standartları.

Eğitim ve Gelişim: Genç nesillerin eğitimi ve şirket için hazırlık süreçleri.

Revizyon ve Güncelleme: Anayasanın ne sıklıkla ve nasıl yenileneceği.

Bu temel maddeler, aile şirketinin sürdürülebilirliğini artırır ve çatışmaları minimize eder.

Eğer, “Evet bizim de kurumsallaşmamız ve aile anayasamızı oluşturmamız gerekiyor” diyorsanız Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin aşağıdaki linkte yer alan 97 sayfalık raporunu okuyarak işe başlayabilirsiniz.

TKYD_Turkiyede-Aile-Sirketleri-Icin-Kurumsal-Yonetim_01112021.pdf

APO’NUN ANKARA’DAKİ VİLLASI

Yukarıdaki yazıyı yazarken aklımdan hiç çıkmayan bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Zamanında FETÖ güzellemeleri yapan Rasim Ozan Kütahyalı’nın, bir yayında, “Apo’nun Ankara’da villası hazır. Koltuk takımını da mı anlatayım” derken mutluluktan sırıtışı halen aklımda. Neler hissettiğimi yazıp ona tazminat ödemek istemiyorum.

muhtarsamsunetikhaber@gmail.com

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.