Şahane Gençlerimizle Aydınlık Günlere
Şahane Gençlerimizle Aydınlık Günlere
Günler ayları kovalıyor ve gündeme dair yetişemiyoruz. Elbette öncelikle sağlıklı yaşamımız olsun dileklerimizle yola devam diyoruz.
Günler ayları kovalıyor ve gündeme dair yetişemiyoruz. Elbette öncelikle sağlıklı yaşamımız olsun dileklerimizle yola devam diyoruz.
Haziran da geldi ilk günleri geride bıraktı. Ne güzel bir yaz mevsiminin ilk ayı kirazların bereketli topraklarımızda o güzel kokusunu gökyüzüne yaydığı güzel bir mevsim. Güzelliklerle bereketli sağlıklı huzur dolu olsun her günümüz.
Geçtiğimiz Mayıs ayının son haftasında bir söyleşi günlerinde şahane üniversite öğrencileri ile birlikteydik; elbette üniversiteye hazırlanan daha liseyi devam eden birinci ikinci son sınıf öğrencilerin de katıldığı bir söyleşiydi bu. Ayrıca daha alt sınıflardan okuyan ortaokul öğrencileri bile vardı; üniversitelerden mezun olmuş gençler gibi çeşitli yaş gruplarından çocuklar genç öğrenciler vardı. Politikadan uzak gündemi hayatı ailesiyle yaşamın içinde farkındalık geliştiren bu denli duyarlı çocukları yetişmekte olan gençleri kalpten sevgileriyle yanımda hissettim; tüm yürekliliğimizle yıllara dayanan güçlü bir gönül bağı gibiydi, yakınlığımızın güven duymamızın sevgiye dayandığını biliyordum.
Yaşadıkları olumsuzlukları toplumun toprak kayması gibi kayıp bir yerlerde tükenip yok olacakmışçasına korkularını gördüm. Anlatacakları çok konu vardı, çoğunlukla dinlemeyi tercih ettim. Anlattıklarının her bir sözcüğü aydınlığa giden ışıklı yollar gibi değildi; iç karartıcıydı güzel yürekleri o güzel temiz kalpleri sanki bulutlarla kaplamıştı. Daha fazla dayanamadılar gözyaşlarını saklasalar bile çoğunlukla gözyaşlarıyla birlikte sözcükleri yarım kalsa bile biri diğerinin tümcelerini sözcüklerini tamamlıyordu. Gözyaşlarında sonsuz hüzün mutsuzluk umutsuzluk hislerine tanık oldum. Sanki ülkemizde yaşam özgürlüğü son bulmuştu ümitsizliğin gözyaşlarıydı bunlar.
Birlikte olduğum üniversitede okuyanlar kadar, mezun olanlar ve diğerleri çok büyük gençler topluluğuydu. Söyleşinin konusu ''Gençlerin Çocukların Umutla Hayata Bakışları'' ydı. Üstelik çocuk yaşta yetişkinliğe adım atan çocuklar kadar daha yaşları küçük olan ilkokul çocuklarının da aileleriyle birlikte gelmiş katılmışlardı bu söyleşiye. Bu beni onurlandırdı her birinden gurur duydum; konuşan duygularını kalbini açan böylesine entelektüel gençler topluluğu ülkemizin baş tacıydılar.
Harika ailelerin harika çocuklarını harika gençlerini bir arada görmek; duyarlılıkla gerçekleri olanca güçleriyle bilgi birikimleri ile masaya yatırmak onca ümitlerini hayal güçlerini kullanmışken hayal kırıklıklarını aydın üstün zekâlarıyla sözcüklere dökmek inanılmaz bir kültürün ürünü düşüncesiyle bir kez daha gururla minnetle şefkat duyduğumu belirtmek istedim: bu gerçek bir güzelliğin güneşin açması gibiydi. Etrafımda oluşan yıldızların arasında ışıkların varlığı olağan üstüydü kalbimin çarpması heyecandan ağlayacak gibi olurken ''asla uzun süren karamsarlıkla ağlamayacaksınız; gerekirse ben de sizinle ağlarım, bütün bunların umutsuzlukların yararı yok güçlü olacağız birlikte güçlü sevinçli seslerinizi dünyanın her yerinden duyacağım; nerede olursanız olun kalbim sizinle olacak.'' Lütfen diye seslenişim bir kez daha yalvarırcasına yinelemem bu sözlerimi unutmayın vurgusuydu. Bilmelerini istediğim sözcüklerim tamamlanmamış geliyordu bana ''Bulutların griliği sizi yanıltmasın ardından coşkulu bir yağmur ve güneş tüm gücüyle sizin için açacak'' diye umutsuzluklarında yalnız değil, sevinçlerinin gelecek günlerinde birlikte güzel aydınlık yarınlara birlikte kavuşacağız sözünü vermem gücümü güzellere duyduğum derin sevgimdendi.
Gül bahçesinde gibi hissettim, renk renk şahane gençlerimizin çocuklarımızın bu denli güzel olumlu duyarlılıklarında kendilerine ve ailelerine duydukları sevgilerini kanatlı tavus kuşlarının özellikleriyle umuda dönüşmesi beni huzurlu kıldı; güneşi görmenin mutluluğunu yaşadım...
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.