Zihinde Teslimiyet

Derler ki, zayıf ve çelimsiz köylünün biri; fiziki gücü ile ilgili ünü günümüze kadar gelmiş olan Herkül'e gıyabında "Herkül' de kim oluyormuş" diye kafa tutar. Bu söz Herkül'ün kulağına kadar gider. Herkül adamı darp etmek üzere köyüne gelir. Onun köylerine geldiğini duyan köylünün eşi; evin odasının ortasına bir yatak serer, kocasını bu yatağa yatırır. Kocasının yüzünü örter ve ayaklarını yorganın dışında bırakır. Herkül evlerine gelince eli ile "sus" işareti yapar ve der ki; "sakın şesini çıkarma, çocuğumuz uyuyor. Kocam Aslan avına gitti, eğer oğlumuzu uyandırdığını duyarsa seni perişan eder." Herkül yorganın dışındaki ayaklara bakar ve içinden "Bu çocuğun ayakları böyle ise, babası kim bilir nasıl biridir" der. Sonra Aslan avına giden adam sözü kafasını iyice karıştırır ve dönüp gider. Yine anlatılır ki; Bir ordu düşman kalesini kuşatır. Büyük bir ağaç gövdesini simsiyah boyamışlar ve uzaktan bakanlara çok büyük bir silah silah gibi görünmektedir. Kale komutanına "Kaleyi bize teslim etmezsen bu ağır silahla kalenizi yerle bir ederiz" diye tehdit ederler. Kale komutanı korkar ve teslim olur. Sonra o tehdit edildiği şeyin siyaha boyamış bir ağaç kütüğü olduğunu görünce; "Sizin yaptığınız mertlik mi" der. Ona "Bizim yaptığımız mertlik değil de, ne olduğunu bilmediğin bir şeyden korkup teslim olmak mı mertlik" denilir. Bu örneklerden görüleceği üzere aklını kullanmayan, zihinde teslim olan veya iradesini satanların fiziki, ekonomik veya toplumsal güçlerinin bir değeri kalmıyor. Ne garip ki, dünyaya istedikleri gibi yön vermek isteyen küresel güç odakları, özgür iradesini kullanma sorunu yaşayan kişi veya toplumları algı operasyonu ile zihinde böyle teslim alarak kullanıyor. Şimdi, İslâm coğrafyasında yaşanan insanlık dışı olaylara Müslüman ülkelerin, Hıristiyanlar kadar bile tepki verememelerinin nedenleri daha iyi anlaşılıyor olsa gerek.