Hele bak hele....
Milli görüş kevgirini eline tutanlar zümresine bir aktör daha katılmış...
Abdurrahman Uzun hızını alamamış Saadet Partisi ve yöneticilerini Milli olmamakla suçlamış.
Zatıalileri devletlü Abdurrahman kardeşim! Milli Görüş öyle her ağıza sakız olacak bir dava değildir.
Senin ve senin gibiler Milli Görüş siyasetinin sadece klişe değerlerini anlar manasını da nefsiyle kelimelere hapseder.
Anlatayım sana ey dilini örs ve çekiç gibi kullanıp eğriyi doğruya, doğruyu eğriye benzetmeye çalışan kardeşim.
Milli Görüş gömleği her insanın giyebileceği bir tekstil markası değil; bir duruş bir kimliktir.
Allah insanlara akıl ve iradenin yanında vicdan ve nefis de vermiştir. İnsan, kendisine yüklenen bu donanımlarla kulluğunu ispatlasın diye yeryüzüne Allah tarafından indirilmiştir.
İlk insan Hz Adem hata yapmış, hatasını kabul edip nefsini ayaklar altına alarak tövbe etmiş ve tövbesi kabul olmuş HAKKI...
Şeytan ise hata yapmış kibri ve nefsi yüzünden tövbe etmek yerine hatasında ısrar edip lanetlenmiş BATILI temsil eder.
Cennette başlayıp dünyada devam eden Hz Adem (hak) Şeytan (batıl) mücadelenin kaybedeni Allah'ın sözü ile batıl yolu öğütleyen şeytan olacaktır. Ve bu mücadele günümüze kadar devam ettiği gibi dünyanın sonuna kadar da devam edecektir.
Hak; Allah'ın emir ve yasaklarını bireysel ve toplumsal olarak yerine getirmek. Allah ve resulüne uymak, hak hukuk adalet içinde doğru olanı tüm insanlığa tatbik etmek tebliğ etmek yoludur.
Batıl; Allah'ın emir ve yasaklarını kısmı ya da tümden hiçe saymak, Allah ve resulüne savaş açarak zulüm yalan yanlış uydurma fikirlerle tüm insanlığı fesata düşürme yoludur.
İşte tamda bu minvalde; hak hukuk ve adalet şemsiyesini elinde tutan, mefkûresinin merkezine İslam kardeşliğini oturtan, tebliğini kuran ve sünnet öğretisi ile menfaat gütmeden, kin nefret ve öfkeyi bir tarafa bırakıp hangi görüş ve hangi ırktan olduğuna bakmadan yapan dünya siyasetinin vicdanını temsil eden Milli Görüşün tek partisi SAADET PARTİSİ ve yetkililerine laf söylemek, yön vermek ya da iman kevgirini elinde tutarak imanını ölçmek; iktidardan nemalanan nefsini aklının önüne koyan dünya menfaatlerine göre yön bulanların haddine değildir.
Bak değerli kardeşim senin tüm değerleri hiçe sayarak savunduğun AKP Allah katından uygulanması emredilen bir din merkezi değildir ve hülasa yöneticileri de Allah katından indirileni kanunlaştırıp uygulayan uyarıcılar değildir. Sıradan dünya siyasetinde kurulmuş içinde mütedeyyin yöneticilerin de bulunduğu konjektör bir partidir. Ve 20 yıllık tek başına iktidarlarında da hayırlı işler yapıldığı Ayasofya, başörtüsü, SİHA, İHA, yollar, köprüler, hastaneler gibi...
E tabi iyi işlerin yanında da maalesef çok büyük şerli işlerde yapılmıştır. İçki fabrikaları, faiz, zalimle işbirliği, aileyi yok eden İstanbul sözleşmesi, zina yasası, terör bağlantılarıyla dönem dönem belki de iyi niyetli olsa da bize göre hatalı işbirliği, tüketim israf rüşvet adam kayırma torak satışı kitlerin yok pahasına satılması, ikiz yasalar, üç kağıt ekonomisi borsa faiz döviz sıcak para iç dış borç kabusu vs vs....
Sözü yaymaya kabuklaştırmaya uzatmaya gerek yok. Bak Sayın Abdurrahman kardeşim bizler bir kişiye bir topluluğa olan husumetimiz den ötürü asla adil olmaktan vazgeçmeyiz.
Bizim Tayyip beye olan uzaklığımız kinimizden değil; hatalarında ısrarlarından sebeptir. Kemal beye yakınlığımızda menfaat değil; iki kanada oy veren güzel insanların seksen öncesi kutuplaşma ile birbirine girmesin diye tampon olmak içindir.
Şimdilerde sizler bu ifade etmeye çalıştıklarımı sağa sola büküp anlamamazlıktan gelecek; aynı Erbakan hoca sağ iken Tayyip Bey'in yanında saf tutup Erbakan'ın ölümü sonrası kendi çatlaklarınıza macun olarak kullanmak adına Erbakan’ı dillerinize pelesenk yaptığınız gibi belki nasip sonradan idrak edeceksiniz.
Ben yinede tekrar edeyim Milli Görüş bir duruş bir kimliktir. Bu kimliğin verildiği yerde Saadet partisidir. Beğenmeyene sözümüz yok gölge etmeyin başka ihsan istemez...