Kıymetli Samsun Etik Haber’e uzun süredir paylaşımlarımda bulunamamıştım. İnşallah bundan sonra kıymetli okurlarımızla bir araya gelmeye çalışacağım. Geçen uzun zamanda birçok şeyler oldu. Hayatımıza dahil olanlar oldu hayatımızdan ayrılanlar oldu. Neler değişti neler değişmedi?
Hayat bir zaman su misali akıp geçmekte. Biraz önce bahsettiğim konuda olan bu devinimin içinde kendimize nerede yer bulduk? Tüm bu olanların temelinde bir bilinç altı durumu yatmakta. O da bugün sosyal hayatta anlamını yitirmeye yüz tutmuş kavram karşımıza çıkmakta. “ANLAMAK”. Bu kavramı yüz tutmuş diyorum ki artık her geçen an bu kavram işleyişini kaybetmeye başladı. Birbirimizi ne kadar anlıyoruz sorusu anlamlandıramadığımız bir durum haline gelmekte.
Birbirimize tahammülsüzlüklerimiz her geçen gün artıyor. En önemlisi de her şey istenildiği gibi anlaşılıyor. Niçin sağlıklı iletişim kurulup da birbirimizi anlamaya çalışmıyoruz? Neyin hırsının içindeyiz? Neden hiç ölmeyecek gibi anlaşılmazlıklar girdabında kendimize yer veriyoruz?
“Ölüm” aslında tek bir şeyle bu yazıklarımı özetliyor. Öleceğiz bir gün bu misafir olduğumuz dünyadan öleceğiz. Ölüm aslında bir altın kelime.
DURDURALIM İÇİMİZDEKİ HIRSI
DURDURALIM BOŞ İŞLERİ
DURDURALIM TAHAMMÜLSÜZLÜKLERİ
DURDURALIM KİNİ, NEFRETİ VE DÜŞMANLIĞI
DURDURALIM ANLAMAMAZLIKLARI
Bu yukarıda saydıklarım çok mu zor? Bu saydıklarımın hepsi gerçekleştiği anda bir hayatın anlamı ve önemi değişecek. Bu saydıklarıma ne kadar hazırız?