Samsun'da PKK uzantılı bir yapılanmanın kaçak tütün üzerinden bir ağ kurduğunu ve kurulan ağın korumalığını kendilerini ülkücü gibi lanse eden bir çetenin yürütmesinin yanı sıra KOM Daire Başkanlığı'na kadar uzanan kolları olduğunu "Kaçakçılar KOM'u Yedi!" başlıklı köşe yazımda siz okuyucularımla paylaşmıştım. Bu köşe yazımızın altında verdiğimiz linkten o köşe yazımızı da okuyabilirsiniz.   Yazmış olduğum köşe yazısının ardından yaşanan gelişmeler konuyla ilgili ikinci bir köşe yazısı yazmamı gerektirdi. Okuyacaklarınız mahkeme evraklarına yansımış bilgilerden derlenmiştir.   Samsun KOM polisine muhbirlik yapan Güneydoğu kökenli bir tütüncü, kendi ortağının dahi milyonluk kaçak malını polise ihbar eder. Görevden ihraç edilen KOM Polisi, muhbirin ortağı dahil tüm kaçakçıları polise temizleterek kaçak sigara işinde Samsun'da tekel olmaya çalıştığını çözer.   Muhbirle irtibatta olan polis memuru üstlerine durumu bildirerek izin alır ve muhbiri izlemeye başlar. Polis şüphesinde yanılmamıştır. Muhbir tütün kaçakçılığında Samsun'da tekel olabilmek için KOM'u kullanıyordur. Muhbirin kiraladığı bir depoda bu zamana kadar Karadeniz'de yakalanan değeri milyonlarca lira olan en büyük kaçak mal ele geçirilir ve olay tüm yaygın ve ulusal gazete medyada haber olur.   Polis söz konusu muhbirin PKK bağlantıları üzerinde de çalışmalar yürütmeye başlar. Emniyet yakalanan kaçak mal için muhbiri gözaltına aldığında, muhbire mal temin eden Ankara'daki büyük kaçakçı panikler. İddialara göre; muhbirin gözaltına alındığı gün Türkiye'nin değişik bölgelerine sevkedilmek üzere kaçak tütün bulunan 5 TIR sevkiyatı durdurulur ve talimat gelene kadar bekletilir.   Muhbire yapılan operasyon Ankara'daki büyük kaçakçıyı ürkütmüştür. Muhbirin sorguda çözülmesinden ve tüm ağı deşifre etmesinden korkulur. O panikle Ankara'daki kaçakçı, KOM Daire Başkanlığı'nda irtibatta olduğu üst düzey polisi devreye sokar. Muhbir çözülmeden sorgusu tamamlanır ve muhbir serbest kalır.   SAVCININ İNADI! Bu süreçten sonra operasyonu yöneten polis memuru önce Samsun KOM'dan Canik İlçe Polis Merkezi'ne atanır. Sonra hakkında uydurma onlarca suç duyurusu yapılmaya başlanır. Hakkındaki iddiaların hepsini çürütmesine rağmen dosyaya bakan savcı yine de polis hakkında iddianame hazırlayarak Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunar. Mahkeme, "Böyle iddianame olmaz" diyerek iddianameyi kabul etmez ve geri gönderir. Savcı tekrar iddianame yazarak aynı dosyayı yine 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunar. Mahkeme yine iddianameyi geri gönderir. Savcı aynı iddianameyi 3. kez hazırlar ve yasa gereği iddianameye dava açılır. Davaya 2. Ağır Ceza Mahkemesi bakar ve 2. celsede polise beraat verir. Bu gelişme üzerine dosya Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderilir ve bu mahkemede polisi haklı bularak dosyayı kapatır.   Bu olay üzerine polis yasalar gereği uyarı cezası alması gereken bir olay bahane edilerek meslekten ihraç edilir. Bu süreçte polise suç duyurusunda bulunanlardan bir tanesi mahkemeye verdiği yazılı ifadede polise kumpas kurduklarını, polise yöneltilen iddiaların asılsız olduğunu beyan eden dilekçe ile sunar. Şahsın bu hamlesi üzerine muhbire korumalık sağlayan kendilerini ülkücü olarak lanse eden Samsun'daki çete tarafından şahıs zorla bir otomobile bindirilir ve önce şehir merkezinde bir mekana götürülerek darp edilmeye başlanır. Daha sonra aynı şahıs araçla başka bir alana götürülerek verdiği ifade yüzünden öldüresiye darp edilip, ifadesini geri çekmesi için tehdit edilir. Şahsa yapılan işkencede videoya alınır. İddiaya göre; gördüğünüz fotoğraf işkenceye uğrayan şahsın fotoğrafıdır.     Bu gelişmelerin yanı sıra;  Samsun KOM'da bir amir diğer KOM polislerinin açığa alınan KOM polisi ile görüşmemeleri için Whatsapp grubunda belge yayınlar. Paylaşım 100'ün üzerinde KOM polisine dikte edilir. Bu olay üzerine ihraç edilen polis paylaşımı yapan amir hakkında suç duyurusunda bulunur.   Polis amirine soruşturma izni için dosya Samsun Valiliği'ne gider. Valilik, emniyet amiri için soruşturma izni vermez. Açığa alınan polis bu kararı mahkemeye taşır ve mahkeme Samsun Valiliği'nin kararını kaldırır. Dosya soruşturma açılması için Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na gider. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'nda dosya polis hakkında 3 kez iddianame hazırlayan savcıya verilir. Savcı dosyayı kovuşturmaya gerek görmez! Polis kararı üst mahkemeye taşır ve savcı hakkında HSK ve Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunur. Adalet Bakanlığı'nın suç duyurusunu işleme aldığı ve adli tatilin bitiminde Samsun'a müfettiş atadığı bildirilir.   Bu süreçte suç örgütleriyle mücadele ettiği için görevinden ihraç edilen ve çok sevdiği mesleğine geri dönebilmek için çaba sarfeden polis memuru, eşi ve oğlunun geçimini sağlayabilmek için önce çuvalı 4 liradan fırına un taşımış ve bugünlerde çim biçme makinesi satın alarak yazlıklarda bahçelerin çimlerini temizleyerek geçimini sağlamaya çalışıyor. Bir yandan hukuki mücadelesini veren polis diğer yandan tehdit üzerine tehdit almaya devam ediyor. Gece saatlerinde messenger uygulaması üzerinden tehdit aramalarının yanı sıra, Whatsapp'ında küfürlü mesajlar almasının dışında en son arabasının kapı kulpuna tornavida yerleştirerek tehdit mesajları aldığı ileri sürülüyor.   Samsun'a yeni vali ve emniyet müdürü ataması gerçekleşti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Süleyman Soylu döneminin izlerini süpürmek için gayret sarfetmekte. Bakan Yerlikaya'nın bu tür konularda hassasiyeti herkes tarafından biliniyor. Samsun'a atanan Vali Orhan Tavlı ile yine yeni atanan Samsun Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş'ın bu iddiaların üzerine gideceği verilen bilgiler arasında...     Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla.