Obezite; besinlerle alınan kalorinin, harcanan kaloriden fazla olması ve bu fazlanın vücutta yağ olarak depolanması sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Kadınlarda daha fazla oranda görülmektedir ve her yaşta görülebilir. Fiziksel sağlığı birçok açıdan tehdit ettiği gibi kişinin ruh sağlığını da olumsuz olarak etkilemektedir. Sıklıkla depresyona ve diğer psikiyatrik bozukluklara yol açmaktadır. Obezite birçok hastalık ve erken ölüm için güçlü bir risk faktörüdür.
OBEZİTE NEDİR?
Obezite vücudun yağ kitlesinin yağsız kitleye oranının aşırı artmasıdır. Bir başka deyişle obezite, kişilerin boylarına göre kilolarının fazla olmasıdır. Obezite; ortalama yaşam ömrü uzadıkça hayat kalitesini düşüren, insanların üretim kapasitelerini azaltan, fiziksel ve ruhsal sağlığı bozan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
İlk belirtisi vücuttaki yağlanma oranının artmasıdır. Hastalarda obezitenin var olup olmadığını anlamak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ)(diğer adı Beden Kitle İndeksi (BKİ)) yardımcı olmaktadır. Obezite hesaplama yöntemi olarak da bilinen Vücut Kitle İndeksi hesaplaması, kilogram olarak vücut ağırlığının m2 olarak boya bölünmesiyle yapılmaktadır. Beden Kitle İndeksi’nin yanında bel çevresinin ölçümü önemlidir. Çünkü bel çevresi ölçüm sonucu obeziteye bağlı gelişebilecek hastalık riskini gösterir.
Örneğin 75 kilogram ağırlıkta, 1.70 mboyundaki bir bireyin obezite hesaplaması :
75 kilogram /1.70 boy*1.70
2,89=25,95 (toplu-fazla kilolu)
Siz de kendi boy ve kilonuza göre Vücut Kitle İndeksi oranınızı aşağıdaki verilere göre öğrenebilirsiniz:
-Zayıf VKİ <18.5
-Normal VKİ 18.5-24,9
-Fazla kilolu VKİ 25-29,9
-Obezite 1 VKİ 30-34,9
-Obezite 2 VKİ 35-39,9
-Morbid obez VKİ >40
-Süper morbid obez VKİ>50
Beden Kitle İndeksi’nin 30’un üzerinde olması obezite olarak adlandırılmaktadır. 40’ın üzerinde olması morbid obezite ve 50’nin üzerinde olması ise süper morbid obezite olarak tanımlanmaktadır. Obezite hastalarında ayrıca horlama, aşırı terleme, uyku apnesi, eklemlerde, sırtta ağrı, ciltte tahrişe bağlı enfeksiyon, en ufak harekette bile yorularak nefessiz kalma gibi belirtiler de görülebilmektedir.
OBEZİTE NEDENLERİ NEDİR?
Obezitenin birçok nedeni vardır. Bu hastalığın oluşmasındaki en büyük etken hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenmedir.
Obezite nedenleri:
- Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları
- Fiziksel aktivite azlığı
- Yaş, cinsiyet eğitim düzeyi, sosyo-kültürel ve gelir durumu
- Hormonal ve metabolik bozukluklar
- Genetik, psikolojik durumlar
- Yanlış diyetlerin uygulaması
- Sigara ve alkol kullanmak
- Kullanılan bazı ilaçlar (antidepresanlar vb.)
- Doğum sayısı ve sık doğum aralıkları
- Anne sütünün yetersiz alınması.
OBEZİTEYE BAĞLI OLUŞABİLECEK HASTALIKLAR NELERDİR?
- Tip 2 diyabet
- Yüksek tansiyon (hipertansiyon)
- Kolesterol yüksekliği (hiperlipidemi)
- Karaciğer yağlanması (hepatosteatoz)
- Kalp damar hastalıkları
- Eklem bozuklukları
- Uyku apnesi
- Kadınlarda yumurtalık kistleri ve buna bağlı adet düzensizlikleri
- Aşırı tüylenme
- Depresyon
- Bazı kanserler
OBEZİTE NASIL ÖNLENİR?
Fazla kilolardan kurtulmak ve kilo kontrolü için mutlaka uzman yardımı alınmalı ve uygun bir tedavi planı belirlenmelidir. Fiziksel aktivite düzeyi artırılmalı, günlük yürüyüş ve egzersizler alışkanlık haline getirilmelidir. Obezite ile mücadele için diğer yöntemler şöyledir:
- Kalorisi yüksek ve hazır gıdalardan uzak durulmalı
- Doğal olmayan şeker tüketilmemeli ve günlük tuz alınımına dikkat edilmeli
- Sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmeli
- Gün içerisinde vücudun ihtiyacı kadar su içilmeli
- Yemek yeme alışkanlığını değiştirilmeli ve yemekler yavaş yenilmeli
- Yağ tüketimi konusunda dikkatli olunmalı, doymuş yağlar mümkün olduğu kadar az alınmalı
- Her besin grubundan dengeli bir şekilde beslenilmeli
- Sebze ve meyveler mevsiminde yenilmeli
- Alkol alımından uzak durulmalı,
OBEZİTE TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Obezite tedavisinin kişiye özgü olması gerekmektedir. Obezitenin tedavisinde; tıbbi beslenme (diyet) tedavisi, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, ilaç tedavisi, cerrahi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Obezite tedavisi hekim, diyetisyen, psikolog, fizyoterapist işbirliği ile kolaylaşmaktadır.
Kişinin bedeninin harcadığı enerjiden daha fazla enerji alması ya da tüketim azlığı ile enerji fazlalığı depolanacaktır. Fazla kilo alımına neden olan genetik veya metabolik bir hastalığın olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Böyle bir durum yoksa ilk tedavi seçeneği beslenme alışkanlığının değiştirilmesi ve egzersizdir. Diyetlerde hedef, bire bir listelere uymak değil, kişinin kendisinin amacı bozmadan değişiklikler yapıp sürdürebileceği ve en önemlisi yaşam tarzı haline getirebileceği eğitimi almasını sağlamaktır. İkinci tedavi seçeneği olarak da medikal yöntemler ön plana çıkmaktadır.
Obezitede hormonların sağlıklı salgılanması önemlidir. Acıkma ve doyma sinyallerinin beyne iletilmesi, alınan gıdalardaki şeker, protein ve yağların kullanılması, egzersize veya strese verilen metabolik cevap gibi görevler hormonların kontrolündedir .Hormonlardaki dengenin bozulması obeziteyi getirebilir. Örneğin insülin, ghrelin, leptin, tiroid, büyüme gibi hormonlarkilo alıp verme dengesinde önemlidir. Bunların yanında ince bağırsakların son bölümünde tokluk hissini uyandıran GLP-1 hormonu bulunmaktadır. GLP-1 vücuttaki insülin salınımını düzenler, beyindeki açlık-tokluk merkezine sinyal iletimi yapar. GLP-1 hormonuna ilişkin medikal tedavilerle çabuk doyma, geç acıkma durumu sağlanabilmektedir. Medikal tedavi hastanın, hekimin verdiği dozda günde bir kez kendisine enjeksiyon yapar. Kullanımı diyabet hastalarının yaptığı insüline benzer fakat enjeksiyonun içeriği insülin değildir. Diyabet tedavisi için geliştirilmiş olmakla beraber, şeker hastalığı olmayan bireylerde de obezite tedavisinde kullanılabilir. GLP-1 analogları diyet konusunda yardımcı olmakla birlikte, kilo vermeyi zorlaştıran mekanizmaları düzenlemektedir. Ancak bunu yaparken hiçbir ilacın doğrudan yağ yakıcı etkisi olmadığını unutmamak gerekir. Kilo vermek hastanın tedaviye uyumuyla gerçekleşir. Kilo vermek kadar, onu korumak da önemlidir. Obezitenin tedavisi kişinin sadece fiziksel görünümünü iyileştirmez, yaşam kalitesini de arttırır.
Kişinin 5 kilo verilmesi durumunda, şeker hastalığı oluşma olasılığı % 50 azaltmaktadır. Dolayısıyla şekere bağlı ölümler de % 40 oranında azalırken; kişilerin ömrü 3-4 yıl uzamaktadır.
Kişinin 10 kilo verilmesi durumunda ise herhangi bir nedenle ölüm oranı % 20, kansere bağlı ölüm oranı % 37, kansere yakalanma oranı % 40 azalmaktadır. Kalp hastalığına bağlı ölüm oranı % 15; kişilerin genel hastaneye yatış oranı % 25 azalmaktadır. 10 kilo verildiğinde yaşam süresi 5-6 yıl uzamaktadır.
OBEZİTENİN KORKULACAK SONUÇLARI NELERDİR?
Obezite akciğer kapasitesini % 20-30 oranında azaltır. Obez kişide sigara içimi veya kronik bronşit gibi hastalıklar da varsa bir süre sonra rahat nefes alamaz. Obezitenin neden olduğu en büyük hastalık gurubu şeker hastalığıdır. Obez kişilerde şeker hastalığı gelişme oranı normal bir kişiye göre 40 kat fazladır. Kırk yaşından sonra ailesinde şeker hastalığı olan obez kişilerin şeker hastalığı olma riski % 100 dür. Obez kişilerde 4-5 kat daha fazla tansiyon yüksekliği görülmektedir. Hipertansiyonun yanı sıra kalp hastalığı ve kalp krizi geçirme riski de 3-4 kat daha fazla saptanmıştır. Önemli bir sonuç obez kişilerde kansere riskinin normal bireylere oranla artmıştır. Özellikle akciğer kanseri 2-3 kat , over ve prostat kanseri 2 kat daha fazla saptanmıştır. Obezitedeki bir diğer problem de safra kese taşlarıdır. Safra kese taşı oluşma ihtimali normal bir bireye göre 4-5 kat fazladır. Özellikle karaciğer yağlanması olasılığı da bu bireylerde artmaktadır. Kilo fazlalığı olan kişilerin önemli bir kısmı durumundan hoşnutsuzdur. Bu kişinin depresyona daha çabuk girmesine neden olur.
Obezite fiziksel ve ruhsal bir yüktür. Tedavisi olan bu hastalık gerekli müdahaleler olmazsa kartopu gibi büyüyen birçok hastalık riskini de beraberinde getirecektir. Hayatı kendinize yük etmeyin.