Zamanla değişiyoruz elbet. Bazen bir acı değiştiriyor bizi bazen bir insan ve bazen de bir hayal değiştiriyor.
Acı ve hayal için bir şey diyemeyiz ama insanların birbirini değiştirmesine biraz itirazımız var.
Acı sizi olgunlaştırır ve hayal ileri gitmenizi sağlar. İnsanlar ise sizi ya motive eder ya da altüst eder.
“Üzüm üzüme baka baka kararır.” belki de. Belki de kendiliğinden değiştiriyoruz birbirimizi.
Değişimin önüne geçemeyiz elbette ama zıt yönlü bir değişimi de kimse istemez.
Kötü bir insanla karşılaşmanız bütün insanlıktan soğumanıza neden olabilir.
Zamanında güveninizi kıran biri diğer insanlara karşı da güvensiz olmanıza neden olabilir.
Zarar gördüyseniz kesinlikle eskisi gibi olamayacağınızı bilirsiniz.
Örselenmeyi kimse istemez ama örselendiyseniz de tüm insanlardan uzak durmak için artık bahaneniz vardır.
Belki de hiç yok yerden motivasyonunuzu düşürmüştür biri, kendi mutsuzluğunu bulaştırmıştır size…
Kolay etkileniyoruz diğer insanlardan. Ne yaparsak yapalım salt bir yalnızlık yaşayamadığımız için de bu etkilenmenin önüne geçemiyoruz.
Bir kişinin yaptığı bayalığı tüm insanlara mal etmemek gerekse de içinizden bir şey kopmuştur ve eskisi gibi artık siz bildiğiniz siz değilsinizdir. Eski hatalarınızı tekrarlamamak adına herkese temkinli yaklaşırız…
Elimizde olsa “İnsansız hava sahası.” İsterdik ama şimdilik mümkün görünmüyor. Issız bir adaya da düşemeyeceğimize göre bunlarla yaşamayı ve baş etmeyi öğrenmemiz gereklidir.
İnsan bir şekilde kendine bir yöntem geliştiriyor ama yine de kırıldığı ve dağıldığı oluyor.
Bazen de özellikle değiştirmek istiyoruz karşımızdaki, kendimize uyum sağlanması için. Ya benim gibi ol ya da olma, der gibi.
Herkes kendine benzeyeni seçse de kimisi de kendisine benzetmeye çalışır hiç ortak noktası yokken.
Olduğu gibi kabullenmek gerekir insanları ki herkes başaramaz bunu.
O yüzden insanlara zarar vermeden ve olmasını istediğiniz gibi değil; Bulduğunuz Gibi Bırakın…