Engelliler haftasında olduğumuz günlerde gündemler farklı olsa da biz yine farkındalıklarımızı dile getirmeliyiz.
Engelliler haftası da “Engelliler Günü” gibi kutlanacak bir hafta değildir. Kimseye “İyi ki de engelli olmuşsunuz!” diyemeyeceğimize göre kutlanması da abestir.
Farkındalıklarımıza dikkat çekmek için ve hatırlatılması için böyle günler ve haftalar olmakta.
Engelli ne demektir diye bakacak olursak da “Doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerin çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle normal yaşamın gereklerine uymama durumunda olup; korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan kişiyi' ifade eder.” olarak tanımlanmıştır.
Diğer bir değerlendirmeye göre ise iş gücü kaybı, demektir. Yani tamamen iş yapamaz değil, sadece kaybı bulunmaktadır. Bu kayıp ise engel derecesine göre belli olmaktadır.
Engelli olmayan bir insanın yaptığı her şeyi yapamaz belki ama belli derecede yapılabilindiği de kabul edilmelidir.
Hiç unutmam beden eğitimi öğretmenimiz bütün sınıfa ‘kartal’ hareketi yaptırdığı bir dersti. Engelli olmamdan dolayı sen kenarda otur izle demek yerine beraber yapacak olsak da bu hareket yapılacak diyerek kolumu, bacağımı tutarak yaptırmıştı.
Ailem ve çevrem de aynı şekilde, yapabildiğin kadarını yap; yapamadığında biz yetişiriz, derler.
Bunları anlatmamın ve kendimden örnek vermemin sebebi, engelliler hayatı izlemek için gelmediler; hayatın içinde olmalılar ne kadar olabilirlerse.
Birbirimize engel olmak için değil, destek olmak için varız.
Bizden öğreneceğiniz herhangi bir şey olup olmadığını bir düşünmek gerek.
Engel beyinde ve kalptedir diye klişelere sarılacak değiliz.
Hayatta var olma savaşını, bir şeylere tutunma ihtiyacını herkesten fazla ihtiyaç duyuyoruz ve insanların tutumundan ya da düzenlenemeyen ortamdan dolayı yarışa başlamadan kaybedebiliyoruz.
Tarihe bakacak olursak; nice bilim adamı, müzisyen, yazar, sporcu ve çeşitli meslek guruplarından ne insanlar yetişmiş engelli olanlardan.
Hayatta var olmak ve bir şeyler başarabilmek için her şeyin tastamam olması gerekmiyor. Kendimize inandığımız ve güvendiğimiz sürece yapamayacağımız ne olabilir ki?
Aslında tek engel insanların bakış açısı ve tutumlarıdır; engelse eğer.