Yaşadığımız evrenle ve insanlarla ilgili ne kadar çok söylenti var. Hatta yalnız da olmayabilirmişiz bu evrende. O halde el sallayalım; selam olsun uzaylı dostlarımıza.   İnsan düşünmeden yapamıyor; uçsuz bucaksız bir evren, evrenin içinde bir dolu sistem ve dünya ile içinde yaşayan bizler.   Evren bir anlamda çözülmüş olsa da daha çok bilmediğimiz konu var. Bu kısmını astrologlara bırakabiliriz.   İnsanın yaşadığı her yerde bir kaos mevcut. Kaos da beraberinde komple teorilerini beraberinde getirmekte.   Efendim o işin altında başka işler vardan aslında bu işin aslı böyle değile kadar ne kadar çok söylentiye maruz kalıyoruz. İster istemez de bir panik havası yaşıyor ve yaşatıyoruz.   Aslını asla öğrenemeyeceğimiz konularla zihnimizi meşgul ederken belki de amaçlanan da zihinleri oyalamak; bunu bilmiyoruz.   Yaşam öyle bir şey ki hem her şey mümkün görünüyor hem de başkalarının zihinlerinin hayal gücü seviyesine bırakıyoruz.   Benim favorim genelde kâhinler. Gerçekçi gelmedikleri için inanacak bir taraf da bulamıyor insan. Ama akıl bu sürekli fikir ve hayal üretiyor.   İster istemez “Ya olursa, ya böyle bir şey varsa.” diye içimiz de içimizi kemiriyor. Belki de olabilir; olmaz diye bir şey yok diye biliyoruz.   Yaratılan kaos ortamında güvenebileceğimiz neler var ki?   Öncelikle içinde yaşadığımız topluma güvenmemiz gerekiyor. Komplo teorisinin kaynağını iyi araştırmak, gerekirse belge olarak nicel bir kaynak bulmak ve her şeye kesin gözüyle inanmamak gerekir.   Birkaç kişi çıkıp da dünyada huzursuzluk istiyorsa tüm insanların da bu konuda algılarının açık olması gerekir.   Yapılabilirlik ve gerçekçilik seviyesine de ayrıca bakılmalı konunun.   Aslında evren kadar dünya da bir sır. Mesela dinozorların genlerinin bir ağacın reçinesinin içinde saklandığı kurgusu olur mu olur. Yüzyıllarca ağacın geni bozulmadıysa tabi; düşük ihtimal.   Bir yerden sonra akıl oyunlarına kadar gidiyor mesele.   O yüzdendir ki ilk olarak bilimselliği var mı, sonra ise kaynak güvenilir mi bir bakmak lazım; inanmak için.   Konu ne olursa olsun körü körüne inanmamak gerekiyor.