Vizyon Kuyumcu
Hakan DİNÇAY
Köşe Yazarı
Hakan DİNÇAY
 

Hiçbir Şeyin Kopyası Aslı Kadar Mükemmel Değildir

Üniversite de öğrenci olduğum yıllarda, öğrenciler arasında gruplaşmalar olurdu. Benimde kendime göre bir arkadaş grubum olmuştu. Yeri gelince arkadaşlarla ders çalışırdık, yeri gelince sinemalara veya gezilere giderdik. Bir gün bir arkadaşımla fikir ayrılığına düştüm, ufak çapta bir tartışma yaşadık ve birbirimize küstük.  Sonra tuhaf bir olay yaşadım. Küstüğüm arkadaşın yanında olan kişilerde bana küstü. Bir kişi ile küs durumda iken birden üç kişi ile küs duruma düştüm. Küstüğüm arkadaşımın güdümünde olan kişilerde bana tavır aldı. Sebep o kişiye küstüğüm için. İşin garip tarafı diğer insanlarla iyi geçiniyordum, güzel bir dostluğumuz vardı. Bana garip gelmişti bir kişinin güdümünde olan bu insanlar.  Yaratan her insana düşünme yetisi vermiş, bana küsen arkadaşlarım düşünme yetisini kullanması gerekirken başkasının düşüncesini irdelemeden kabul etmesi bana tuhaf gelmişti. Her ne olursa olsun, insanlar bazen fikir ayrılığına düşebilir, tartışabilir, anlaşamayabilir de, bu doğaldır. Doğal olmayan anlaşamadığın biri ile küs olduğunuzda başkalarının da sana küsmesi. Sen benim arkadaşıma küstün bende sana küstüm. Bu durum bana şu sözü çağrıştırdı. “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur.” cümlesi. Bu cümleyi şöyle çevirmek zorunda kaldım. “Arkadaşımın sorun yaşadığı biri doğrudan benimle de sorun yaşar.” Yaşadığım bu durum benim de yalnız kalmama sebep oldu. Ne gariptir ki bana gereksiz küsen kişilere hiçbir zararım olmamıştı. Olmadığı gibi yeri gelince yararım da olmuştu.  Bu olanı o zamanlar ufak bir badire ile atlatmıştım. Bir de bunların büyük badireleri var. Yıllar geçiyor insanlar iş sahibi oluyor veya yuva sahibi oluyor. Bu durumda, benzer olaylar yaşamanın bedeli çok ağır olabiliyor. Eğer başkalarının düşüncesine göre hareket edersek kendi düşüncelerimizin ne anlamı kalıyor. Başkasının düşüncesi ile yaşamak veya başkasının aklı ile hareket etmek bizi asla bir yerlere getirmez. Üstelik üniversitede başkası yüzünden bana küsen insanların bir zaman sonra kendi içlerinde de çeliştiğini gördüm. Bu durum ileri ki zamanlarda bedeli de ağır oluyor.  Ben çok duydum, çevremde boşanan yuvası yıkılan çiftlerle bire bir konuşmalarında şunu çok duydum. “Eşim çok iyi bir insandı ama başkasının aklına gitti.”  “Biz birbirimizi çok seviyorduk ama başkaları bizi ayırdı.” Tüm bu cümlelerin kökeninde başkasının aklı ile hareket etmek yatmıyor mu?  Gerçek şu ki yaşantımız boyunca birçok kazanımlarımız oluyor ama kazanımlarımızı kullanmak kolaydır. Bunu herkes yapabilir. Sizi bir başkasından ayıran en önemli olay hayat boyunca yaşadığımız ve kaybettiğimiz şeylerden yarar sağlamamız. Bir insanı kaybettiğimizde kazançlı çıkabildiğimizde oluyor. Ama o insana bağlı olarak yaşadığımızda kazançtan çok kayıplarımız daha fazla oluyor.  İnsanların bir veya birkaç kişiye bağlı olması zamanla kendi kişiliğinin silikleşmesine sebep oluyor.  İnsanlar bir başkasına bağımlı olarak yaşarsa siz bağlı olduğunuz kişinin bir kopyası olmaktan öte gidemezsiniz. Bir süre sonra sizin karakteriniz, üstünüzde olan kişi ile özdeşleşmeye başlar. Çevrenizde olan herkes size hâkim olan kişiye saygı duyabilir ama siz başkasının güdümünde olduğunuz için kimse size kimse saygı duymaz. Başarıya giden yolculukta en önemli şey kendinize güvenmek ve kendi aklınızı kullanmaktır. Bol bol okuyun, bol bol araştırın. Arkadaşlarınızı da araştırın, onların yaptıkları hataları siz yapmayın.  Yanınızdaki arkadaşlarınızın fikri ile hareket etmeyin. Yanınızdaki arkadaşların fikri ile hareket ederseniz zamanla silinirsiniz.  Başkalarının aklı size mantıksız geliyorsa o yoldan gitmeyin. Eğer başkalarının yanlışını yaparsanız, size yanlış akıl verenler ortadan kaybolur, siz yaptığınız yanlışlarla baş başa kalırsınız. Fatura akıl verene çıkmaz size çıkar. Siz aklınızı kullanın, çünkü seni en iyi tanıyan yine sensin. Aklını kullanırsan hata yapma olasılığın düşüktür. Hata yapsan da fatura sana çıksın.  Başkasının hatasının faturasını sen ödeyeceğine kendi hatanın faturasını öde. Ödediğin faturanın bedeli tecrübe olsun. Unutma, tecrübe en iyi öğretmendir.   
Ekleme Tarihi: 14 Şubat 2025 - Cuma
Hakan DİNÇAY

Hiçbir Şeyin Kopyası Aslı Kadar Mükemmel Değildir

Üniversite de öğrenci olduğum yıllarda, öğrenciler arasında gruplaşmalar olurdu. Benimde kendime göre bir arkadaş grubum olmuştu. Yeri gelince arkadaşlarla ders çalışırdık, yeri gelince sinemalara veya gezilere giderdik.

Bir gün bir arkadaşımla fikir ayrılığına düştüm, ufak çapta bir tartışma yaşadık ve birbirimize küstük.  Sonra tuhaf bir olay yaşadım. Küstüğüm arkadaşın yanında olan kişilerde bana küstü. Bir kişi ile küs durumda iken birden üç kişi ile küs duruma düştüm. Küstüğüm arkadaşımın güdümünde olan kişilerde bana tavır aldı. Sebep o kişiye küstüğüm için. İşin garip tarafı diğer insanlarla iyi geçiniyordum, güzel bir dostluğumuz vardı. Bana garip gelmişti bir kişinin güdümünde olan bu insanlar.  Yaratan her insana düşünme yetisi vermiş, bana küsen arkadaşlarım düşünme yetisini kullanması gerekirken başkasının düşüncesini irdelemeden kabul etmesi bana tuhaf gelmişti.

Her ne olursa olsun, insanlar bazen fikir ayrılığına düşebilir, tartışabilir, anlaşamayabilir de, bu doğaldır. Doğal olmayan anlaşamadığın biri ile küs olduğunuzda başkalarının da sana küsmesi. Sen benim arkadaşıma küstün bende sana küstüm. Bu durum bana şu sözü çağrıştırdı. “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur.” cümlesi. Bu cümleyi şöyle çevirmek zorunda kaldım. “Arkadaşımın sorun yaşadığı biri doğrudan benimle de sorun yaşar.” Yaşadığım bu durum benim de yalnız kalmama sebep oldu. Ne gariptir ki bana gereksiz küsen kişilere hiçbir zararım olmamıştı. Olmadığı gibi yeri gelince yararım da olmuştu.  Bu olanı o zamanlar ufak bir badire ile atlatmıştım.

Bir de bunların büyük badireleri var. Yıllar geçiyor insanlar iş sahibi oluyor veya yuva sahibi oluyor. Bu durumda, benzer olaylar yaşamanın bedeli çok ağır olabiliyor. Eğer başkalarının düşüncesine göre hareket edersek kendi düşüncelerimizin ne anlamı kalıyor. Başkasının düşüncesi ile yaşamak veya başkasının aklı ile hareket etmek bizi asla bir yerlere getirmez. Üstelik üniversitede başkası yüzünden bana küsen insanların bir zaman sonra kendi içlerinde de çeliştiğini gördüm. Bu durum ileri ki zamanlarda bedeli de ağır oluyor.  Ben çok duydum, çevremde boşanan yuvası yıkılan çiftlerle bire bir konuşmalarında şunu çok duydum. “Eşim çok iyi bir insandı ama başkasının aklına gitti.”  “Biz birbirimizi çok seviyorduk ama başkaları bizi ayırdı.” Tüm bu cümlelerin kökeninde başkasının aklı ile hareket etmek yatmıyor mu? 

Gerçek şu ki yaşantımız boyunca birçok kazanımlarımız oluyor ama kazanımlarımızı kullanmak kolaydır. Bunu herkes yapabilir. Sizi bir başkasından ayıran en önemli olay hayat boyunca yaşadığımız ve kaybettiğimiz şeylerden yarar sağlamamız. Bir insanı kaybettiğimizde kazançlı çıkabildiğimizde oluyor. Ama o insana bağlı olarak yaşadığımızda kazançtan çok kayıplarımız daha fazla oluyor.  İnsanların bir veya birkaç kişiye bağlı olması zamanla kendi kişiliğinin silikleşmesine sebep oluyor.  İnsanlar bir başkasına bağımlı olarak yaşarsa siz bağlı olduğunuz kişinin bir kopyası olmaktan öte gidemezsiniz. Bir süre sonra sizin karakteriniz, üstünüzde olan kişi ile özdeşleşmeye başlar. Çevrenizde olan herkes size hâkim olan kişiye saygı duyabilir ama siz başkasının güdümünde olduğunuz için kimse size kimse saygı duymaz. Başarıya giden yolculukta en önemli şey kendinize güvenmek ve kendi aklınızı kullanmaktır.

Bol bol okuyun, bol bol araştırın. Arkadaşlarınızı da araştırın, onların yaptıkları hataları siz yapmayın.  Yanınızdaki arkadaşlarınızın fikri ile hareket etmeyin. Yanınızdaki arkadaşların fikri ile hareket ederseniz zamanla silinirsiniz.  Başkalarının aklı size mantıksız geliyorsa o yoldan gitmeyin. Eğer başkalarının yanlışını yaparsanız, size yanlış akıl verenler ortadan kaybolur, siz yaptığınız yanlışlarla baş başa kalırsınız. Fatura akıl verene çıkmaz size çıkar. Siz aklınızı kullanın, çünkü seni en iyi tanıyan yine sensin. Aklını kullanırsan hata yapma olasılığın düşüktür. Hata yapsan da fatura sana çıksın.  Başkasının hatasının faturasını sen ödeyeceğine kendi hatanın faturasını öde. Ödediğin faturanın bedeli tecrübe olsun. Unutma, tecrübe en iyi öğretmendir.   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.