Eskiden insanların elinde bir not defteri olurdu...
Bu not defterinde yakınlarımızın telefon numaraları, doğum günleri, doktor randevuları, sağlıkla ilgili kulaktan duyduğumuz reçeteler, alacak verecekler gibi...
İlla not almak için deftere de gerek yoktu.
Mesela şairler, güftekârlar, yazarlar akıllarına gelen bir şeyi hemen not alır daha sonra düzeltir ve bir mükemmel eser çıkarırlardı.
Bir iş gorüşmesine giderken mutlaka ufak bir not defteri olurdu çantamızda.
Ya konuşacaklarımızı unutmamak için yazar ve ara ara okur, iş gorüşmesine öyle gidilirdi.
Ya da iş görüşmesi yaptığımız kişi için işde istenilen konular nedir onlar yazılırdı...
Eskiden cep telefonu yoktu, ama numaraları şifrelenerek aklımızda tutardık.
Aslında biz not alma alışkanlığını ilkokulda öğrendik.
Öğretmen okul bitince ödev verirdi ve bizde not alır eve gelince ödevimizi yapardık.
Esnafta öyledir, mobilyacı sipariş aldığı mobilyanın, terzi yapacağı kıyafetin ölçülerini not alır not defterine...
Bazı zaman bir nota, bazı zaman şarkı sözü...
Ufacık not defterim yıllar sonra elime geçince çok duygulandım.
Neler yazmışım neler ve o zamanlar aklıma geldi.
İyi ki de not defterime değerli gördüğüm konuları yazmışım...
Hani ne demiş büyüklerimiz;
Söz uçar, yazı kalır...
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum...