Yaklaşık 20 gün sonra, ülke olarak yeni bir seçime gidiyoruz. Devlet başkanını, parlamentoyu yenileyeceğiz.   Alışılmışın aksine son derece durgun bir ortam var. Ne sokaklarda ne de siyasi kadrolarda heyecan göremiyorum. Bayraklar-flamalar-afişler hiç gözükmüyor.   Sosyal medya anketlerine gelince.. Hiç birine güvenilmez… Hepsi ısmarlama; yanlı…   Seçim ortamına girdiğimizin yegane canlı belirtisi, televizyonlarda gördüğümüz Erdoğan, Kılıçdaroğlu reklamları… Sanki Türkiye’nin değil de, “Bay Kemal” ile “Bay Bay Kemal”in seçimi.. Sonuçta “Sayın Başkan Bay Kemal” mi olur; “Bay bay Kemal” mi olur göreceğiz. Ancak ben –şahsen- “Bay bay Kemal” olacağını zannetmiyorum. Çünkü Kılıçdaroğlu –kazansa da, kaybetse de- CHP başkanlığını bırakmaz. Türk siyasetinde kalmaya devam eder. Siyasi yapımızın hastalığıdır bu!...   Erdoğan kaybederse ne olur?   Seyreyleyin gümbürtüyü… Erdoğan’a, -sümme haşa- Cenâb-ı Allah’ın ve Peygamber Efendimiz’in vasıflarını atfedenlerin büyük çoğunluğu, anında çark edip önce parti içinde seslerini yükseltirler; altı ay geçmeden “ben zaten demiştim” ler, “ben zaten hiç AKP li olmadım. Ortam gereği mecbur kaldım”lar başlar.   Bizim ülkücülere gelince…   Bir kısmı reisin peşine takılmış Hüdapar, BBP, rahmetlik Başbuğun ve Erbakan’ın bel oğulları ile kolkola yürüyorlar.   Diğer bir kısmı da, HDP, aşırı sol partiler ve rahmetlik Başbuğ’un bel kızı ile Kılıçdaroğlu kazansın diye uğraşıyorlar.   Yetmiyor; dün bize küfredenler için birbirlerine ateş püskürüyorlar.   Rahmetlik Başbuğ ve Erbakan’ın çocuklarının babalarından sonra yaptıklarını düşününce… “YAZIKLAR OLSUN” deyip geçelim.   ……..   Samsun siyasetine gelince…   Ölü toprağı atılmışçasına bir sessizlik hâkim.   Herkes gözünü Ankara’ya dikmiş; liderlerin kerametini bekliyor. Adaylardan tanıdığım çok az. Muhakkak ki büyük çoğunluklarıyla geçmişte tanışmışımdır. Ama hatırladığım fazla değil.   AKP adaylarını bire bir tanımıyorum veya tanıştığımı hatırlamıyorum. CHP birinci sıra adayı Murat Çam, ihtisastan talebem. İnsanlığına ve doktorluğuna kefilim. Siyasette ne olur bilemem. MHP adayı Prof. Dr. İlyas Topsakal’ı Türk Ocağı başkanlığım döneminden kısmen hatırlıyorum. Televizyon programlarından kapasiteli bir aday olduğuna inanıyorum. Karabıçak başkan ile dostluğumuz ve diyalogumuz vardır.   İYİ Parti birinci, sıra adayı Sn Usta, değişik partilerde epeyce bir siyasi tecrübe kazandıktan sonra yerini buldu. Ancak Samsun için, geçmiş mahalli seçimlerden gelen dezavantajının olduğu bir gerçek. Zira siyasette, “hurma yememek” gerekir. İYİ Parti Samsun listesinde Kurtman Ersanlı gibi bir değerin yer bulamaması ise, ibretlik bir olaydır.   Son olarak Zafer Partisi…   Kim ne derse desin, “tek adam” görüntüsüne karşılık, Sn Ümit Özdağ, Türk Milliyetçiliğinin siyasetteki en aktif ismi. Göçmenler politikasına karşı duruşu bile yalnız başına takdire değer. Samsun adayını hiç tanımıyorum.   Oyun kime derseniz? İnandığım-güvendiğin insanlara olacaktır.   Dün gibi, evvelsi gün gibi; yarın ve öbür gün olacağı gibi… TÜRK MİLLİYETÇİĞİ ideolojisine uyacaktır.   Cenâb-ı Allah, milletimize-vatanımıza hayırlı olanı nasip etsin.