Tarih boyunca haksızlıktan nemalanan kesim, adaletli bir sistemin gelmesinden rahatsız olmuştur. Çıkarlarının yara alacağı endişesi ile Hakk merkezli akımlara karşı; karalama, iftira ve benzeri caydırıcı baskılar yapılmıştır. Bu durum günümüzde de Aynen devam etmektedir.
Millet İttifakının iktidarında, bu sistemden nemalanan kesimin çıkarlarının yara alacağı endişesi ile; "Saadet Partisinin terör örgütleri ile ortak hareket ettiği ve CHP nin iktidarı için çalıştığı" ileri sürülerek vatandaş kandırılmaktadır. Bütün bunlar, "amaç için her şeyi mübahtır" zihniyetin değişmediğini göstermektedir.
Geçmişte de Milli Görüşün önünü kesmek için aynı seviyesiz suçlamalara baş vurulduğu biliniyor. Adalet Partisinin 1973 de yapılan seçimlerde; insanların Milli Görüşe oy vermemesi için hazırladığı el ilanı bunun en açık örneği. Hzırlanan el ilanında;
"CHP nin yardımı ile kurulan, halen de CHP’nin yardımı ve desteği ile siyasi hayatını devam ettiren yalancı, bölücü ve bölgeci MSP ye oy verme. CHP’yi destekleyen gazete ve kuruluşların devamlı övdüğü ve propagandasını yaptığı Erbakan ve partisine aldanma. Geçmiş ve gelecekleri karanlık bu iki partiye oyunu vermemekle vatandaşlık görevini hakkıyla yerine getireceğini unutma" yazıyor.
Milli Görüş bu yoğun iftiraya rağmen 1973 den bu yana; sağcı, solcu ve milliyetçi partiler ile toplam 5 sene iktidar ortaģı olmuş, ülkede ikiyüz fabrikanın temelini atmış, bunlardan birçoğunu hayata geçirmiş, işsizlik oranını aşağı çekmiş, ekonomiyi rayına oturtmuş ve iddiaların tamamen iftira olduğunu uygulaması ile ortaya koymuştur. Bütün bu gerçeklere rağmen aynı seviyesiz iftira devam etmektedir. Merhum Akif; "Kimi Hindu, kimi yamyam Kimi bilmem ne bela/ Taunada züldür hani bu rezil istila" diyor ya! Ben de "Kimi cepci, kimi mafya, Kimi bilmem ne bela/ Müfteriye bile züldür bu rezil iftira" demek istiyorum.
İşte Milli Görüş camiası, elli senedir bu işbirlikçilerin her türlü iftiralarına bağışıklık kazandı ve onlara aldırmıyor. Ama, aldanan kesim oldukça, aldatanlar da olacaktır.