Vizyon Kuyumcu
Kenan ERZURUMLU
Köşe Yazarı
Kenan ERZURUMLU
 

Türkiye’nin Demografisi: I

Tarihin başlangıcından beri ön Asya’dayız. Hatta ondan da önce atalarımızın yarattığı kültürün bu coğrafyadaki izlerine şahit oluyoruz. Taşlar-kayalar-kurganlar-balballar-yaşayan veya ölmüş diller izlerimizi taşıyor. Anadolu petrogliflerinin (kaya resim-yazıları) 4.000-15.000 yıllık olarak kabul ediliyor. Karbon testi ile yapılacak araştırmalar daha kesin tarihler verecektir. Filolojik olarak, Anadolu’nun kadim topluluklarına ait dillerde eski Türkçe kelimeler bol miktarda bulundu. Yazılı tarihe geldiğimizde, Bizans, Arap, Fars, Ermeni, Gürcü ve Ruslara ait kaynaklarda lehimize olan tüm veriler göz ardı ediliyor. Karadeniz’in kuzeyinde ve Kafkaslarda bulunan ve kuzeydoğu Anadolu’ya göçtükleri kesin olarak bilinen Kıpçaklar, Kumanlar, Hazarlar, Acaralılar tarih kitaplarımızda yoklar. Bizans tarafından İslâm ordularına karşı Anadolu’ya yerleştirilen Uzlar (Oğuzlar), Peçenekler, Kıpçaklar, Kumanlar, Bulgar Türkleri sanki hiç gelmemişler gibi unutturulmaya çalışılıyor. Sarışın mavi gözlü Kıpçaklar, Peçenekler olmuşlar Kürt kabilesi. Bulgar Türklerinin yerleştiği dağların adı “Bulgar Dağları” iken, şimdilerde “Bolkar Dağları” olarak biliniyorlar. Karadeniz Bölgesinde (Trabzon ve civarı) Hristiyan dönmelerden bahsediliyor. 1461 öncesi vaftiz defterlerinde bulunan Türk isimli Hıristiyan din adamları ve Türkçe isimlerle vaftiz edilen çocuklar gizlenmeye çalışılıyor. Bu toprakları binlerce yıldır kanla suladık; hala suluyoruz. Ve birileri çıkıp “mozaik”ten bahsediyorlar. Hadi oradan be! Bu yazı dizisi bu topraklara vurulan “TÜRK” mührünün araştırılmasıdır. … Maspero, Demorgan ve Osman N. Tuna gibi tarihçilere göre, Anadolu’daki arkeolojik, antropolojik, filolojik bulgular ve petroglifler (taş-kaya resimleri), MÖ 3.500-4.000’li yıllara kadar uzanan ortak bir kültür kökenini ortaya koymaktadır.  Türk bilim adamları ise dört-onbeş bin yıldan bahsediyor. Bu bulgular, proto-Türklerin, Anadolu ve yakın Doğu’da mevcudiyetinin göstergesidir. Yazılı kaynaklar ise (Bizans, Ermen, Gürcü, Arap), -yazıktır ki çok daha yakın tarihli.. Geliniz yazılı tarihe bakarak Anadolu’daki Türk varlığını irdeleyelim: M.Ö. 2000’lerde “proto-Türk” olarak kabûl edilen “Kimmerler” ile “İskitler-Sakalar”, Kafkasya üzerinden gelerek Doğu Karadeniz Bölgesi'ne yerleşmişlerdir. Yani ki, yazılı kaynaklara göre dört bin yıldır bu toraklardayız. Oğuzlar'ın ataları olan Sakalar, M.Ö. 720-680 yılında itaat etmeyen son Kimmerler'i de kovalayarak Kafkas Geçitlerini aştılar ve Azerbaycan, Gürcistan ve Doğu Anadolu’ya yayıldılar. Diyeceksiniz ki arada geçen 1300 yılda ne oldu? Sakalar ve Kimmerler bu coğrafyanın hâkimi oldular. Büyük Hun İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra Batıya göç eden Hunların bir kolu M.S. 395’te Anadolu'ya gelmiş; Van Gölü çevresine kadar inmişlerdi. Bunları M.S. 451 yılında Akhunlar; M.S. 466’da Ağaçeriler izlemiştir. M.S. 558 ve 575 yıllarında cereyan etmiş; Sabir (Sabar) olarak anılan Türk toplulukları (Bulgar Türkleri, Avar Türk boyları, Uz-Peçenek Türkleri ve Kuman-Kıpçak Türk boyları) Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden yoğun bir şekilde Anadolu’ya gelmişlerdir. Bu boylar arasında özellikle Bulgarlar ve Kuman-Kıpçak’lar Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Türkleşmesinde çok önemli rol oynamışlardır. Bölgede yaşayan insanlarımızdaki fiziki ve lehçe özellikleri Kıpçakları; örf-adet ve gelenekler ise Oğuz Türklerini hatırlatmaktadır. İslâmiyetin yayılması ile birlikte Bizans, Bulgar, Kıpçak, Peçenek ve Uz Türklerini sınır boylarına yerleştirerek, İslâm ordularını durdurmak istemiştir. Bu gün Anadolu’da dört yerde bulunan “Bolkar Dağ(lar)ı” adını Bulgar Türklerinden almaktadır. (Samsun-Canik, Niğde, Konya, Mersin) Devam edeceğiz.  
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2024 - Perşembe
Kenan ERZURUMLU

Türkiye’nin Demografisi: I

Tarihin başlangıcından beri ön Asya’dayız. Hatta ondan da önce atalarımızın yarattığı kültürün bu coğrafyadaki izlerine şahit oluyoruz. Taşlar-kayalar-kurganlar-balballar-yaşayan veya ölmüş diller izlerimizi taşıyor.

Anadolu petrogliflerinin (kaya resim-yazıları) 4.000-15.000 yıllık olarak kabul ediliyor. Karbon testi ile yapılacak araştırmalar daha kesin tarihler verecektir.

Filolojik olarak, Anadolu’nun kadim topluluklarına ait dillerde eski Türkçe kelimeler bol miktarda bulundu.

Yazılı tarihe geldiğimizde, Bizans, Arap, Fars, Ermeni, Gürcü ve Ruslara ait kaynaklarda lehimize olan tüm veriler göz ardı ediliyor.

Karadeniz’in kuzeyinde ve Kafkaslarda bulunan ve kuzeydoğu Anadolu’ya göçtükleri kesin olarak bilinen Kıpçaklar, Kumanlar, Hazarlar, Acaralılar tarih kitaplarımızda yoklar.

Bizans tarafından İslâm ordularına karşı Anadolu’ya yerleştirilen Uzlar (Oğuzlar), Peçenekler, Kıpçaklar, Kumanlar, Bulgar Türkleri sanki hiç gelmemişler gibi unutturulmaya çalışılıyor.

Sarışın mavi gözlü Kıpçaklar, Peçenekler olmuşlar Kürt kabilesi.

Bulgar Türklerinin yerleştiği dağların adı “Bulgar Dağları” iken, şimdilerde “Bolkar Dağları” olarak biliniyorlar.

Karadeniz Bölgesinde (Trabzon ve civarı) Hristiyan dönmelerden bahsediliyor.

1461 öncesi vaftiz defterlerinde bulunan Türk isimli Hıristiyan din adamları ve Türkçe isimlerle vaftiz edilen çocuklar gizlenmeye çalışılıyor.

Bu toprakları binlerce yıldır kanla suladık; hala suluyoruz.

Ve birileri çıkıp “mozaik”ten bahsediyorlar.

Hadi oradan be!

Bu yazı dizisi bu topraklara vurulan “TÜRK” mührünün araştırılmasıdır.

Maspero, Demorgan ve Osman N. Tuna gibi tarihçilere göre, Anadolu’daki arkeolojik, antropolojik, filolojik bulgular ve petroglifler (taş-kaya resimleri), MÖ 3.500-4.000’li yıllara kadar uzanan ortak bir kültür kökenini ortaya koymaktadır.  Türk bilim adamları ise dört-onbeş bin yıldan bahsediyor.

Bu bulgular, proto-Türklerin, Anadolu ve yakın Doğu’da mevcudiyetinin göstergesidir.

Yazılı kaynaklar ise (Bizans, Ermen, Gürcü, Arap), -yazıktır ki çok daha yakın tarihli..

Geliniz yazılı tarihe bakarak Anadolu’daki Türk varlığını irdeleyelim:

M.Ö. 2000’lerde “proto-Türk” olarak kabûl edilen “Kimmerler” ile “İskitler-Sakalar”, Kafkasya üzerinden gelerek Doğu Karadeniz Bölgesi'ne yerleşmişlerdir. Yani ki, yazılı kaynaklara göre dört bin yıldır bu toraklardayız.

Oğuzlar'ın ataları olan Sakalar, M.Ö. 720-680 yılında itaat etmeyen son Kimmerler'i de kovalayarak Kafkas Geçitlerini aştılar ve Azerbaycan, Gürcistan ve Doğu Anadolu’ya yayıldılar.

Diyeceksiniz ki arada geçen 1300 yılda ne oldu?

Sakalar ve Kimmerler bu coğrafyanın hâkimi oldular.

Büyük Hun İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra Batıya göç eden Hunların bir kolu M.S. 395’te Anadolu'ya gelmiş; Van Gölü çevresine kadar inmişlerdi. Bunları M.S. 451 yılında Akhunlar; M.S. 466’da Ağaçeriler izlemiştir.

M.S. 558 ve 575 yıllarında cereyan etmiş; Sabir (Sabar) olarak anılan Türk toplulukları (Bulgar Türkleri, Avar Türk boyları, Uz-Peçenek Türkleri ve Kuman-Kıpçak Türk boyları) Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden yoğun bir şekilde Anadolu’ya gelmişlerdir.

Bu boylar arasında özellikle Bulgarlar ve Kuman-Kıpçak’lar Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Türkleşmesinde çok önemli rol oynamışlardır. Bölgede yaşayan insanlarımızdaki fiziki ve lehçe özellikleri Kıpçakları; örf-adet ve gelenekler ise Oğuz Türklerini hatırlatmaktadır.

İslâmiyetin yayılması ile birlikte Bizans, Bulgar, Kıpçak, Peçenek ve Uz Türklerini sınır boylarına yerleştirerek, İslâm ordularını durdurmak istemiştir. Bu gün Anadolu’da dört yerde bulunan “Bolkar Dağ(lar)ı” adını Bulgar Türklerinden almaktadır. (Samsun-Canik, Niğde, Konya, Mersin)

Devam edeceğiz.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.