Saadet Partisinin 24 Kasım 2024 günü gerçekleştirilen 9. Olağan Kongresine; hem ilerlemiş yaşım, hem de kalp pilimin bitmek üzere olduğu bir zamanda olması nedeniyle korkarak gittim. Ancak sebebi ne olursa olsun şayet gitmeseydim çok şey kaybetmiş olurdum.
Diğer siyasi oluşumların çoğunun her gün siyasi rotasını değiştirdiği, renkten renge girdiği bir zaman diliminde; 55 Yıl önce "Önce Ahlâk ve Maneviyat" slagonu ile yola çıkan hareketin ilkelerinden hiç taviz vermeden yola devam ettiğini görmek bugüne kadar çekilen tüm sıkıntıları gidermeye yetti. Genel Başkan adaylarının rakiplerini kendi listelerinin hemen en başına yazmaları, bu kongrenin kardeşlerarası bir hizmet yarışı olduğunu göstermiş olması bakımından son derece önemli idi. Bunun ülkemiz siyasetine örnek olacağına inanıyorum.
Üç günlük dünya ihtirası için milli ve manevi değerlerini satan zihniyetlere karşılık; "Batıl bir dâvâda zirve olmaktansa, Hakk dâvâda zerre olmayı tercih ederim" diyen Necmettin Erbakan Hocanın yolunda yürüyen yüz binlerce Milli Görüşçü zerrelerden birisi olmanın hazzını yaşadım.
Saadet Partisi Genel Merkezini özellikle görmek istiyordum. Başta yıllarca Erbakan Hocaya hizmet etme onuruna sahip Sayın İbrahim Titiz kardeşim olmak üzere beni tanıyan dostların tarafıma gösterdikleri yakın ilgi beni son derece duygulandırdı. Bu güzel ilgiden yıllarca çektiğim çile ve sıkıntıların boşuna olmadığını gördüm.
* İyi ki, her şeye rağmen hâlâ Milli Görüşün tek temsilcisi olan Saadet Partisindeyim.
* İyi ki, diğerleri gibi omurgasızların peşine takılmamışım.
* İyi ki, iki yıllık kanser tedavim, On defa ameliyat olmam benim çizgi kayması yaşamama neden olamadı.
* İyi ki, kongreye katılmışım.
* İyi ki Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet Partisindeyim.
* İyi ki.