Daha önce Milli Görüş Partilerinin defalarca bölünmesinde aktif rol alan Sayın İsmail Müftüoğlu'nun Milli Gazetenin 5 Kasım günkü yazısında kullandığı ifadelerinden bazı bölümleri aynen aşağıya alıyorum.
Bölünmeyin, parçalanmayın diye başlayan ve Saadet Partisi Milli Görüşün tek Partisidir diye devam eden yazısında; "Milli Görüş; Preveze deniz zaferi demektir, Sakarya, Dumlupınar muharebesi demektir. İzmir'in kurtuluşu demektir. Açılan ilk Meclis'in fikri yapısı demektir.
Birtakım,
Bozuk,
Yamuk,
İki yüzlü, riyakâr,
Münafık,
Sefil ve rezil
İnsanlar bir zamanlar Milli Görüşün içine sızdılar ama barınamadan defolup gittiler."
"Milli Görüş; Ahlaktır,
Milli Görüş; Adalettir,
Milli Görüş; Edeptir,
Milli Görüş; Bayraktır, vatandır,
Milli Görüş; Tarihtir,
Milli Görüş; İmandır, gelenek ve görenektir"
Milli Görüşü bölenlere hakaret kısmını yok sayarsak, Milli ve manevi duygularımıza hitap eden ve Milli Görüş Hareketinin önemini dile getiren bu ifadeler her Milli Görüşçü tarafından zaten bilinmektedir. Saadet Partisi her türlü engelleme ve zorluğa rağmen bu değerlerin mücadelesini vermektedir.
Bu ifadeler her şeyden önce Saadet Partisi camiasının dört defa kapatılma ve defalarca bölünmesine rağmen verdikleri mücadelenin ne kadar önemli ve haklı olduğunu göstermektedir. İyi de;
* Durup dururken, daha önceki eylemleri ile çelişki arz eden böyle bir yazı kaleme almak nasıl ve ne ile izah edilecek?
* Milli Görüş hareketinin önünü defalarca kesmeye çalışırken aklınız neredeydi?
* Yoksa Milli Görüş hareketi yeni mi başladı?
* YRP’nin kuruluşunda Fatih Erbakan bey ile il il gezerken, Milli Görüşün onurlu mücadelesini veren Saadet Partili ak sakallı ve yüce gönüllü emektarlara "Hayız ve Nifastan kesilmişler" diye hakaret ederken; bir gün Milli Görüşün kapısına muhtaç olacağınız aklınıza gelmedi miydi?
Milli Görüş hanesinin delikanlısı bile olamayan Sayın abimiz; Temenni ederiz ki; bu güzel ifadeler yanlıştan dönüşün ve pişmanlığın işareti olsun. Ama bunun için bile çok geç. Çünkü o gün hakaret ettiğiniz için helallik almanız gereken ak sakallı, emektar, vefakâr ve cefakâr dâvâ adamlarından çoğu alınları açık ve başları dik olarak ebedi aleme göç ettiler.
Temenni ederiz ki, bu ifadeler samimiyetle geri dönüşün işaret fişeği olsun.