İngilizler önce hilafetin kaldırılması için türlü tezgah kurarlar. Sonra T.C. Devleti kurulunca Pakistanlılara; "Türkler dinden çıktılar, biz size silah verelim, siz de asker toplayın ve onlarla savaşın" derler. Amaçları her zaman olduğu gibi Müslümanları birbirlerine düşman etmektir. Cennetmekân Mevdudi, "Altı yüz sene İslam'ın hilafet sancağını dalgalandıran bir milletin üzerine silahla gidenin, ahirete imanla gideceğine inanmıyorum" deyince İngilizlerin hesapları bozulur.
Bu olayı niye anlattım? İslâm dünyası, Siyonizmin fitne ve fesat kıskacında yüz yıllarca ezildi, köleleştirildi, Müslümanlar birbirlerine düşman hale getirildi ve tam bir kargaşa ortamına sürüklendi. İşte bu ortamda; halkının yüzde doksanının kendisini Müslüman olarak tanımladığı bir İslâm ülkesi düşünün. Bu ülkeden İslâm alemini içinde bulunduğu kargaşa ortamından çıkarıp selamete ulaştıracak evrensel projeleri olan bir dünya lider çıksın. Bu lider; sadece milletimizi ve İslâm ülkelerini değil, tüm insanlığı vahşi kapitalizmin zulüm batağından kurtarıp huzura kavuşturacak Hakk ve Adalet merkezli bir hareket başlatsın. Mevcut sömürü sisteminin yerli işbirlikçileri tarafından bu liderin meşru zeminde başlattığı siyasi hareket, dinci suçlaması ile defalarca meşru olmayan yollarla kesilsin. Bu lider defalarca siyasi yasaklı hale getirilsin ve ömrünü hep savunma yaparak geçirmek zorunda bırakılsın. Bu hareketin (Milli Görüş) halkla buluşmasına engel olmak için akla hayale gelmeyen tuzaklar kurulsun, hileler yapılsın ve içerisinde bulunan kullanılmaya müsait omurgasız rol modelleri ile defalarca bölünsün. Normalde iman, akıl, insaf ve vicdan sahibi herkesin bu zulme, karşı ayağa kalkması ve o liderin safında bu zulme karşı yer alması gerekmez mi?
Bu hareket; önüne çıkarılan onlarca engele rağmen, İslâm'ın Hakk ve Adaletini topluma tanıtabilmek ve tebliğini halka duyurabilmek için değişik strateji geliştirsin ve bu çizgiyi TBMM de temsil fırsatı yakalasın. Tam da bu sırada Hak ve Adaletin tesisinde halka önderlik yapması gereken alimler, din adamları, tasavvuf gurupları, cemaatler ve benzeri oluşumlar bu harekete karşı ortak bir tavır alsınlar ve şeytanın sözcülüğüne soyunarak inanmış insanları bu oluşuma karşı kışkırtma gayreti içine girsinler, iftiralar ile yıpratma hareketi yürütsünler. Netice olarak yarım asırdan fazla verilen Hakk mücadelesine, sözde din adamı veya dindar geçinenlerin destek vermeleri gerekirken ilk defa onlar karşı çıksınlar.
Ben de aynen Mevdudi gibi düşünüyor; İslâm'ın Hakk ve Adaletinin tesisi için, her türlü zorluğa rağmen taviz vermeden yarım asırdır mücadele eden Milli Görüş hareketine karşı tavır alan tasavvuf grubu ve cemaat mensupları ile din adamı geçinenlerin ahirete imanla gideceklerine inanmıyorum.