İnsanın geçmişten ders alması gerekir. Gerekli dersi almayanların ise acı çekmeleri beklenen bir şeydir.
Milletimiz sağcı, solcu, ırkçı ve benzeri; zihniyetlerin yönetiminde; ileri ülkelerin hep gerisinde kalmıştır. Bunun yanında Milli Görüş ne zaman iktidarın büyük veya küçük ortağı olmuşsa her defasında en başta ekonomi olmak üzere üstün başarı elde edilmiş ve batı ile aramızdaki kalkınmışlık mesafesi kapatılmaya başlanmıştır. Bunun yanında İsrail, bu dönemlerde değil soykırıma teşebbüs etmek, Müslümanlara bir mermi atma cesareti bile gösterememiştir. Bütün bunlar ülke yönetimin tarihine ve milli değerlerine sahip çıkanlara teslim edilmesinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Toplumun bu yaşananlardan ders alıp milli ve manevi değerlerine sahip çıkması gerekirken, her türlü algı operasyonları ile toplumun zihinleri ile oynamış, bilhassa AKP senaryosu ile toplum adeta narkozlanmış ve düşünemez hale getirilmiştir.
Neticede halkının yüzde doksanı Müslüman olan veya en azından kendisini öyle ifade eden ülkemizde;
* Kutsal Kitabımız Kur'an ile "kakara/kurara" diyerek dalga geçen,
* Kutsallarımıza dil uzatan,
* Dinimizce haram olanlara yasal meşruiyet kazandıran,
* Katil İsrail'in eli kanlı devlet Başkanlarını defalarca TBMM de konuşturup ayakta alkışlatan,
* İsrail'in varlığının tehdit edilmesine rıza gösterilmeyeceğini beyan eden,
* Kendilerini Hıristiyan Kulüp olarak tanımlayan AB ye üye olmak için Milli ve manevi değerlerimizi hiçe sayan ve ayaklar altına alan,
* Osmanlı'dan kalan tüm resmi kurumları ve kuralları yok ederek toplumu kendi öz kültüründen koparan,
* Tarihi diziler ile toplumu asimile etme niyetini kamufle etmeye çalışan,
Bir zihniyetin tabulaştırması akıl tutulması değil de nedir? Hele de tasavvuf guruplarının, dindar geçinenlerin ve hatta din adamı rolü yapanların aynı sahnede yer almalarının akıl tutulması veya büyülenme dışında bir tarifi varsa bize de anlatsınlar.
Allah'ın (c.c.), bizleri bu gafletten bir önce uyandırması ve öz benliğimizi geri döndürmesi dua ve dileklerimle.