Geçen hafta yazdığım "Milli Görüş Düşmanlığı" başlıklı yazıma olumlu ve olumsuz birçok tepki aldım. Milli Görüş çizgisinden ayrılanlar; CHP’nin geçmişini, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun alevi kimliğini gerekçe göstererek "Hak ve Adaleti kimlerle getireceksiniz diyorlar.
Nimetini kime, kimin eli ile, ne zaman vereceği ve toplumda Hak ve Adaletin tesisi için kimi görevlendireceği Allah'ın (c.c.) bileceği bir husustur. Bizim ölçümüze göre yanlış görünen birisine O, son derece şerefli bir sorumluluk verebilir. Onur, itibar, saygınlık gibi değerler Allah'ın (c.c.) elindedir. İslâm tarihinde bunun çok örneği vardır.
Sevgili Peygamberimiz ilk muhacirleri Habeşistan’a gönderirken Necati Müslüman değildi ancak, adaletli ve güvenilir biriydi. Yine kendi hicretlerinde ona rehberlik eden Abdullah Bin Uraykıt Müslüman değildi. Ama dürüst bir kişiliği vardı. Peygamberimizin hicretinde rehberlik etmesi karşılığında iki deve alacaktı. Sevr dağından döndüğünde Hz. Peygamberimiz ve Hz. Ebu Bekir'in yerini bildirene 200 deve verileceği ilan ediliyordu. O, ihbarcılık gibi adi bir yolla alabileceği 200 deve ile hiç ilgilenmedi, çölde günlerce sürecek rehberlik sonunda alacağı iki deveye razı oldu. Çünkü o bir söz vermişti ve iman etmediği halde bir servet niteliğindeki iki yüz deve ile ilgilenmedi. Çünkü o dürüst ve sözüne güvenilir bir insandı.
Şimdi bizler Milli Görüş gömleğini çıkaran, geçmişi ile çelişen bir yola giren, bir sözü diğerine uymayan, Milli ve manevi değerlerimizle çelişkili onlarca icraata imza atan birisine mi, yoksa bu güne kadar alevi kimliği dışında eleştirilmeyen birine mi güvenelim. Ayrıca bu seçim sonunda Milli Görüş ilk defa Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve yıllardan sonra TBMM de gurup kurma imkanı elde etmiş olacak.
Önümüzdeki seçimlerin ülkemiz ve insanlarımız için hayırlara vesile olması dua ve dileklerimle.