İslâm dünyası Gazze'de soykırıma varan vahşet nedeniyle büyük bir üzüntü içinde. Ama sadece üzülmekle yanlışlar düzeltilemiyor. Müslüman halkların Siyonist Yahudileri caydırmak için eylem yapmaları gerekiyor. Ama, İslâm ülkelerinde o irade yok. İş söze gelince mangalda kül bırakmıyoruz.
* Hani Müslümanlar kardeşti!
* Hani birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz içindi!
* Hani mağripte bir Müslüman’ın ayağına diken batsa maşrıktaki onun acısını duyardı!
* Hani Türkiye, İslâm dünyasının amiral gemisiydi!
* Neden İslâm ülkeleri yönetimlerinden ciddi bir tepki yok?
* İsrail ile ilişkiler neden kesilmiyor?
* Neden sadece İslami hassasiyeti olan STK’lar tepkili?
* Resmi otorite neden halen sessiz, ürkek ve çekingen?
* Bizim topraklarımızı da kendi sınırları içinde kabul eden bir sapkın hareketi, neden seyirci tribününden izliyoruz?
* Bütün bu olaylara rağmen neden kasabına aşık olmuş kuzu gibi sıranın bize gelmesini bekliyoruz?
Siyonistlerin binlerce yıldır bekledikleri Büyük İsrail hayalleri, İslâm ülkelerinin işbirlikçi yöneticilerinin teslimiyetçilikleri yüzünden gerçekleşiyor. Ama İslâm dünyası halen büyük bir gafletin tam da ortasında sadece üzülüyor!
Çünkü kendisini Müslüman sananların İslâm diye bir dertleri yok. Din kardeşliği diye bir sorunları yok. Ülke karış karış elden gitmiş, milli ve manevi değerler yerle yeksan olmuş umurlarında bile değil. İslâm itikadının içi boşaltılmış onları hiç ama hiç ilgilendirmiyor. Onların olmazsa olmazı ilk safta namaz kılmak.
İktidar kanadı pazar günü miting yapacakmış. Miting muhalefetin ve STK’ların işi. İktidar miting değil, en azından İsrail'i bölgede yalnız bırakacak ve caydırıcı icraat yapmalı. Buna rağmen 75 senedir Müslüman kanı dökenlerle her fırsatta el sıkışanların ne diyeceklerini merak ediyorum.
Allah'ın (c.c.) acziyetimizden dolayı bizleri cezalandırmaması dua ve dileklerimle.